İlk habere Ahmet Hakan Coşkun'un sunduğu Kanal D Ana Haber'de rastladım.
İstanbul'da kalpazanlar önce sahte para basmış, sonra bunları 'ilginç bir teknikle' banka otomatına yatırmışlar. Bir başka semtteki otomata giderek, gerçek paraları çekmişler.
Yani bu yöntemle sahte paraları, gerçek paralar ile değiştirmişler.
Benim az önce üstü kapalı olarak 'ilginç bir yöntemle' diye geçiştirdiğim o yöntem, Kanal D'nin bülteninde açık açık anlatıldı. Kalpazanların, sahte paraları makinelere 'nasıl yutturdukları' tüm ayrıntılarıyla verildi. Böyle olunca da haber, 'Otomattan sahte para çekebilirsiniz, dikkat!' uyarısının ötesine geçip eşeğin aklına karpuz düşürmeye dönüştü.
İkinci habere İsmail Küçükkaya'nın sunduğu FOX'un 'Çalar Saat'inde rast geldim.
Uşak'ta bir belediye zabıtası, eski deyimle tebdil-i kıyafet yaparak, yani kılık değiştirerek, kendine dilenci süsü vermiş. Sonra da sokağa çıkıp başlamış dilenerek vatandaşın vicdanını sömürmeye...
Bültende o zabıtanın bir saatte kazandığı para telaffuz edildi. Gerçekten de 'etkileyici' bir meblağ idi.
Her iki haber de sıradan insanları yoldan çıkaracak, içlerine şeytan sokacak kadar cazipti(!) Peki şimdi yoldan çıkmaya müsait, suça eğilimli ya da ihtiraslı kişiler bu 'yöntemleri' denemeye kalkarsa ne olacak?
Ben bu iki habere, izlediğim iki bültende rastladım. Muhtemelen pek çok kanalın haber merkezi, söz konusu bu ajans haberlerini kullanmıştır. Bu nedenle sözüm sadece Kanal D ve FOX'a değil. Sevgili haberci dostlarım, lütfen biraz daha sorumlu haber!