YELİZ
Bu sene kariyerimdeki 45'inci yılım. Ahmet Kaya'nın 'Beni Vur' şarkısını seslendirdim. Bu şarkıya 1995'ten beri hiç cover yapılmamış. 4-5 senedir aklımdaydı ama sahnede bile söylemiyordum; biri duyup yapmasın diye, aklım çıkıyordu birilerinin söylemesinden.
Özgür Aras, "45'inci yılına bir şarkı yapalım" dedi, hemen bu şarkıyı telefondan çıplak sesle söyledim, plak şirketi de "Tamam" dedi. Şarkının orijinaline sadık kalarak bir aranje yapılması ve tabii ki izin gerekiyordu. Bizzat ben aradım Kaya ailesini; bana şarkıyı o kadar onore edici sözlerle verdiler ki... Ben de çok gururlandım, seslendirdikten sonra onlar da çok beğendi. Canım acıyarak okudum.
Ahmet Kaya ve Kayahan şarkıları benim için hep çok farklı şarkılardır. Ahmet Kaya, çok esprili, komik bir insandı, sert duruşunun altında inanılmaz şeker biriydi.
Ben de koronavirüs geçirdim. Ciğerimin röntgeni çekilince buzlu bir görüntüye rastlandı. Öksürmekten nefes alamamaya, hafıza kaybından parmak oynatamamaya kadar hastalığın birçok belirtisini yaşadım, makineye bağlı olarak 3 hafta geçirdim. İnsanlar "Maskeden sıkıldık" demesin, o nefes alamamanın ne olduğunu bir aya yakın yaşadım, çok korkunçtu.
Eskiden yaşanılan şeyler yazılırdı ama şimdi aşklar çok çabuk bitiyor, ilişkiler de sahte. Onun için de eski şarkılar yok artık. Eğlenceli rap'ler daha fazla.
KEREM ATABEYOĞLU
'Maraşlı'nın senaryosu seyirciyi ters köşeye yatırıyor'
'Maraşlı'nın akılla işleyen ve ters köşeye yatıran senaryosu beni çok cezbetti. Canlandırdığım 'Aziz Türel' çok bahtsız bir adam. Hem muazzam bir sevgisi var, hem o sevgiyi dağıtmakta problemler yaşıyor.
Dizide işin ehli insanlarla çalıştığımız için zor anlar da kolay oluyor. Alina (Boz) ve Burak'a (Deniz) bayılıyorum; sadece yetenekleri, iş disiplinleri, terbiyeleri değil son derece akıllı, komplekssiz ve eğlenceli iki genç insan.
Esasen maketçiyim, ek iş olarak oyunculuk yapıyorum. O kadar çok boş vakti olabilen bir meslek ki bizim meslek... İnsana müthiş bir şans ve zenginlik sağlıyor sabahları maket tezgahında uyanıp dünyanın bir ucuna gidebileceği bir hayatının daha olması. Maket yapmaya 80'lerde başladım, giderek daha ciddi bir hal almaya başladı sonra, yarışmalara katıldım.
Bir gün konservatuvardayken "Bu işi yapmayacağım" dedim, ertesi gün Haldun Dormen aradı "Bu sene bizim tiyatroda oynuyorsun" dedi. "Peki" dedim, sonra 3-4 yıl önce yine bıraktım. Yine bir gün sonra Haldun Dormen aradı "Sana uygun çok iyi bir rol var" dedi, devam ettim. Dormen "Gel" diyorsa tersi mümkün değildir.
Oyuncu yetiştirmekte çok hassas bir nokta vardır çünkü bizim meslekte adamın hocasına sövülür.
SERHAT KILIÇ
'Çağımızın en büyük sorunu sevgisizlik'
'Maraşlı'da oynadığım alkolik 'Necati'; katman katman açılacak, zeka kokan bir karakter. Alkol, 'Necati'nin kaçtığı yerlerden biri aslında. Asıl sorunu çağımızın da en büyük hastalığı olan sevgisizlik. Biz de burada sevgisizliğin altını çiziyoruz.
Çok yetenekli arkadaşlarımız var ama "Çok iyi aktör demiyoruz" kendi aramızda konuşurken, çünkü bir aktörün tadı 40'ında geliyor.
Setteki tek kompleksimiz Burak'ın kirpikleri, onu dışında sette sorun yok. (Gülüyor)
Her dilden, her türden şarkı söyleyebiliyorum. Sıfırdan bir şarkıyı ezberleyip aksanına göre birebir söyleyebiliyorum.
KAMURAN AKKOR
'O romantik şarkılar artık yok'
Tiyatroya küçükken çok merakım vardı. 12 yaşımdayken Ankara'da 80 yaşında bir kadını canlandırmıştım, çok da başarılı bulmuşlardı beni. İstanbul'a gelişimle tiyatro merakım yarıda kalmıştı. Aradan yıllar sonra Tiyatro Şenay'da üç oyun oynadım. Son oyunum 'Kelebekler Özgürdür'de torunumla rol aldım. Ben oradaki oyunculuğumla Jüri Özel Ödülü aldım, torunuma da Genç Yetenek Ödülü verdiler.
Bizim zamanımızın müziği çok romantikti şimdi kolay ve popüler sözlerle yapılıyor müzik, o romantik şarkılarımız artık yok.
ESENGÜL AYPEK
'Dizide çok fazla ağladığım için göz kuruluğu başladı'
'Beni Bırakma'da 560 bölüm çektik. Diziyle birlikte geçen 4 yıl, benim için okul gibi oldu. Çekimlerin Ankara'da olması, birçok devlet tiyatrosu sanatçıyla beraber çalışmak; bana stajyermişim gibi hissettirdi. 4 yıl su gibi akıp geçti.
Dizide canlandırdığım 'Meltem' kadar hırslı değilim. 'Meltem'in hırsı kendisine ve çevresine zarar veriyor.
'Beni Bırakma'da çok ağladığım için artık göz kuruluğu yaşamaya başladım, ağlayamıyorum. Aslında doğal ağlamayı seviyorum, 1-2 dakika içinde ağlayabiliyorum...
Sayıları çok kolay aklımda tutabiliyorum. Kredi kartlarımın hepsinin numaralarını ezbere biliyorum.
ONUR ŞENAY
'Dünya tiyatro tarihinde bir ilke imza attık'
Tiyatro Şenay ile altı seneyi devirdik. Bu süreçte Kamuran Akkor ile birlikte birçok oyunda rolleri paylaştık, sahnemizde konserler verdik, bazen gazino geceleri yaptık, bazen eğitimler verdik. Kültür sanat ve eğlence merkezi olarak mümkün olduğu kadar farklı sistemlerle 6'ncı yaşımızı doldurduk.
Pandeminden önce aslında dijitalleşmeyi düşünüyorduk çünkü tiyatro için arşiv bulamıyorduk. Bizim de kendi aramızda hep arşiv hazırlamak gibi bir düşünce vardı, pandemi ile birlikte elimizi daha çabuk tutmamız gerektiğini gördük. Tiyatro. net olarak Kasım'dan beri 10 oyun çektik sadece kendi tiyatromuz olarak. 10 tane de dışarıdan tiyatrolar var. Dünyada olmayan bir sistemi uygulamaya başladık. Dünya tiyatro tarihinde ilk kez tiyatro oyuncuları telif hakkına kavuşmuş oldu.