Dilara Karakuş... 19 yaşında güzeller güzeli bir genç kız. 'Güzeller güzeli' demem, lafın gelişi değil. Zira Dilara, dünyanın en prestijli güzellik yarışmalarından biri olan Miss Fashion TV'de bu yıl dünya birincisi oldu.
Hem bu büyük başarısı, hem de ünlü oyuncu Hande Erçel'e ikizi gibi benzemesiyle de magazin medyasının manşetlerini süsledi.
Dilara'yı geçen hafta Kanal D'nin sabah programı '2. Sayfa'da hıçkıra hıçkıra ağlarken gördüm. Gözünden boncuk boncuk yaşlar süzülüyordu.
Merak edip izlemeye koyuldum. Meğer annesi Canan Karakuş kapalı olduğu için sosyal medyada ailecek topa tutulmuş, linçe uğramışlar.
Dilara şöyle dedi: "Bana ne söylerse söylesinler. Güzel olmadığımı, birinciliği hak etmediğimi söyleyebilirler.
Ama annem kapalı olduğu için bize hakaret edilmesine tahammülüm yok. Bunu hiçbir şekilde tolere edemem..." Dilara üniversitede okuyor. Annesi Canan Hanım, mütevazı imkanlarına rağmen onu ve dört kardeşini okutuyor. Anne olarak örnek bir mücadele sergiliyor. Ailelerindeki herkes, eğitimlerinin yanı sıra çocuklarının hobilerini, ilgi alanlarını sonuna kadar destekliyor. Gelin görün ki, sosyal medyanın isimleri gizli, ödlek silahşorları her sabah 'Acaba bugün kimi gömsem?' diye klavye başına geçiyor. Sırf başörtüsü var diye, bir annenin kızını güzellik yarışmasına gönderemeyeceği hükmünü verip başlarına cellat kesiliyorlar.
Her ülkenin temsilcisi, güzellik yarışmasında tacını takarken mutluluktan ağlar.
Bizimkini ise sinirinden ağlatıyorlar.
Eleştiriniz batsın.
Klavyeniz kurusun!