Pehlivan, dalgıç, oyuncu... Zorlu bir çocuk geçirdikten sonra önce dünya şampiyonu ardından da ekranların sevilen yüzü olmayı başaran, Türkiye'nin Ayaz Alp olarak tanıdığı Atilla Güzel, daha önce hiçbir yerde bahsetmediği hayat hikayesini ilk kez SABAH'a anlattı.
KENAR MAHALLE ÇOCUĞUYDUM
Güzel: Ben kenar mahalle çocuğuydum, hayatta hiçbir zaman bir destekçim ya da rol modelim olmadı. Bana kimlik kazandıran ilk şey güreş oldu. Güreşle de ilkokul öğretmenim sayesinde tanıştım. Güreşte ilk zamanlarda çok yetenekli değildim, bana da senden güreşçi olmaz dediler. Benim en büyük motivasyonum bu oldu. 2006 yılında üniversitelerarası dünya şampiyonu oldum.
BENİM YERİME RIZA KAYALP GİTTİ
"Ben şampiyon olunca ülkece olimpiyatlara katılma hakkı kazandık. O dönemde Rıza Kayaalp ile aynı zamanda güreşiyorduk, o Ankara'daydı. Olimpiyatlara benim yerime o katılma hakkı kazandı. Bense WWE'den teklif alınca, Amerika'ya gidip güreş eğitmenliği yaptım."
OYUNCULUK HİKAYEM AMERİKA'DA BAŞLADI
"Amerika'dayken Newyork Film Akamesi'nde ilk kez oyunculuk deneyimi yaşadım. Kısa metrajlı "Nightmare" filminde oynadım. Bu süreçte güreşi de bırakmadım. Yenilmeyi Düşünmediler filminde güreşçi rolünde bir oyuncu gerekiyordu, beni çağırdılar. O dönem yine "Bu işin eğitimini alman lazım, konservatuar bitirmen lazım, sen bu işi yapamazsın" dediler. Bu bana yine büyük bir motivasyon oldu. O filmdeki rolümden sonra Diriliş Ertuğrul ve akabinde de Kuruluş Osman'da oynadım."
BROOKLYN'DEN KABE'YE SU ORUCU
"Bu süreçte kendimi geliştirmek, mental ve fiziksel bir farkındalığa da erişmek için su orucu tutmaya karar verdim. Normal şartlarda 7 gün tutulması gereken su orucuyla sınırlarımı görene kadar kendimi denemek istedim. New York Brooklyn'de başladığım su orucuma tam 39 gün sonra Kabe'de son verdim. Hayatımdaki benzersiz deneyimlerinden biriydi, benden 39 kilo aldı ama çok şey de kattı Kendimi disiplin etmeyi öğrendim."
BALİNAYLA DALDIM
"Ben mental gelişime çok önem veren biriyim. Her alanda hayatta aktif olmak için elimden geleni yaparım. Güreşçilik ve oyunculuk yanında dalgıçlık da yapıyorum. Bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştım dalgıçlıkla. Filipinler'de, Mısır'da, Tayland'da, Bali'de ve yurt içinde her yerde daldım. Dalmak yorucu bir aktivitenin yanında insanın mental sağlığını çok geliştiren bir spor. Bugüne kadar 300'e yakın dalış gerçekleştirdim, benim için en özeli Filipinler'di. Orada bir balinayla birlikte daldım."