İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Uslu, aynı anda hem grip hem de covid enfeksiyonuna yakalanırsak neler yapmamız gerektiğini anlattı…
Pandeminin başından beri gördüğümüz tüm bulaşıcı hastalıklarda olduğu üzere hijyen kurallarına riayet edilmesi, sosyal mesafe, maske kullanımı gibi önlemler, hastalığın yayılma hızını ve hastalığa bağlı iş gücü kaybını, hastaneye yatış hızını ve ölümleri azaltmaktadır. Bu önlemlere ek olarak elimizde aşı gibi çok önemli bir silah da bulunmaktadır.
Aşılamaya rağmen hasta sayılarındaki artış ve ölüm sayıları çok speküle edilse de ortada bir gerçek var ki, sosyal hayatın kısıtlandığı okul ve işyerlerinin kapalı olduğu dönemdeki hasta sayıları ile bugünü mukayese etmek pek de doğru değildir.
GEBELERDE ARTTI
Hali hazırda hastanede yatarak tedavi gören, yoğun bakım ihtiyacı olan pek çok hastanın ne yazık ki elimizdeki en önemli silahı ya kullanmadığı veyahut yeterli bağışıklık düzeyi oluşturacak aşı şemasına uymadığı ya da geciktirdiği görülmektedir.
Bakanlığımızın da açıkladığı üzere; yoğun bakımda iki doz mRNA aşısı yahut 2 doz inaktif aşı ve 1 doz mRNA aşısı uygulanmış hasta yok denecek kadar azdır. Hastaların giderek gebelikte aşı uygulanması çekincesi olanlar ve aşısız genç nüfusa (20-40 yaş) kaydığı görülmektedir. Yine aynı şekilde çocuklardaki vaka sayıları da artmaktadır.
Özellikle çocuklar hastalığı evden okula taşımakta ve yine aksi istikamette okul içinde enfekte olup eve taşımaktadır. Bu noktada ebeveynlere çok önemli bir görev düşmektedir. İster mevsimsel grip isterse korona şüphesi olsun; hasta olduğunu bildiğiniz, fark ettiğiniz yahut şüphelendiğiniz durumda çocuklarınızı okula göndermeyip, mutlaka sağlık kontrolünden geçmesini sağlayınız.
ÇOCUKLAR DA AŞILANMALI
Tüm dünyada olduğu gibi Sağlık Bakanlığı'nın da önerisi 12 yaş üzeri çocuklar aşılanmalıdır. Aşının yan etkilerinden korku anlaşılır olsa da Kovid-19 enfeksiyonun tahribatı ve etkilerinin çok daha fazla olabileceği mutlaka göz önüne alınmalıdır. Zaten dünyada ve bizde de genel kabul görmüş yaklaşımın altında yatan nedenlerden birisi de budur. Hastalığın olası uzun dönem etkileri, aşı fobisinin çok daha ötesinde bir gerçektir.
Havalar giderek soğuyor ve beraberinde grip vakaları da artıyor. Peki ya aynı anda ya da farklı zaman aralığında hem grip hem korona olursak durum ne olur? Aynı enfeksiyonu aynı anda kapmaya koenfeksiyon, bir enfeksiyon devam ederken farklı bir enfeksiyonun bu tabloya eklenmesine de süperenfeksiyon diyoruz. Ve her iki durumda da mevcut hastalık tabloları ağırlaşmaktadır. Şöyle ki; devam ede gelen bir grip enfeksiyonunuz var ve savunma sisteminiz bununla mücadele ederken bir de üzerine koronavirüs eklenirse, tablonun karışıklığından öte vücut direnci düşüklüğünün akciğerinizin etkilenmesini kolaylaştıracağı aşikardır. Bu veya benzeri bir tabloyla karşılaşmamak için özellikle risk grubunda olanlarla (bağışıklığı baskılanmış olanlar, şeker hastası, kronik akciğer hastası, kalp hastası vb.) 65 yaş üzeri bireylerin grip ve zatürre aşılarını zamanında yaptırmaları elzemdir.
Sağlıklı beslenme, iyi uyku, dinlenme, hastalarla temastan kaçınmak basit ama solunum yoluyla bulaşan bu hastalıklara karşı etkili yöntemlerdir.