ZİHNİ GÖKTAY
62 yıldır sahnedeyim. Bırakmaya fırsat bulamıyorum. Bırakmak da istemiyorum.
Eşimi kaybettikten sonra duvarlar üstüme geliyor. Kafamı dağıtmak için dışarı atıyorum kendimi. Kenan İmirzalıoğlu'nun sunduğu Kim Milyoner Olmak İster yarışmasının hastasıyım. Hiç kaçırmıyorum.
Bizimkiler gibi bir dizi olsa da herkesin 10 lira aldığı yerde ben 7 liraya oynasam. Ama olmaz tabii. Artık öyle kadroları bir araya getirmek zor.
Fatihliyim. Gülhane Parkı'nda geçti çocukluğum. Babam terziydi. Bir gün İsmail Dümbüllü dükkana geldi. Benim oğlum da tiyatroyla ilgileniyor deyince beni kendine çekip, 'Allah benim gördüğüm sevgiyi sana da nasip etsin' diye dua etti. Onun adına verilen 3 ödülü taşıyorum.
Vasfi Rıza Zobu beni tiyatroya, Muhsin Ertuğrul da kadroya aldı. Türk tiyatrosunu kuranların hepsiyle çalıştım.
Babam, 'İyisini olacaksan ol. 5. sınıf aktör olacaksan olma. İşini, aşını, eşini seversen mutlu olursun' dedi. Evlilik fedakârlık müessesesidir.
Rahmetli Kemal Sunal 'Gel beraber film yapalım' dedi. İlk filmim Tosun Paşa'ydı. Sonra Atla Gel Şaban ve Meraklı Köfteci olmak üzere 3 filmde çalıştım Kemal'le. Sonrasında 24 film daha yaptım ama daha fazlasını yapabilirdim. Tiyatrodan izin vermiyorlardı.
1932'de Ekrem Reşit Rey'in yazdığı bir oyundu Lüküs Hayat. 1985'te yapmaya başladığımızda iskeletine dokunmamak kaydıyla daha güncel hale getirmeye çalıştım. Orada da yönetmen Haldun Dormen'in öngörüsüne sığındık. Çünkü o bir harf bile değiştirilmesini istemez. 28 sene oynadım. Onları da yeniledim. İlk oyunun 2.5 saati benim doğaçlamalarımla 3.5 saat oldu oyun. Seyirci çok sevdi. 13 defa izleyeni bile var.
6 sene Cibali Karakolu oynadım. Sonra Hisse-i Şayia'da kızım ve damadımla birlikte oynadım. Lüküs Hayat'ın orkestrasında da oğlum Ömer vardı. Ne mutlu ki çocuklarımla birlikte sahnede olma mutluluğu yaşadım.
Kendiniz o kutunun içine girmedikçe oyun devam eder demişti Muhsin Ertuğrul. Annem öldüğünde de sahneye çıktım.
ECE MUMAY
3 YIL KEMENÇE EĞİTİMİ ALDIM
'Vanilya' adında 3 şarkılık bir maxi single yayınladık. Yazları yoğun geçiyor. Yaz mevsimi Ece Mumay takımının sezonu.
Liseye geçtiğim dönemde İTÜ Lisesi'ni kazandım. Ben klasik gitar sınavına girmiştim ama kazanamadım. Öğretmenler de bana klasik kemençe uygun gördüler. Ben de kabul ettim. 3 sene klasik kemençe eğitimi aldım ama barışamadım. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nın klasik gitar sınavına girdim. Oraya devam ettim. Günde 6-7 saat enstrüman çalışırdık.
Lisedeyken gece sahneye çıkıyordum, sabah derse gidiyordum. Sırf çalıştığım bilindiği için bir sene sınıfta bırakıldım.
Şarkılarımı belli bir matematik üzerine yazıyorum. 'Galaksi'yle başladı benim yaz şarkılarım.
NURSELİ İDİZ
'KIZIM ANNE OLDU BEN ÇOCUK'
Açık hava sahnelerde oyunumuzu oynamaya devam edeceğiz. Turneler zevkli geçiyor. Turnelerde bütün dertleri tasaları unutuyoruz. Gittiğimiz her yörenin yemeklerinin tadına mutlaka bakıyoruz.
'Evita Müzikali'nde rol aldım ama çok yorucuydu. Ben tiyatroda, müzikalde söylemeyi tercih ediyorum. O işe emek vermek gerek, o iş ayrı bir iş. Kızım Elif müziği iyi yapıyor. Uluslararası otellerde sahneye çıktı. Birkaç dili olduğu için çeşitli şarkılar söyleyebiliyor. Kızım anne, ben çocuk... Aramız çok iyi.
Evita öyle ses getirdi ki, bir TV kanalı patronu beni televizyona çıkmaya ikna etti. Bazen televizyona hiç çıkmasaydım dediğim oldu. Magazinel şöhret çok zor bir şey. Kendimi ifade etmekte çok zorlandığım anlar oldu. Bana "Magazin Maymunu" dedi entelektüel çevre, şimdi hepsi bir dizi peşinde.
50'li yaşlarımda sıkıntılı bir dönemim oldu. Artık 60 yaşındayım ve son 4-5 senedir çok daha iyi gidiyor her şey. Daha mutluyum. Hayata atraksiyondan uzak, derviş gibi yaklaşıyorum artık.
Alkolik bir komiser, seri katil profesörü oynamak istiyorum. Derinlik olmalı artık.
Memur çocuğu olduğum içi paranın kıymetini bilen biriyim ama geçen yıl dolandırılmıştım. Muhasebecimden büyük darbe yemiştim. Kendi sosyal medyamı da başkası yönetiyor. Ben beceremem.
ZEYNEP AVCI
5 YAŞINDAYKEN GECE GÜNDÜZ COŞKUN SABAH DİNLERDİM
İşçi bir ailenin kızıyım. Babam 14 yaşında dedemle birlikte Almanya'ya göç ediyor. Annem 16 yaşında gelin olarak geliyor. Benden 5 yaş büyük abim var. Berlin doğumluyum. Orada yaşıyoruz. Öğretmen ailesinden geldiğim için Türkçeyi hiç aksatmadım.
5 yaşındayken Coşkun Sabah gece gündüz dinlerdim. 'Anılar' adlı kaseti elimden eksik olmazdı. O şarkıların bestekârlarını araştırdım. O kaset kâğıtları yıpranırdı artık. Onlarla büyüdüm. Sezen Aksu'nun bütün şarkılarını ezbere bilirdim. Okulda arkadaşlarıma akşama kadar şarkı söylerdim. Batı eğitimiyle başladım. Alman klasik şarkıları söyletirlerdi, ben nameler katardım. Türkçe konuştuğum için büyüdükçe dışlanma başlamıştı. Acaba konuşmasam mı diye düşündüğüm dönemler oldu.
Yarışmada Alman müziğine gönlüm gitmedi. Türkçe söylemek istedim, sonrasında yolum açıldı.