Yaşlanıyor muyum ne? Artık belgesel izlerken bile gözlerim buğulanır oldu. Perşembe akşamı National Geographic'te 'Prenses Diana'nın Kayıp Sırları' belgeselini izlerken resmen dağıldım. Yazar Andrew Norton'ın, Leydi Di ile gizlice yaptığı röportajlardan derlenen belgesel, prensesin ışıltılı gibi görünen ama içi sadece onu yakan dramatik öyküsünü anlatıyordu.
Bir yandan blumia hastalığı ile boğuşan, bir yandan eşi Charles'ın Camilia Parker ile olan ilişkisine direnen, diğer taraftan sürekli dışlandığı kraliyet ailesine kendini beğendirmeye gayret eden, aynı zamanda medyanın tacize varan kuşatmasıyla mücadele eden ve bunca kaosun orta yerinde kendini muhtaç insanlara iyilik etmeye adayan Leydi Di'nin tam dört kez intihara teşebbüs ettiği, bu belgeselde ortaya çıktı.
Yani tam bir 'altın kafesteki bülbül' hikayesi.
Cenaze töreninde erkek kardeşinin yaptığı konuşmada söylediği cümle ise onu özetlemeye yetiyordu:
"Sınıfı olmayan ama doğal bir asaleti olan kadın..."