Sosyal medyada da paylaştığım üzere; geçen hafta Londra Moda Haftası'nda harika bir defileye konuk oldum. İki genç ve yetenekli Türk tasarımcının; Nur Çağlayan ve Neslişah Yılmaz'ın güç birliğinden kurulan Barrus'un, Londra Moda Haftası'nda koleksiyonlarını sergilemesi, benim için ayrıca büyük bir gurur oldu. Latince 'fil' demek olan Barrus'un koleksiyonu da, benim çok sevdiğim ve uğruna inandığım bu hayvanın temsil ettiği zenginlik, bolluk ve neşe ile doluydu. Elbette biliyorsunuz; böyle ses getiren bir moda haftasında defile yapabilmek, bir marka için çok zor. Programa girebilmek için gerçekten çok iyi ve başarılı bir koleksiyon hazırlamak gerekiyor. Nur ve Neslişah; Türk ebru sanatını, trend renkler ve uluslararası moda standardında bir işçilikle birleştiren tasarımları ile gerçekten büyüleyiciydi. Bir kıyafete güç kazandıran; renklerin en uyumlu tonlarını bir arada kullanmaktır. Siyah, bordo ve mavi tonlarının ipek, Fransız danteli gibi zarif dokumalarla vurgulanması, kaşe kumaş gibi tok bir dokumayla da güçlendirilmesi beni adeta büyüledi. Yabancı basının da büyük ilgi gösterdiği ve bu topraklara, tarihimize dair birçok detay taşıyan tasarımların olduğu defileyi Mercan Dede'nin müziği destekledi. Bu anlamda Barrus'un koleksiyonu Londra'da Türk rüzgarı estirdi diyebiliriz. İki genç tasarımcıyı can-ı gönülden kutluyorum.