Son yıllarda kök hücreyle ilgili birçok çalışma yapıldı ve kök hücre birçok hastalığın tedavisinde hâlâ umut ışığı olmaya devam etmektedir. Tedavisi şifayla sonuçlanmayan birçok hastalıkta kök hücre tedavisi değişik protokollerde uygulanmaktadır. Benim kendi kanımca kök hücrenin ölen bir hücrenin fonksiyonunu alması günümüzde henüz tam mümkün görünmektedir. Her vücudun kendi organlarında hasar gören organları yenilemek üzere var olan doğal kök hücreler vardır, yani vücudumuzun kendi kök hücreleri... Biz bu kök hücreleri çoğaltırsak birçok hastalıkla mücadele ederken vücut direncini arttırmış olacağız.
Tam böyle düşünürken yıllardan beri vücudun yetişkin kök hücresini arttırmak için büyük emek harcayan değerli meslektaşım Amerika'da ilaç geliştirme bölümünde görev yapan Prof. Dr. Christian Drapeua ile yolum kesişti. Onunla sohbet etmek beni heyecanlandırdı. Birçok bitkiden elde ettiği özlerle vücudumuzda bulunan kök hücreleri arttırmayı başarmıştı.
Buradaki amaç hastalıklarda tam şifa olmasa da hasta olmamak için vücudumuzun direncini arttırmaktır ve böylece hastalık yapan etkenlerle mücadele etmek daha kolay olacaktır. Aynı zamanda hasarlı dokuların yenilenmesi de heyecan vericidir. Bununla ilgili değerli arkadaşımla oturduğumuz bir Türk lokantasında keyifli bir röportaj yaptık...
SAĞLIĞA YENİ BAKIŞ AÇISI
Kök hücre teoriniz nasıl ortaya çıktı?
Hastalığa yol açan etkenlerle vücudumuzun savaşması ve bu etkenleri yok etmesi için her organda var olan kök hücrelerin belli bir sayıda ve sağlıklı olması gerekir. Amacım bu kök hücreleri aktive ederek hücreleri korumak ve hastalık etkenlerini ortadan kaldırmaktır. Tıbbın geleneksel olarak çözüm aradığı nokta bu bakış açısıyla olur.
Sizin kök hücreye bakış açınız nedir?
Kök hücrelerin vücudun yapı taşları olduğunu ve her sorun olduğunda kök hücrelerin sorunlu bölgeye göç ederek o doku veya organda sağlıklı hücreler üreteceğini keşfettiğimizde bakış açım tamamen değişti. Kök hücrelerin vücuttaki bu rolünün keşfedilmesi sağlık kavramına yepyeni bir yaklaşım getirdi. Özetle vücuttaki kök hücrelerin sayısını arttırırsam birçok hastalıkla mücadele edebileceğimi düşündüm.
Sizin sağlığa bakış açınız hakkında biraz bilgi alabilir miyiz?
Hücreye zarar veren tüm etkenlerle mücadele ederken, hastalığı ortadan kaldıran veya bir organın işlev bozukluğunu telafi eden şeyler yapmaya çalışmak yerine, vücudun doğal iyileşme sistemini destekleyecek şeyler yapmalıyız. Bu sağlık alanına yepyeni bir bakış açısı getiriyor. Sorunu ortadan kaldırmak yerine sorunu önleyecek ve vücudun kendini iyileştirme yeteneğini destekleyecek şeyler yapmalıyız. Buradaki sağlık ve iyileşme alanlarındaki potansiyel dünyayı değiştiriyor.
Sizin tedavinizle amaç hangi kök hücreyi arttırmaktır?
Benim amacım özellikle kemik iliğinde bulunan yetişkin kök hücreleri arttırmaktır. Bir yaralanma veya hastalık olduğunda, hasarlı doku veya organ, kemik iliğine göç eden ve kemik iliğinden kök hücrenin salınmasını sağlayan bir kimyasal salgılar. Serbest bırakılan yetişkin kök hücreler, daha sonra hasarlı bölgeye gider ve iyileşme sürecini gerçekleştirmek için o doku ve organın sağlıklı hücreleri haline gelir.
'Kök Hücre Kodunu Kırmak' adlı kitabınızla ilgili bize kısa bir bilgi verebilir misiniz?
Uzun süreli araştırmalarımızda yeterli derecede kan dolaşımında artmış yetişkin kök hücrelerin sağlıklı yaşam üzerinde inanılmaz bir etkisi olabileceğini keşfettik. Kitapta, yetişkin kök hücrelerin neden kök hücre umudu açısından gelecek olduğunu ayrıntılarıyla anlatıyorum. Kitapta, yetişkin kök hücrelerin vücudun doğal iyileştirme sistemi olduğunun keşfedilmesinin yaşamın en önemli bilimsel atılımı olduğu anlatılıyor, en son keşiflerin arkasında bilim ve gelecekte bizleri nelerin beklediği gibi konular yer alıyor. Kitap tıbbi geçmişi olmayan okuyucuların anlayacağı sade bir dille yazılmış olmasına rağmen bilgiler, 400' den fazla bilimsel makale ile kapsamlı bir şekilde desteklenmiştir.
30 YAŞINDAN SONRA AZALIYOR
Bu gelişmelerin hangi sağlık alanlarında en büyük etkiye sahip olacağını düşünüyorsunuz?
Tüm bu gelişmeler sağlık ve iyileşme alanını etkileyecektir. Birincisi, yaşlanmayı geciktirme ve hastalıkları önleme alanı olsa da, kök hücreler hakkındaki tüm bilgilere sağlık bakımı demeyi tercih ediyorum. Bir yandan çoğu hastalığın bir organ veya dokudaki hücre kaybının sonucu olduğunu, diğer yandan kök hücrelerin rolünün hücreleri değiştirmek için doğal olarak organ ve dokulara gitmek olduğunu anlıyoruz. Bu önemli bir sonuçtur. Dolaşımdaki kök hücre sayısını artırmak, sağlığın temellerinden biri haline gelir. İkincisi, son bir yıl içinde, birçok çalışmada, çeşitli hastalıkların gelişimi kandaki kök hücre sayısı ile ilişkilendirilmiştir. Çeşitli hastalıklara sahip insanlar, ortalama olarak kan dolaşımında daha az sayıda kök hücrelere sahiptir. Dolaysıyla dolaşımdaki kök hücre sayısını arttırmak, insanların sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olabilir.
Ve bu yüksek etkili sonuçları bekleyebileceğimiz yetişkin kök hücre biliminin son noktası nedir?
Yaralanma tıbbı ve ameliyattan sonra iyileşme alanı. Birçok çalışma, kanda dolaşan kök hücrelerin yaralanmaların onarımına katkıda bulunduğunu göstermiştir ve buna ameliyatlar da dahildir. Dolaşımdaki kök hücrelerin sayısını arttırmak, bir yaralanma veya ameliyat sonrası iyileşmeyi hızlandırmak için yapılacak en temel şey olacaktır. Bunu keşfettikten sonra, yaşımız ilerledikçe, sağlığı korumak için vücudun bu doğal işlevini desteklemekten daha iyi bir strateji yoktur. Ve buradaki anahtar bilgi şu; 15 yaşımıza kadar kök hücrelerin yaklaşık yüzde 80'ine sahipken 30 yaşını geçtiğinizde, kök hücrelerin yaklaşık yüzde 4 veya yüzde 5'ine sahip olursunuz. Bu basitçe anlatmak gerekirse, biz yaşlandıkça kök hücreleri yapan kırmızı iliğin sarı iliğe veya yağlı iliğe dönüşmesinden kaynaklanıyor. Bu çok normal bir fizyolojik süreçtir. Yani hepimiz, 30 yaşını doldurduğumuzda, tamir sistemimizin eskisi kadar iyi çalışmadığını görüyoruz. Yani vücudun orasında burasında oluşmuş küçük yaralanmaların eskisi kadar hızlı iyileşmediğini görebiliyoruz. İşte o zaman sorun, yaşla ilgili sağlık sorunları olarak adlandırılanlar. İşte hastalıkların oluşması o zaman başlar.
BEŞ ÖZEL BİTKİ
Peki onarım görevini gören bu kök hücrelerin salınımını nasıl tetikleyebiliriz?
Son yirmi beş yıldır sürdürdüğümüz çalışmalara göre, kök hücrenin salınımını tetikleyen doğal bitki özleri mevcuttur. Bu bitkilerde bulunan bileşenler, kök hücrenin kemik iliğinden salınımını gerçekleştirmesini sağlıyor ve her gün daha fazla kök hücreyi dolaşıma sokabiliyor. Bu beş özel bitkinin yani maviyeşil yosun, esmer yosun, kır iğdesi, aloe ve phanax notoginseng'in bir araya gelmesiyle kök hücre salınım mekanizması aktifleşiyor. O zaman vücudu tamir edebilecek hücre miktarının dengesi sağlanıyor. Böylece yaşam kaliteniz artıyor, sağlıklı ve hastalıksız yaşlanmanızın tadını çıkarabiliyorsunuz