Köşemizin en fazla ilgi gören bölümleri Ne Demiş?, Gaf Kürsüsü ve Zap'tiye kutucukları.
Özellikle de Gaf Kürsüsü'nde neyin yer alacağı her gün büyük merak konusu oluyor.
Aslında bunlar ana yemeği zengin kılmayı hedefleyen garnitürler.
Yani ekran başında pusu kurup da hata aramak peşinde filan değilim. Gafları, hataları, yanlışları teşhir etmemin en büyük nedeni ise ders ve ibret alınıp bir daha tekrarlanmamasını sağlamak.
Ne yazık ki, Gaf Kürsüsü kutusunu doldurmakta hiç zorluk çekmiyorum.
Ülkemiz ve özellikle de televizyon ekranları bu konuda büyük bir potansiyel barındırıyor.
Bazen hangi gafı kutuya yerleştireceğime karar veremiyorum, tıpkı bugün olduğu gibi.
Ben de bugün Gaf Kürsüsü kutumuzdan taşan iki inanılmaz olayı ayrı bir başlıkta toplayayım dedim.
Perşembe akşamı Atatürk Havalimanı'nda düşen jetle ilgili ayrıntıları öğrenebilmek için haber kanalları arasında turluyordum.
Habertürk'te DHA muhabiri Tolga Özbek, "Uçağın kaptan pilotu maalesef hayatını kaybetti. Pilota Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum" dedi. Ama sonradan öğrenildi ki, uçakta bulunan üç mürettebat ve bir yolcu yaralı kurtulup tedavi altına alınmışlardı. Aralarında hayati tehlikesi bulunan kimse yoktu. Düşünebiliyor musunuz, o pilotun ailesinin o anda yaşadıklarını.
İşte o nedenle dünyanın pek çok ülkesinde benzer kazalar sırasında resmi açıklama beklenir.
İkinci büyük gafa aynı akşam Star Ana Haber'de rastladım. Muhabir Melis Sander, zehirli maddeler içeren oyun hamurlarıyla ilgili haberi sunuyordu. Uzman doktor Selda Yıldırım, çocukların karşı karşıya kaldığı büyük tehlikeyi gözler önüne seren tıbbi açıklamalar yapıyordu.
Söylediğine göre bu maddelere kısa süreli bile olsa çıplak elle dokunmak, egzama ve bakteri hastalıklarına yol açıyordu. Bu açıklamanın üzerine muhabir masanın üzerindeki söz konusu hamurlara çocukların dokunmalarını istedi. Çocuklar da alıp o zehirli maddeleri bir güzel mıncıkladılar. Bana da 'Pes' demek kaldı...