Günlerden pazar... Öyleyse bizim köşenin geleneğini bozmayalım ve haftalık
Kurtlar Vadisi değerlendirmemize başlayalım:
Vadi'de sezon finali geleneksel bir hale dönüştü.
Polat yine son karede can çekişiyor. Bir seferinde tabut içinde uyanmıştı. Bir diğerinde bombadan kurtulmuştu. Yeni sezon da büyük ihtimalle
Polat'ın kurtuluş görüntüsü ile açılacak. Kahramanımız bu kez kendini
Başbakan'ı korumak için ölüme attı. Bu arada vurulan
Başbakan'ın da akıbeti meçhul... Dikkatimi çeken, dizideki pek çok karakter
"asıllarına" benzetilirken, hatta
Cumhurbaşkanı'nı oynamak için seçilen oyuncu bile
Abdullah Gül'ün kopyası iken,
Başbakan'ın kısa boylu, hafif göbekli ve kel biri olarak resmedilmesi ilginçti. Bunu,
Pana Film yöneticileri ile
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki iyi ilişkilere bağlıyorum. (İki yıl önce Erdoğan'ı makamında ziyaret etmişlerdi. Kurtlar Vadisi: Irak filminin galasına ise çok sayıda partili katılmıştı) Bu arada devlet büyükleri istenildiği kadar iyi korunsun, eğer korumalar arasında bir işbirlikçi varsa, önlemlerin hepsi boşa gidiyor.
Allah korusun ... Yine de Polat'ın polis otosuyla onca kilometre yol yaparak kaçarken hiçbir yerde barikat kurulmaması, tekneyle caminin bulunduğu sahile yanaşırken, ortada deniz polisinin, sahil muhafaza botlarının bulunmaması -ki
Başbakan , Dolmabahçe'deki ofisinde çalışırken
Boğaz'da balıkçı teknesinden çok, polis botu bulunur- minareye yerleştirilen keskin nişancı emniyet görevlisinin camiye koşarak gelen
Polat'ı sadece izlemekle yetinmesi tuhaftı... Bu arada
Vadi'de
"Ali" bolluğu yaşanmaya başladı.
Polat'ın gerçek isminin
Ali olduğunu biliyoruz. Mülteciler arasından kurtarılıp evlat edinilen yavruya da
Ali ismi verilmişti. Son bölümde bir de baktım,
Ömer Dede,
Memati'nin oğlunun kulağına ismini fısıldıyor:
"Memati Ali..." Tabii ki
Ali son derece güzel, anlamlı ve kutsal bir isim. Ama
Vadi'ciler isim konusunda biraz daha yaratıcı olamazlar mı acaba?.. Hazır söz
Ali'lerden açılmışken, evlat edinilen minik
Ali'cik nerelerde? Kayıp
Ali'nin bulunmasını sevgili
Müge Anlı'dan önemle rica ediyorum... Diğer taraftan, gerçek hayatta adı
Musa Uzunlar ile aşk dedikodusuna karışan
İskender Büyük'ün kızı rolündeki
İpek Karapınar final bölümünde tek kare bile görünmedi. Buyurun size bir kayıp vakası daha!.. Dikkatimi çeken bir başka nokta,
Vadi'den oluk oluk kan akarken, ikide bir de ekranın alt tarafında beliren reklamdı:
"Haskan Boya..." Yani bu kadar mı tesadüf olur? Bu arada başımıza bunca çorap ören
Gladio'nun tepesindeki adamı da gördük. Meğer bir taş oymacısıymış!..
"Fincanı taştan oyarlar" durumu yani... Peki
Polat ölür mü, kalır mı? Hiç kuşkunuz olmasın, yeni sezonun ikinci bölümünden itibaren ayaklanıp, damdan dama sekmeye başlar. Bugüne kadar ben diyeyim üç, siz deyin beş kez vuruldu. Hatta bir seferinde iki kürek kemiğinin orta yerine koca avcı bıçağını soktular, üstüne üstlük iki bölüm boyunca ambulansta sırtüstü yatırıp, taşıdılar, bana mısın demedi!.. İki hafta önce de kendini
Halo Dayı'ya kasten vurdurmuştu. Adam alıştı bir kere,
"kurşun döktürmeden" duramıyor!..