Toplum düzeninde her şeye karşı duruşuyla dikkat çeken 'Mandıra Filozofu Mustafa Ali', bu kez de İstanbullular'ın kafasını karıştırmaya geliyor. Dünyevi hırslardan arınmış şekilde yaşayan 'Mustafa Ali', yıllar önce onu ve annesini terk eden babasının hastalığı nedeniyle İstanbul'a gelmek zorunda kalır. Köyünde paraya karşı felsefesiyle yaşayan 'Mustafa Ali'nin bu ziyareti, İstanbul üzerinden modern dünyayla eğlenceli bir hesaplaşmaya dönüşecektir.
GÜVEN'DEN PATRONLUK
Günümüz dünyasını esprili bir dille eleştiren 'Mandıra Filozofu İstanbul' filmi, oyunculuklarıyla da dikkat çekiyor. Filmin yapımcılığını ve senaristliğini üstlenen Birol Güven, oyunculuğa ilk adımını bu filmle atıyor.
'Patron' rolüyle karşımıza çıkan yapımcı, 'Mustafa Ali'nin her şeye karşı olma tutumuna karşılık mantıklı konuşmalar yaparak izleyicinin kendisine sorular sormasını sağlıyor.
'Mandıra Filozofu İstanbul'da beni düşündüren bir repliği sizlerle paylaşmak istiyorum:
"Amacımız 90 dakikayı doldurmak, düdük çalınca ise öteki tarafa gitmektir."
Zira filmde benim gibi kendi yaşamından bir şeyler bulan herkes de bu replikten etkilenecektir. Hayatın ne kadar kısa olduğunu unutup hayat amacından şaşan insanlara güzel bir cevap veriyor film...
Modern dünyanın kölesi olmuş, para kazanmak uğruna mutluluklarından ödün veren, hırsları yüzünden etrafında insan bırakmayan, popüler kültürün dayatmaları altında ezilmiş, metropolün kaosu içinde sevgisizleşen herkese iyi seyirler...
FİLM NELERE KARŞI?
* Difrize karşı
* Yalıya karşı
* Hedefe karşı
* Kişisel gelişime karşı
* Özel sağlık sigortasına karşı
FİLMDEN ANLAMLI SÖZ
"Vazgeçebilmek elimizdeki en büyük güçtür."