Arıkan ifadesinin devamında, Kürşat Yılmaz'ın araya girip Didem Yılmaz'ı tuttuğunu, kendisine dönerek "Sen eşimle nasıl konuşuyorsun?" deyip üzerine gelmeye başladığını belirtti. Ellerinde ve ağızlarında maske olmadığını belirten Arıkan, bunun üzerine 'Lanet olsun, parayı istemiyorum, bırakın gidin' deyince Kürşat Yılmaz'ın elini yumruk yaparak üzerine doğru geldiğini iddia ederek "Ben de durduğum yerde bana yaklaşmasın diye iki elimle parmaklarımın ucuyla itekledim. Yere düştü, etraftaki arkadaşlar geldi, Konsolosluk önündeki polis memurlarına seslendim" ifadelerini kullandı.
"GÖZLÜĞÜ DİDEM ARSLAN PARÇALADI"
Kürşat Yılmaz'ın yerden kalktığını, Didem Arslan'ın kendisine "Şerefsiz Pez.. görürsün" dediğini belirtti. Polis ve İSPARK'ta çalışan diğer görevlilerin de geldiğini belirten Arıkan, Kürşat Yılmaz'ın gözlüğünü ise Didem Arslan'ın kırdığını iddia ederek bunu görünce kendisinin ellerini kaldırarak "Şahit olun arkadaşlar, gözlüğü parçalıyor" diye seslendiğini ifade etti.
"MURAT'I ARADI, İŞİMDEN OLDUM"
Arıkan sözlerine şöyle devam etti: "Didem Arslan bunu üzerine 'Şimdi belediye ile (İBB) konuşuyorum, seni işten attıracağım, sen benim kim olduğumu göreceksin, şerefsiz pez.' dedikten sonra telefonu açtı ve 'Burada şerefsiz, pez. bir otoparkçı var. Eşim ve bana saldırdı, gereğini yapmanı istiyorum Murat' dedi. Arıkan, tehdit edildiğini belirterek Didem Arslan'ın araması üzerine bir gün sonra işinden olduğunu, şikâyetçi olduğunu söyledi.
KENDİNİ BÖYLE SAVUNDU
Didem Arslan Yılmaz ise ifadesinde, "Eşimle Arıkan agresif bir şekilde tartışıyordu. Meselenin bir gün önceki park ücreti ile ilgili olduğunu öğrendim. Eşime doğru hamleler yaparak tartışıyorlardı. Eşimden para istiyordu. Ben 'Borcu plakaya kaydedebilirsin. Acelemiz var, ne istiyorsun bizden, amacınız nedir, anlayamadım' dedim. Anne ve babama yönelik hakaret içerir sözler sarf etti. Bir gerginlik yaşandı. Eşim de 'Neden böyle konuşuyorsun?' dedi. Bu sırada eşimi itekledi, eşim şiddetli bir şekilde yere düştü, kafasını yere betona çarptı, eli de betona çarptı. Elinde kanama oldu, bu sırada yakın mesafede bulunan polis memuru yanımıza geldi. Beni ve eşimi karşı tarafa götürdü. Emniyeti aradım, belediyeyi arayıp şikâyetçi oldum" dedi.
Yılmaz ifadesinde şunları ileri sürdü: "Belediyede çalışması nedeniyle doğal olarak şikâyet hakkımı kullanarak burayı arayıp durumu bildirdim. Emniyetten de bu sırada ekip geldi. İşten çıkarılması için kesinlikle bir görüşme yapmadım"