Koronavirüs salgınında iyiye giden durumun ardından, yasaksız girilen ilk hafta sonunda vatandaş açık havanın tadını çıkardı. Ancak sosyal mesafe kuralını unutanlar oldu. Özellikle İstanbul Kadıköy- Moda-Caddebostan hattında ve İzmir-Kordon'da insanlar yeşil alanları hınca hınca doldurup sanki parti verircesine eğlendiler. Sırt sırta omuz omuza sosyal mesafeyi hiçe sayarak eğlenenlere sosyal medyadan tepki geldi! Kadıköy-Moda ve Kordon'da eğlenenleri modern kesim olarak görüp karşılaştırma yapanlar oldu:
Cuma namazında sanki askeri nizamda sosyal mesafeyi eksiksiz koruyan insanlar ile sokakta namaz kılmadan önce elinde şerit metre ile sosyal mesafeyi ölçmeye çalışan dedenin fotoğraflarını paylaşıp "İşte ilericiler ve gerçek gericiler", "Kadıköy'de cahiliye dönemi", "Sorsan dedeye gerici derler. Eşit oy hakkına mı sahibiz diye sorarlar" gibi ilginç yorumlar yaptılar.
LUPPO'CU AFFET BİZİ!
En ilginci ise 10 Nisan'da aniden sokağa çıkma yasağı ilan edilince markette Luppo için sıraya giren vatandaş ile İzmir Kordon'da sosyal mesafe için çizilen dairenin dışında oturanlar arasında yapılan karşılaştırma oldu. Ve şu yorumlar yapıldı:
"Daire bile kendini koronadan korumuş."
"İzmir'de sadece çember boş bırakıldı. Biz İzmir'de buna laiklik diyoruz canım."
"Ne maske ne mesafe! Luppo'cu kardeş affet bizi."
"Bu fotoğrafta yer alanlardan en az 50 tanesi 'Luppo'da almazsın abi yeaaa!' diyerek paylaşım yapmıştır."
"Çok cahil gördüm ama bu kadarını bir arada ilk defa görüyorum."
Özetle halkın yorumları böyle. Elbette yasaklardan sonra eğlenmek insanların hakkı ama bunu sosyal mesafeyi hiçe sayarak yaparsan ve daha önce evine yiyecek götürmek için markette sıraya girenleri hunharca eleştirirsen, "Virüsü Umreciler yaydı" deyip, Milano'dan, Paris'ten virüs taşıyanları görmezden gelirsen ve üstüne yasaksız ilk hafta sonunda sanki parti verircesine sahilleri hınca hınç doldurursan... Sana da 'Acaba bu görüntülerde kim daha medeni?' diye sorarlar!
Normalleşelim ama sosyal mesafeyi unutmayalım!
Emlak sitesi tartışması
'İkinci el araba ve emlak siteleri kapatılmalı' diye bir tartışma başladı. Deniyor ki; bu sitelerde standart bir araç normalinden en az 20-30 bin lira fazlaya satılıyor. Fiyatı artırmak için organize çalışan galericiler ve ikinci el satıcıları var. Vatandaş bu sitelere girip kendi aracının fiyatının çok yükseldiğini görünce o da zam yapıyor.
Devlet cumhuriyet tarihinin en düşük ev kredilerinin açıklanmasını sağladı ama fırsatçılar bir haftaönce 400 bin lira olan evi 580 bine yükselttiler. Evini kendi satmak isteyenler bu sitelere girip fiyat araştırması yapınca gözlerine inanamıyorlar ve hemen zam yapıyorlar. Ve böylece enflasyon ve hayat pahalılığı manipüle ediliyor ve tüm piyasalar bu artıştan zincirleme etkileniyor.
Elbette serbest piyasada internet sitesi kapatmayı kimse savunamaz ama fırsatçılara karşı da bir önlem geliştirilmeli!