CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'Sözde Cumhurbaşkanı' demesine halktan yoğun tepki geldi. Ancak Kılıçdaroğlu 'Sözde Cumhurbaşkanı' demeye devam edeceğini açıkladı.
★
Dikkat ediyor musunuz; son dönemde hep Kılıçdaroğlu'nu konuşuyoruz. Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini ima etti, organ ve uyuşturucu mafyasından vergi alınmasını isteyerek kendini komik duruma düşürdü. Ve en son halkın oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Sözde Cumhurbaşkanı' dedi.
★
Bu aslında başta halka ve milli iradeye yapılmış büyük bir saygısızlık. Halk bu çıkışa büyük tepki gösterdi ama Kılıçdaroğlu 'Sözde Cumhurbaşkanı demeye devam edeceğim" diyor. Çünkü bunu demeye, dikkatleri sürekli üzerinde toplamaya, algı oyunları yapmaya mecbur.
★
Bu mecburiyetin birkaç nedeni olabilir: Kılıçdaroğlu, sürekli Erdoğan ile polemiğe girerek, ilgiyi üzerine çekerek cumhurbaşkanlığı adayları arasında öne çıkmaya çalışıyor olabilir. Muharrem İnce'nin yeni siyasi parti kurma girişiminden sonra Erdoğan ile polemiğe girerek güçlü profil çizip parti içinde çözülmelerin önüne geçmeye çalışıyor da olabilir.
★
Kılıçdaroğlu, pandemi sürecinde kötü sınav veren, sürekli eleştirilen Ekrem İmamoğlu daha fazla yıpranmasın diye dikkatleri üzerine çekmeye çalışıyor da olabilir. Tabii İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı olarak göstermeyi düşünüyorsa!
TACİZLER UNUTULDU!
Aslında Kılıçdaroğlu'nun sürekli eleştiriliyor olması diğer adayların da yıpranmasını azaltır. Ya da Kılıçdaroğlu'nun bu çıkışları CHP'nin hep negatif söylemle özdeşleşmesi gibi temel bir sorundan kaynaklanıyor olabilir. Çünkü CHP uzun bir süredir çözüm üreten politikalar yerine hep algı yönetme, destekçilerini öfkelendirmeye çalışıyor. Bu da kutuplaşmanın yol açtığı kolay siyaset yöntemi aslında.
★
Belki de en önemli neden CHP'li siyasetçilerin son dönemde taciz ve tecavüz suçlamalarının hedefinde olması. Bazı partililer bu yüz kızartıcı suçlardan yargılanıyor. Dikkat edin bu suçlamalar karşısında CHP uzun süre üç maymunu oynadı ve şimdi de sadece Kılıçdaroğlu'nun sözlerini tartışıyoruz.
★
Siyaset algı yönetme ve kamuoyunu yönlendirme sanatıdır. Kılıçdaroğlu da 10 seçim kaybettikten sonra algı yönetmeyi öğrenmeye mi başladı yoksa? Taciz ve tecavüz haberlerinin odağında olmak mı, yoksa Kılıçdaroğlu'nun gafları, skandal açıklamalarıyla gündemde kalmak mı? Ne büyük kısırdöngü aslında!
***
FAKS ÇEKME ÇİLESİ BİTTİ
Halkın sabit veya mobil telefon, internet ve kablo TV gibi abonelikleri iptal ettirmek istediğinde, bayilere gitmek, hizmet aldığı işletmeciye yazılı dilekçeyle başvurmak, faks çekmek gibi işlemlerle uğraşmaktan bıktığını defalarca yazmıştık.
Hükümet bu sıkıntıyı gidermek için e-Devlet Kapısı'nı kullanma kararı almıştı.
Vatandaş abonelik gerektiren hizmetlerine ilişkin fesih başvurularını 26 Ekim 2020'den bu yana e-Devlet Kapısı'ndan gerçekleştiriyor.
Bu uygulamadan bugüne kadar 115 bin 286 abonenin yararlandığı açıklandı. Üç aya yakın bir sürede bu kadar insanın e-Devlet Kapısı'ndan abone iptal ettirmesi büyük rakam.
Abonelik üzerinden hizmet sunan şirketler umarım bu haberden utanırlar. Yok faks çek, yok dilekçe yaz... Vatandaşa çok çektirdiler çok!
***
ASIL SAHİPLERİNİ CEZALANDIRMALI
Manisa'da sahipleri tarafından gerçekleştirilen gasp, hırsızlık, darp gibi olaylarda 'silah' olarak kullanılan pitbull cinsi köpekler, el konulduktan sonra Geçici Hayvan Bakımevi'nde rehabilite ediliyor.
Köpeklerin bakımları, aşıları, beslenmeleri vs. her ihtiyaçları eksiksiz karşılanıyor ama birçoğu hayvan bakımevinde ölene kadar kafeste tutuluyor.
Bu haberi okuduğumda üzüldüm, lakin yetkililerin de belirttiği gibi yapacak bir şey yok! Çünkü eski sahipleri tarafından tamamen saldırı amaçlı yetiştirilen bu köpekleri dışarı salsanız büyük tehlike!
BELEDİYELER ÇİLE ÇEKİYOR
Silah kadar tehlikeli oldukları için de kolay kolay kimse sahiplenmek istemiyor.
Keşke bir yasa çıksa da pitbull cinsi köpekleri saldırgan yetiştiren vicdansızlara bu köpeklere bakma cezası verilse. Örneğin her gün bakımevine gidip bu köpekleri besleseler! Küçük para cezalarıyla kurtuluyorlar sonra belediyeler çile çekiyor.
Bir kişinin sahiplendiği hayvanı canı sıkılınca terk etmesini zorlaştıracak yükümlülükler getirilmeli.
***
KAÇAK YAPININ YIKIM PARASI
Kapadokya'da 2019-2020 yılları arasında sit alanı içindeki izinsiz 310 yapının yıkıldığı açıklandı. Yakında 234 yapı daha yıkılacak.
Güzel haber ama şunu da sormak lazım: Neden kaçak yapıların yapılmasına göz yumuluyor acaba?
Kapadokya zaten sit alanı, baştan önlem alıp bu tür yapılara izin vermeyeceksin!
Kapadokya'daki kaçak yapıların çoğu otel, kafe, restoran gibi işletmeler aslında. Doğal kaya oluşumları ve peribacalarına zarar verirken güzel para kazandılar!
Bu tür kaçak yapıların yıkım parası da sahiplerine ödettirilmeli.
***
TWITTER'A DA CEZA KESİLDİ
Twitter'ın Donald Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya almasının ardından, Facebook gibi diğer sosyal medya şirketleri de benzer sansürlere imza attılar.
Trump'ın ekibinin ve destekçilerinin on binlerce sosyal medya hesabı da donduruldu.
Trump yandaşlarının Kongre baskını her ne kadar sansüre haklı gerekçe olarak gösterilse de özel şirketlerin ABD Başkanı ve ekibini sessize alabilmesi endişe yarattı.
Serbest piyasa, dev internet şirketlerine ilk cezayı kesti. Twitter'ın hisseleri New York borsasında yüzde 12'lik değer kaybetti.
Haklı gerekçeleri olsa dahi özel şirketler 25 milyon Amerikalının oyunu alan bir siyasi liderin sesini kesecek kadar güce sahip olmalı mı?