Magazin yapmakla, 'ünlüleri birbirine saldırtmak' ne yazık ki artık aynı anlama gelmeye başladı. Ünlüleri galalarda, konser çıkışlarında sıkıştırıp 'Falanca sizin için şöyle şöyle demiş, siz ne diyorsunuz?' diye sormak, onun ağzından bir polemik lafı kopartmak, magazin muhabirlerinin başlıca görevi haline geldi. İşini doğru dürüst yapan pek çok değerli meslektaşımı tenzih ederek söylüyorum ki; bu 'kestirme' ve 'etik olmayan' yöntem, magazini ucuzlattıkça ucuzlatıyor.
İş artık öyle bir hale geldi ki, sırf polemik yaratmak için sözler çarpıtılıyor, hatta hayali senaryolarla iftira bile atılıyor. Böyle bir olay, geçen hafta Yeşim Salkım'ın başına geldi. Trafikte ilerlerken aynı zamanda Instagram'dan canlı yayın yapan Yeşim Salkım'a kadın bir takipçisi küfür etti. Yeşim Salkım da canlı yayında "Sen bana böyle davranıyorsun ya, eminim senin bir çocuğun varsa eğer, ona da böyle kötü davranıyorsundur" dedi.
Instagram'da Magazin. gundemi adındaki bir site de bu canlı yayını alıp Yeşim Salkım'ın söylediği sözleri sanki Seda Sayan ve oğlu Oğulcan'a demiş gibi gösterdi. Pek çok medya organı da bunu kaynak alıp haber ve yorumlar üretti. Bunun üzerine Yeşim Salkım, yorumculuk yaptığı 'Laf Bende Kalmasın' programında o siteye şu sözlerle ateş püskürdü:
"Terbiyesizleşiyorsunuz siz artık. O canlı yayında ben isim dahi zikretmedim. Bana terbiyesizce küfür eden bir kadına cevap verdim. Ben kimsenin evladını olaya karıştırmam.
Oğulcan'ı da tanırım, benim çocuğumun arkadaşı ve hep derim 'Çok düzgün yetiştirilmiş bir çocuk' diye.
Benim derdim onun annesiyle ise ben onun evladından girmem. Ben kimseye bel altından vurmam.
Ya utanmazlara bak, benim canlı yayınımı kaydediyorlar.
O magazin.gundemi diye bir site var ya, oraya veriyorlar.
Onları da dava edeceğim zaten.
Bana öyle bir iftira attınız ki, bilişim suçlarından sizi kapattıracağım!" Bu sözleri, ünlü birinin hezeyanı değil, haksızlığa uğramış bir 'vatandaşın' feryadı olarak almalıyız.
'Magazin yoluyla terör', kimsenin yanına kar kalmamalı.