Osmanlı Devleti'nin ilk temellerinin atıldığı dönemi anlatan Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman ve Destan dizilerinin çekildiği Beykoz Riva'daki film platoları geçtiğimiz Haziran ayında vatandaşların ziyaretine açıldı. Söz konusu dizilerin çekimi için aslına uygun olarak inşa edilen tarihi yapılar, dizi hayranlarına set ortamı görme imkanı sunarken, ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa da çıkarıyor. "Kuruluş Osman" oyuncuları ve yardımcı oyuncuların sergilediği okçuluk, güreş ve at şovu gibi gösterilerine de sahne oluyor. İşte Bozdağ Film Platoları'nın dünden bugüne gelen hikayesi…
-Bozdağ Film Platoları, çok sayıda yerli ve yabancı ülkeden gelen Türk dizisi hayranlarının akınına uğruyor. O kadar büyük ve gösterişli bir plato ki… Biraz detaylarını sizden dinleyebilir miyiz?
10 yıllık çalışmanın, emeğin ürünü. Birçok projeye burada imza attık. Benim en büyük hayalim büyük bir platoya kavuşabilmekti. Bu sadece bizim için değil Türkiye açısından da çok önemliydi. Birçok projede platolar kuruluyor, evler setler yapılıyor ama dizi orada bittikten sonra yıkılmak zorunda kalıyordu. Biz başından itibaren yaptığımız her projenin dekorunu yaşayabilmesi için muhafaza ettik. Her yıl bakımlarını yaptık. Yıllar sonra kaleler, şehirler, çarşılar, o kayı obası oluştu. Her birinin ayrı bir hikayesi, ayrı bir macerası var. Bazılarını pandemi döneminin en zor şartlarında yaptık ve ortaya sonuçta böyle büyük bir plato çıktı. Burada misafirlerimiz geldiğinde çok sevdiği dizinin kahramanlarını, hikayelerini, mekanlarını görüyorlar. Etkinliklere katılıyorlar. Tam gün geçirip yemek yiyebiliyorlar, kafede dinlenebiliyorlar. Böyle bir atmosfer kuruldu. Birçok ülkede, özellikle Amerika'da fazlasıyla var film setleri, platoları. Bize seyircimiz de diyordu işin aslında "mutlaka açalım, mutlaka açalım. Biz de görmek istiyoruz o mekanları" diye talepleri vardı. En nihayetinde bugüne kısmetmiş aslında pandemiden önce yapacaktık biz bunu ama pandemi girince biraz gecikmek zorunda kaldık. Bu yıl hizmete açtık ve nihayet böyle bir proje ortaya çıktı.
Ziyaretçiler geliyor özellikle Türk-İslam dünyasından çok ziyaretçimiz var. Onlar her geldiğinde tarihsel yolculuğa çıkıyorlar ve dizide izledikleri kahramanların dünyasını çok seviyorlar. Hikayemiz böyle.
-Seyirci buraya gelerek ekranda gördüğü işleri yakından inceleyebiliyor, merakını giderebiliyor. Böyle bir girişim ile tam olarak neyi hedeflediniz?
Sonuçta ben bir yapımcıyım. En temel meselem hikaye anlatmak. Duygu anlatabilmek, hayal ortaya koymak. Aynı zamanda bir senaristim. En temel hedefim burada kültür endüstrisi adına önemli bir hizmeti yerine getirebilmek. Ülkemiz 20 yılda çok ciddi projelere imza attı. Enerjide olsun, inşaatta olsun. Kültür projelerinde de yavaş yavaş harekete geçme zamanı geldi. Biz de 10 yıldır bu süreçte bir birikim yapmış olduk. Buradan Türk-İslam kültürünü bütün dünyaya tanıtmak istiyoruz. Bunu yaparken de etkinliklerin bol olduğu, insanlara hitap edebilecek, herkesin geldiği zaman buradan memnun ayrılabileceği, tekrar tekrar gelmek isteyeceği ve ülkemize turist akınını sağlayabilecek hedefteki bir plato. Açıldığımız 16-17. gün hala dünyanın birçok ülkesinden ziyaretçi geliyor. Amerika'dan, Avusturalya'dan, Pakistan'dan, Körfez Bölgeleri'nden, Asya'dan, Orta Asya'dan, Afrika'dan, Latin Amerika'dan geliyorlar. Şimdi tur şirketleriyle de anlaşılıyor, onlardan bize talep gelmeye başladı. Brezilya'dan gelenler çok oldu, eylül ayında Brezilya turları başlayacak. Böyle bir hikaye.
Tabii burada şöyle bir şey de var; biz Ertuğrul Bey'in, Osman Bey'in hikayesini anlattık. Tarihin en önemli zaman diliminin, kurucu unsurların hikayesiydi. Onunla beraber Türklerin yaşam şeklini, hayat biçimini, inanış biçimini, düşünce dünyasını da seyirciye aktarmış olduk. Bunun sevilmesi ve bunun talep görmesi de bizim için iftihar. Bundan dolayı da çok mutluyum.
BU KADARINI HAYAL ETMEMİŞTİM
-Bu kadarını hayal ediyor muydunuz bu işe ilk başladığınızda?
Bu kadarını hayal etmemiştim. Buraya kadar geleceğini düşünmemiştim ama şöyle çalıştık; neyi yaparsam iyi iş çıkacağını, ne kadar çalışırsam nasıl güzel bir eser çıkaracağını elbette biliyordum. Ama bütün dünyada bu kadar ilgiyle izleneceğini bilmiyordum. Tahmin etmemiştim.
-Bu kadar başarılı işlere imza atmış ve geniş kitlelere hitap etmiş biri olarak, nasıl dönüşler alıyorsunuz?
"Destan" geçen yıl Güney Kore'de en iyi drama ödülü aldı. "Diriliş Ertuğrul" ve "Kuruluş Osman" zaten izlenme rekorları kırdı. Biz bunların dışında başka ülkelerin kendi hikayesini de anlatıyoruz. Celaleddin Harzemşah Özbek Devleti'ni yaptık, şimdi Azerbaycan'a proje yapıyoruz, Katar'a da yapıyoruz. Oralarda da çok ses getiren projeler oldu. Daha da önemlisi biz sadece bir dizi yapmadık, bu işin endüstrisini de kurduk. Marangozundan tutun seyislerine kadar her biri film sektörü için kendini yetiştirmiş oldu. Kendi birikimlerini buraya aktarmış oldu. Atlarımız bile özel eğitilmiş. Aksiyon ekiplerimiz yıllardır bizimle beraber mücadele ediyor. Burası aynı zamanda bir okul. Bu anlamda Bozdağ Film Türk dizi sektörü adına tarihi projelerde bir okul.
-Peki, son olarak var mı bizi bekleyen yeni projeleriniz?
Var. Şu anda çalıştığımız çok çok güzel projeler var. Biraz kuluçka dönemi bizim için. İnşallah yine büyük projelere imza atacağız.