Birçok dizi ve filmde yer alan oyuncu Ali Burak Ceylan ve ünlü yapımcı Keivan Jamali, yeni projeleri için Şanlıurfa'ya gitti. Ceylan, Şanlıurfa'da birçok tarihi yeri gezip vatandaşlarla sohbet etti. İkili, daha sonra ise Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül'ü makamında ziyaret etti, üçlü Urfa'da yapılacak bir proje hakkında konuşup sinema üzerine istişarede bulundu.
ÇEKİMLER ŞUBAT'TA
Ben de bu ziyaretin ve hayata geçirilecek olan projenin detaylarını öğrendim... Libya'daki sivil halkın Türk askerlerinin desteği ile DAEŞ ve IŞID gibi terör örgütlerine karşı vermiş oldukları mücadele, 10 bölümlük bir mini dizi ve ardından bir sinema filmiyle beyaz perdeye aktarılacak. Gerçek hayattan uyarlanan dizi ve sinema filmini dünyaca ünlü Libyalı yönetmen Osama Rezg çekecek. Çekimleri önümüzdeki yıl Şubat ayında Şanlıurfa'da başlayacak proje öncesi hem filmin, hem dizinin oyuncu kadrosunda yer alacak olan oyuncu Ali Burak Ceylan ve İranlı yapımcı Keivan Jamali, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Beyazgül'ü ziyaret etti. Çekimlerin 3 ay içinde tamamlanması hedefleniyor. Dizinin hemen ardından aynı ekiple sinema filminin çekimleri başlayacak. Yaklaşık 200 kişilik bir ekiple yapılacak çekimlerde 7 bin yardımcı oyuncu yer alacak. Şanlıurfa'nın kültürel ve tarihi dokusu ile bütünleşecek projeyi tüm sinema dünyası merakla bekliyor.
Kimse basını parmağında oynatamaz
Geçtiğimiz günlerde Beşiktaş maçı galibiyeti sonrası Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan'ın basın toplantısında söylediği "Soru yok mu arkadaşlar, o zaman basına da gerek yok" sözlerini eleştirdiğim bir yazı kaleme almıştım. "Basını gereksiz gören Atan'ın çirkin üslubu ve egosu!" diyerek yazdığım yazıyı mesleki büyüğüm Hıncal (Uluç) Abi, köşesine taşıdı.
Yerel muhabirler ve spor basınındaki meslektaşlarımla yaptığım görüşmeler sonrası Atan'ın antrenmanlara muhabirleri almadığı kendisine bir tepki olduğunu bu yüzden de soru yöneltilmediğini yazmıştım.
HİÇ ŞIK DEĞİL
Hıncal Abi de yazısında "Çağdaş Atan Beşiktaş'ı yenen lig lideri takımın hocası olarak 'Üç büyüklerdeki bir futbolcunun sol ayak tırnağı kadar değeri olmadığını bildiği için' öfkelenir. O bir çığlık. Beşiktaş'ı da yense küçük kulüpte asla adam sayılmayacağını bir daha görmenin çığlığı" demiş.
Sana katılıyorum Hıncal Abi, Anadolu kulüplerinin üç büyüklere karşı verdiği amansız mücadele ve seslerini duyurma çığlıklarına yıllardır şahit oluyoruz. Ama burada bir kulüp teknik direktörünün basına yönelik 'istediğim zaman gel, istediğim zaman gelme, istediğim zaman soru sor veya sorma' tavrını hiç şık bulmuyorum.
Aynı şekilde geçenlerde Didem Soydan da çıkıp "Bir gram muhtaç değilim medya ve basın alanına, yakında biteceksiniz" diyerek ilginç bir açıklama yapmıştı. Sonrasında da yer aldığı projesi haber olsun diye gazetelere e-mail atıldı.
Yani bu, 'İşime geldiğinde medyaya konuşur, işime gelmediğinde yok sayarım' kafasıdır... Böyle bir şey olmaz! Bir duruş sergiliyorsan ya bu tavrını hep sürdürürsün ya da böyle triplere ihtiyaç duymazsın.
Bir de işin insani tarafı var. Karşı tarafa ne kadar saygı duyarsan, karşılığında da aynı saygıyı görürsün. Söyleyeceklerim bu kadar!
Yardımlaşma zamanı
Pandemi nedeniyle tüm iş kolları zor günlerden geçiyor. Yemeiçme sektörü evlere servisle, turizm sektörü kampanyalarla, alışveriş merkezleri ise küçük etkinliklerle ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu zor zamanlarda elimizden geldiğince tüm sektörlere yardım etmek görevimiz olmalı. Mesela mahallemizdeki bakkaldan alışveriş yaparak ya da caddemizdeki lokantadan haftada bir kez sipariş vererek onlara destek olabiliriz. Mesela Metropol İstanbul da, 31 Aralık'a kadar Floral Art adında bir etkinlik düzenlemiş. Yeni yılda sevdiklerine özel hediye almak isteyenlere çiçek sanatının hayat verdiği ilginç ürünler alternatif olabilir. AVM çalışanlarına da destek olmalıyız.