İletişim uzmanı Ali Saydam'ı da yanıma aldım, kim tutar beni. Artık bilimselim bilimsel, he heyyyt. Efendim pazar akşam üstü, Astoria Cinebonus Sinemaları'nda yönetmen Ömer Faruk Sorak'ın çektiği 'Aşk Tesadüfleri Sever'in ön gösterimi için bir grup gazeteci, yazar, köşeci, televizyoncu buluştuk. Çayımı hüpletirken grupta gözlerim kimi görsün; Ali Saydam.
EVLENİRSEN BİTERSİN
Kendisini ve reklam, imaj, iletişim üzerine yazılarını yıllardır takip ederim. Hazır yakalamışken kaçırır mıyım, hooop çektim sandalyemi yanına. Doktorların başına gelen az sonra Ali Saydam'ın başına gelecek tabii! Hani nerede doktor yakalasak oramızı buramızı sorar ayaküstü vizitesiz bilgi toplamaya çalışırız ya. Ali Saydam da benim doktorum sayılır. Acaba benimle ilgili neler düşünüyor, neyim eksik, neyim fazla? Ben dakikada 40 soru sorunca, Ali Bey gülmeye başladı tabii. E ne yapayım fırsat bu fırsat, çok deneyimli bir iletişimcinin gözünden kendimi görmek istedim işte... Ali Bey özetle "Sen bir şey yapma sakın, olduğun gibi kal, sen olmayı bırakma" dedi, tabii birkaç tavsiyede de bulundu. Fakaaat öyle bir cümle kurdu ki, ben orada tutuklu kaldım. "Sakın evlenme" dedi... "Sen evlenirsen bitersin çünkü senin marka vaadinde evlenmek yok!" Şimdi benim klasik bir kadın bakış açısıyla üzülmem gerekir değil mi? Ama yok! Ben ciddi ciddi göbek attım.
DARISI BAŞINA DEMEYİN
Çünkü nikah meselesiyle yollarımı çoktan ayırmıştım. Sadece bir kanıta ihtiyacım vardı. Al bana kanıt! Zillerim nerede, oynayacağım. Peki, neden evlenmek istemiyorum? Çünkü nikaha inanmıyorum, bu biiir. Aynı evde 7/24 biriyle burun buruna yaşamak ödümü patlatıyor, bu ikiii. Aşık olduğum adamın beni geyikli pijamalarla otururken görmesini istemiyorum, bu üüüç. Nikahsız da olsa daha önce iki kere evlenip boşanmış gibi hissediyorum ve çok canım yandı bu döört. Evliliğin doğama ve yaşamak istediğim aşka aykırı olduğunun farkındayım, bu beeeş. Hızımı alamazsam size yüz beş tane sebep daha gösterebilirim, hatta kitap bile yazabilirim. (Aaa sayın kitapevi, böyle bir cep kitabı mı yazsam acaba?) Haa, evlenenlere karşı değilim, yanlış anlaşılmasın. Benimkisi sadece kendini bilmek... Artık Ali Saydam imzalı, nurtopu gibi yanar döner bir gerekçem de var, gözünüzü seveyim bana "Darısı başına" demeyin. Okurum sana söylüyorum, annem sen anla!