AYLİN ŞENGÜN TAŞÇI
16 ŞEHIRDE 20 BIN ÖĞRENCIYE ULAŞTIK
■ Çok uzun bir dönem emek verdim Türk müziğine. Sekiz solo albüm, bir long play, dört single yaptım. Türk müziğine aşık oldum. Gençlere, yaptığım müziği anlatmalıyım dedim. Birkaç müzisyen arkadaşımı yanıma alıp liselerde dolaşmaya başladım. Okullar, 'Bizim çocuklar da sizi dinlemek istiyor' diye aramaya başladı. Geçen sene bu proje, Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Prof. Mahmut Özer'in eşi Nebahat Özer sayesinde o camiaya taşındı. Ziya Selçuk hocamız ve bakanımızın eşi Rana Hanım'ın himayesi altında Türkiye'yi gezmeye başladık. 16 şehre gittik. 20 bin öğrenci ve öğretmene ulaştık. 22.500 km yol yaptık.
■ Dünyada iki müzik var: Biri Batı müziği, diğeri tek sesli müziğin en gelişmiş hali olan Türk müziği... Buhurizade Mustafa Itri Efendi kimdir diye soruyorum çocuklara, bir sessizlik oluyor. Çok değerli bir isim ama bundan habersiziz. Yabancılar, bizim müziğimize daha çok ilgi duyuyor.
SERAN BİLGİ
Müzik çok emek istediği için mühendisliği bıraktım
■ 'İçinde Sen de Varsın' albümümün bir nevi sloganı... Dinleyiciye; 'içinde sen de varsın, seni yakalayacak bir şeyler mutlaka var, gel dinle' demek istediğim için albüme böyle bir isim seçtim. İlk albümüm, çok heyecanlıyım. Çoğu benim yazdığım şarkılar...
■ Annem-babam mühendis... Bana 'Müziği hobi olarak yaparsın' dediler. Mühendis oldum ve 12 yıl çalıştım. Kimya mühendisliğini sevdim. Müzikle ikisini bir arada yürütmeye çalıştım. Sonra birine ara vermek gerek diye düşündüm. Kendi şarkılarımı yazıp albüm yolculuğuna girdiğimde 'Bu iş daha fazla emek gerektiriyor' deyip müziği seçtim.
■ Viyana'da yaşayan tenor, vokal koçum Gordon; müzikte yolumu en çok açan kişilerden biridir. Bu serüvene 20'li yaşların sonunda başladım. O süreci benim için çok keyifli kıldı.
VİLDAN ATASEVER
■ 'Dilsiz' adında bir filmimiz var. Bir sanat filmi... Az kopya ile vizyona girmiş olmasına rağmen üniversitelerde ve birçok şehirde talep ediliyor.
■ Bir hattat 'Selma' karakteri. Büyük bir tevafuktu benim için. Çok heyecanlanmıştım. Hikayeyi okuduğumda; sorularıyla, kurduğu cümlelerle 'Selma'nın peşinden gitme isteği uyandırdı bende. Seyircide de aynı etkiyi bırakıyor. Sinemada bu tarz zarif kadınları çok göremiyoruz.
■ Hat sanatı, çok çabuk öğrenilebilecek bir sanat değil. İnsanlar icazet alabilmek için beş yıl emek veriyor. Ben üç ay uğraşabildim ama evimde kağıdım, kalemim, mürekkebim hâlâ duruyor. İleride Allah nasip ederse, belki hattat da olabilirim.
■ 'Malazgirt 1071' filmi var şimdi de. 1071 yılında geçen savaş dönemini anlatıyoruz. Ben Bizanslı Yudika'yım, Bizans İmparatoriçesi... Romen Diyojen ile birlikte Selçuklu ordusunu yenip Bizans topraklarını kurmak isteyen bir kraliçeyi oynuyorum. Ama mümkün değil çünkü Alparslan gibi güçlü bir komutanın karşısında kimse duramaz. İlk defa beyaz perdeye taşınan, önemli bir iş...
■ Çekimler sırasında Mevlana Hazretleri'ni ve Sadreddin Konevi türbesini ziyaret ettim. Konyalılar çok misafirperverler.
İREM HELVACIOĞLU
O sahnede duygulanıp üç saat ağladım
■ 'Sen Anlat Karadeniz'de çok güzel bir üç yıl geçirdik. Çok zor bir konudan bahsettik dizide. Osman Hoca (Sınav) gerçekten ince ince işledi her şeyi. Anne olmadan anne olmaya çalışmak, şiddet görmeden şiddeti anlatmak ve bunun gerçek olduğunu bilmek çok zor.
■ Konservatuvara hazırlanırken bir kafede çalıştım. Biraz dış hayatı görmek istedim. Konservatuvardayken de mağazada çalıştım. İyi ki yapmışım.
■ Dizide 'Tahir'in bizi tekneye bindirdiği ve 'Vedat'ın bizi yakaladığı bir sahne vardı. 'Vedat'ın saçımdan tutup tokat atması ve yere düşürmesi gerekiyordu. Bir sahnenin çekilmesi saatler sürüyor, artık başım zonkluyordu. Bunu gerçekten yaşayan insanlar var diye düşünüp üç saat boyunca ağladım.
BENGÜ
Hiçbir zaman 'Ben kraliçeyim' demedim
■ 29 Ağustos'ta evlendik. Diyorduk ki, bir sene evliliğimizin tadını çıkarırız ama nasip oldu, Zeynep geldi. Evliliğimizin üçüncü ayında hamile olduğumu öğrendim. Çok güzel bir duyguymuş.
■ Eskiden 'pop star evlenmemeli, erişilmez olmalı' algısı vardı. Ben de bir dönem buna katılıyordum. 'Pop star evli olmalı' sözüm biraz yanlış anlaşıldı. Hiçbir zaman haddime değil; bir pop star şöyle olmalı demek. Ben zaten kendisine pop star diyen veya lakaplar takan bir kadın olmadım. İşimi yaptım, kendime yakışan şarkılar buldum, sahnem de iyidir. Yani 'Ben kraliçeyim' demedim hiçbir zaman. Medeni hal, asla pop starlığa engel değildir.
■ Babamız üç çocuk istiyor. Kardeşinle paylaştıkların, bağlılık güzel bir şey. Kendime geleyim, sonra Allah kısmet ederse neden olmasın... Sağlığım el verirse tabii ki...
■ Anne olunca kadının gücünü fark ediyorsun. Ben bu kadar şeyin üstesinden gelebileceğimi, böyle bir gücüm olduğunu bilmiyordum.
■ Klipte tırnaklarımın uzun olması gerekiyordu. Tırnaklarımı görüp 'Kızına kendin bakmıyorsundur' dediler. Aslında öyle bir bakıyorum ki! Anneliği ve lohusalığı sonuna kadar yaşadım. Evimde anne ve eş Bengü'yüm. O gün işim yoksa; ev hanımı gibi ne yemek pişecek, Zeynep'in sütü kaçta verilecek planlarım. Üç çocuk yapıp köşeye çekilmek de doğru değil.
■ 'Günaydın' şarkımın klibinde ters köşe yapmak istedim, biraz bohem olsun istedim. Bugüne kadar hiç öyle giyinmemiştim. Şarkının sözü ve müziği, yıllarca vokalistliğimi yapan Melda'ya ait. Radyolar çok sevdi, güzel gidiyor.
■ Pop müzik ölmedi. Rekabete döndürmemek lazım; popun da alıcısı var, rap müziğin de... Rap yeni çıkmadı ki.