Geçtiğimiz yıl Emre Karabacak ile hayatını birleştiren güzel oyuncu Irmak Ünal, üç ay
önce kızı Kayla'yı dünyaya getirdi. Kızının doğumundan sonra hayata dair önceliklerinin tümüyle değiştiğini söyleyen Ünal, kızı Kayla için "Şansım" diyor. Ünlü oyuncu ile Kayla'yı, anneliği ve hamileliğini konuştuk...
Annelik sizi bayağı değiştirmiş gibi görünüyor...
Herkes bunu söylüyor. Ben de kendimde çok fazla değişiklik hissediyorum gibi ama aslında yaşadığım değişiklik çok az ve öz. Hayattaki önceliklerim çok değişti mesela. Benim önceliğim artık bebeğim ve ailem. Bu bakış açısı da insana inanılmaz bir iç huzuru getiriyor.
DAHA HUZURLU BİR HAYAT
Dış dünyayla savaş bitiyor mu?
Azalıyor diyelim. Hayatla bağın hiçbir zaman kopmuyor ama daha huzurlu oluyorsun. Mesela eskiden yaşadığım her şey anlam kazandı. Beni üzen, mutlu eden, hayal kırıklığına uğratan, kafamı oradan oraya vurmama neden olan şeyler bile şu anda anlamlı ve gerekli geliyor bana. Kayla bir umut verdi bana. Çok doğru bir yaşımda hayatıma girdi.
33 yaşında anne oldunuz, değil mi?
Evet. Hep annem gibi 26-27 yaşında anne olacağımı düşünüyordum. Çünkü annemle yaş farkımız çok az ve biz çok iyi iki arkadaşız. Ama şimdi 26-27 yaşıma baktığımda iyi ki olmamış diyorum.
Kayla planlı mı, yoksa sürpriz bir bebek mi?
Sürpriz değil. Gayet arzu ederek, Emre'yle "Tamam, bu iyi bir zaman" dediğimiz dönemde hayata gelmiş bir bebek Kayla. Allah'ın şanslı kullarıyız ki istediğimiz zamanda bize hediye olarak geldi.
HAMİLELİK MARATON GİBİ
Kızınızı hediye gibi görüyorsunuz?
Evet, öyle tabii. Evlendikten hemen sonra hamile kaldım. Yani her şeyi yoluyla yordamıyla yaptı bebeğim. Bana tam bir Allah'ın hediyesi yani.
İnsan kızım ya da oğlum olsun diye hayal kurar. Sizin hayaliniz kız mıydı?
İnsan hamile kaldıktan sonra gerçekten de bebeğinin cinsiyetini hiç umursamıyor ama ben hamile kalmadan önce hep bir oğlum olacağını düşünüyordum. Kız haberini duyduğum zaman şaşırdım açıkçası. Ama tabii hemen kız fikrine alıştım. Zaten hiç umru olmuyor insanın. Annelik o kadar koruyucu bir duygu düşürüyor ki yüreğinize, sağlıklı doğsun gerisi hiç önemli değil diye düşünüyorsunuz sadece. Dokuz aylık bir maratonun sonunda başka hiçbir şey gelmiyor insanın aklında. Hamilelik bir maraton çünkü. "Ay çok kolay hamilelik geçirdim" diyenlere şaşıyorum ben.
Sizinki nasıl geçti?
Allah'a bin şükür gayet iyi geçti, çok aktiftim. İlk üç ay çok baş ağrısı çektim, o kadar. Ama annemin de öyleymiş, genetik olabilir bu baş ağrısı durumu. O dönem biraz bocaladım ama. Çok aktif biri olduğum için o ağırlık korkuttu. "Bundan sonra böyle mi olacak?" dedim. Lakabım 'Yerinde durmaz'dır çünkü. Ama üç ayın ardından normale döndüm.
KAYLA KATIKSIZ DEMEK
Kayla ne anlama geliyor?
Katıksız, saf anlamına geliyor. Suyu anlatmak için kullanılan bir kelime. Türkçe'de de var ama ağırlıklı olarak Hibru ve Latin dillerinde var. Suyla ilgili bir ismi olsun istiyorduk ve bunu koyduk.
Tahmin ettiğiniz gibi bir anne mi oldunuz?
Tahmin ettiğimden de daha anneyim. Daha iyi demiyorum çünkü ona Kayla karar verecek. Ama sürekli atletini değiştirecek, arkasına tülbent koyacak aşırı titiz bir anne olmayacağım belli... Şimdi konuşurken bir şey fark ettim; artık acelem yok. Kayla'dan önce sanki hayatı kaçırıyorum gibi düşünüyordum, yani ruhum aceleciydi. Ama şimdi kalmadı o.
Kayla'nın size şans getirdiğine inanıyor musunuz?
Kayla kendisi şans. Yani Kayla eşittir şans benim için.
Kayla'nın nasıl bir insan olmasını istersiniz?
Her şeyden önce iyi bir insan olmasını istiyorum. İyi insan çok az çünkü. İyi insan olmak artık popüler bir şey değil gibi bir hal almış. Ama ben hâlâ iyi insanların daha çekici, daha lezzetli, daha cazip olduğunu düşünüyorum. Ayrıca yeteneklerinin yüksek olmasını da istiyorum.
İkinci bebeği düşünüyor musunuz?
Evet, çok istiyorum. Allah nasip ederse yakın zamanda tekrar isterim. Dileğim bu en azından.
KIZIM, YAĞMUR'LA BAĞIMIZI GÜÇLENDİRDİ
Babanız Cihan Ünal torunuyla tanıştı mı?
Zaten herkes bu sorunun cevabını biliyor ve ben bu konuyla ilgili konuşmuyorum. Ama dedeleri; yani benim cici babam ve Emre'nin babası, acayip düşkünler torunlarına, böyle bir şey olamaz. Pinpon topu gibi; bir o arıyor, bir o arıyor. Aile açısından çok şanslıyız. Her gün şükrediyorum buna.
Kardeşiniz Yağmur sık sık yeğenini görmeye geliyor mu?
Yağmur çok ilgili bir teyze. O benim gerçekten çok şaşırttı; biliyordum çok seveceğini ama beklentilerimin çok üstünde çıktı. Sık sık ziyaret ediyor, sürekli mesajlaşıyoruz.
Kayla kardeş bağınızı da güçlendirdi galiba...
Kesinlikle! Yüzde 100 güçlendirdi. Sürekli bana "Nasıl bir duygu?" diye soruyor. Sohbetlerimizin yelpazesi genişledi bir kere.
Setlere geri dönmeyi düşünüyor musunuz?
Tabii ki... Ekim'den itibaren teklifleri değerlendirmeye başlayacağım. Sonuçta kendime de çok emek verdim, benim annem de bana emek verdi; onun için kariyerim benim için önemli. Zaten henüz olmak istediğim yerde değilim, çalışmaya devam edeceğim. Kariyerimi ikinci plana atmış değilim yani. Ama şu an Kayla'nın bana ihtiyacı var.
EŞİM DE BEN DE ANNE VE BABA OLMAYI ÇOK İSTEDİK
Eşiniz nasıl bir baba?
Şimdilik her şey iyi gidiyor. Nazar değmesin, fazla konuşulmaz böyle şeyler ama çok güzel bir uyumumuz var bizim. Bir kere Emre'yle çok iyi arkadaşız; bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Anne-baba olmayı ve birbirimizden anne-baba olmayı çok istedik. O yüzden her şeyden çok memnunum ben!
Baba-kız aşkı başladı mı?
Filizlenmeye başladı. Herkes bana "Kızın 2 yaşından sonra senin suratına bakmaz" diyor. Öyle olacağını sanmıyorum ama öyle olursa bile ne mutlu bana; babasına aşık olsun, çünkü babası çok aşık ona.