Yılın son günlerinde geçen senenin olaylarını bu köşe için derlerken keyfim kaçtı. Nasıl kaçmasın ki...
Sözde; insanları eğlendirmek, günlük hayatın dert ve sıkıntılarından azıcık uzaklaştırmak için yapılan 'magazin' haberciliği, adliye muhabirliğine dönmüş.
Sahada çalışan meslektaşlarım; konser salonlarından, dizi ve film setlerinden daha çok karakollarda, mahkeme salonlarında mesai harcamışlar.
Her haftaya; sanatçıların adının karıştığı en az iki kriminal olay, birkaç taciz, tecavüz ve hakaret davası düşmüş. Telif hakkı ihlalleri, alenen 'hırsızlık' boyutuna taşınmış. Skandal patlamayan gün, hayattan sayılmamış!
Hatırlayın, eskiden en büyük skandal olarak görüp de üzerinde aylarca konuştuğumuz neydi? Tarkan'ın canlı yayında "Çişim geldi" demesi...
Peki ya en çok 'akıl uçuran' fotoğraf karesini anımsıyor musunuz? Hande Ataizi'nin tuvalet camına sıkışması...
Peki ya en fena taciz? Hülya Avşar'ın, programına konuk ettiği Ricky Martin'in poposunu ellemesi...
Sadece son bir yılda şov dünyasında olup biten ve hepimizi utandıran olayların yanında yukarıdakiler ne kadar da masum kalıyor değil mi?
Hep beraber kaybettik...
En çok da masumiyetimizi...