Korel Ailesi'nde sular yine durulmuyor. Bir anne ve iki kızının yaşadıklarını tüm Türkiye günlerce konuşmuştu. Mahkeme kararı sonrası tam ortalık süt liman oldu derken, geçtiğimiz gün Zeynep Korel aradı beni. "Tek varlığım, nefes alma sebebim kızım bana düşman oldu" diye hıçkırarak ağlamaya başladı. Kardeşi ve annesi tarafından kızının kendisine karşı doldurulduğunu ve bu yüzden kızının kendisini düşman gibi gördüğünü iddia etti Korel. Bunun neden yaptıklarını sorduğumda ise şunları söyledi:
'PARAYLA KANDIRDILAR'
"Bir bilsem... Nazlı, geçen Haziran'da benim zorumla Türkiye'ye gitti. Zorla diyorum çünkü kızım, anneannesi ve teyzesinin bana karşı olumsuz tavırlarından rahatsız oluyordu. Bu yüzden de onların yanına bile gitmek istemiyordu. Keşke gitmeseydi. Onlar, Nazlı'yı yalnız yakalamayı fırsat bilerek kızımı bana karşı doldurmaya başladılar. Bunun dozunu şimdi daha da artırdılar. Artık ona anne demeyeceğim için Hülya Hanım diyorum ve Bergüzar, bana olan öfkelerini kızımı kullanarak almak istiyor. Nazlı'ya benim hayatımla ilgili yalan yanlış bilgiler veriyorlar. Olmayan şeyleri varmış gibi gösterip kızımı benden koparmaya çalışıyorlar. Ama istediklerini yapsınlar, ben anneyim, kimse kızımla benim arama giremez. Onların bu oyunları bana sökmez."
"Kızınızla görüşmüyor musunuz artık?" diye sorduğumda ise şunları söyle Korel:
"Kızımla bu olaylar olmadan önce sık sık görüşürdüm. Şimdi ayda bir kere bile zor görüşüyorum. Kızımı parayla kendi yanlarına çektiler. 18 yaşında bir kız çocuğunun gözünü parayla boyamaya çalışıyorlar. Peki soruyorum size, anneliğini ve hamileliğini sürekli öne sürerek insanlara duygu sömürüsü yapan Bergüzar'ın bir anneyle çocuğunun arasına girmeye hakkı var mıdır? Tabii bir de şu var; Bergüzar'ın ve Hülya Hanım'ın bu hayatta en değer verdikleri şey para ve imaj. Benim temizlik yaptığımın haber olması, bu yüzden ikisine de çok dokundu. İmajları zedelendi. Bana öfkeleri bu yüzden. Bana çeşitli iftiralar atmaları da bu yüzden. Kızımı da bu öfkeye kurban ediyorlar. Ben ilahi adalete inanan bir insanım. Herkes hak ettiğini bulacak. Benim vicdanım rahat. Onların gerçek yüzünü Türk kamuoyu gördü ve görmeye devam edecek."
'MASKELERİ DÜŞTÜ'
Korel, suçlamalar karşısında neden Bergüzar Korel'in veya Hülya Darcan'ın cevap vermediğini sorduğumda ise şöyle yanıt verdi:
"Ne cevap verecekler ki. Anlattığım her şey gerçek. Ben suçlu olsaydım, onlar gibi susup kapalı kapılar ardında oyunlar oynardım. Konuşuyorum çünkü haklıyım. Basın önünde konuşmuyorlar çünkü haksız olduklarını biliyorlar. Benim onlara iftira atmadığımı da biliyorlar. Onlara yönelik yaptığım suçlamaların belgeleri bende ve avukatım Esennur Ezgi'de mevcut. Ama ne yapıyorlar biliyor musunuz? Ortak tanıdıklarımıza ulaşıp benimle ilişkilerini bitirmeleri için tehditler savuruyorlar. Bergüzar, çok yakın aile dostumuz olan birkaç kişiyi evine çağırıp 'Eğer Zeynep lehine mahkemede şahitlik yaparsanız sizi bu yaptığınıza pişman ederim' diye tehdit etmiş. İnsanlar beni arıyor ve bu tehditleri anlatıyor. Tek bir şey söyleyeceğim; doğrular er ya da geç ortaya çıkar. Artık ikisinin de maskesi düştü. Herkes şunu bilsin ki, Bergüzar ve Hülya Hanım'la verdiğim bir itibar savaşıdır. Benim kimsenin malında, çocuğunda gözüm yok. Kimsenin gözü de benimkilerde olmasın."
Zeynep Korel'in iddiaları böyle. Eğer Bergüzar Korel ve Hülya Darcan bu iddialara cevap vermek isterse köşem onlara her zaman açıktır.