Ne alaka değil mi? Kıbrıs sorunu ve Platon... Bu cuma gösterime girecek 'Gölgeler ve Suretler'i eğer izlerseniz, başlığa siz de hak vereceksiniz. Kıbrıs'ta Türkler ile Rumlar arasındaki ilk büyük kopuşun yaşandığı 1963 olaylarını, ünlü filozof Platon'un mağara metaforuyla anlatmak herhalde Derviş Zaim gibi bir büyük ustaya yakışırdı. Farkındayım, yazı bayağı karışık başladı. Hatta şimdiden korktunuz filmden. Sakın korkmayın! Zaim, Kıbrıs'taki trajedinin çıkış noktasını mağara metaforuyla çok basit özetliyor.
UYANDIRMAK ZOR
Platon'un mağarası öyle birkaç satırla anlatılacak bir metafor değil ama yine de kısa bir özet geçmeye çalışayım... Bir mağara düşünün. Burada insanların, mağaranın çıkışına sırtları gelecek şekilde, boyun, el ve ayaklarından zincirli olduğunu hayal edin. Sadece mağaranın duvarına bakabiliyorlar! Arkalarından bir ışık geliyor ama bu ışıktan duvara yansıyan gölgeleri görebiliyorlar. Gölgeler gerçek değil, yalan. Gerçekleri ise sadece mağaradan dışarıya çıkabilenler, yani 'uyanışı' yaşayanlar görebiliyor. Gerçeği görenlerin işi ise daha zor. Mağaradakilere göremedikleri gerçeği anlatmak zorundalar. İşte insanlık tarihindeki gerçekle, yalanın savaşı da bundan ibaret... Gerçekleri, doğruları göremeyen büyük yığınlar ve onlara gerçekleri anlatmaya çalışan az sayıda insan...
MAĞARADAN ÇIKMAK...
Zaim, filmde gölgeleri resmi tarih, gerçekleri ise insanoğlunun büyük zaafları olarak sunuyor... Bunu 'Karagöz ve Hacivat' oyunuyla anlatması da başka bir eşsiz metafor. Filmde anlatılanlar, din ve ırk uğruna çıkartılan savaşın evrensel bir özeti aslında. "Kim başlattı?" sorusu önemliyse, eğer, Rum çeteleri, köylere saldırıp Türkleri öldürüyor. Gençlerin öfkesi yaşlıların sağduyusuna ezip geçiyor. Masum bir Türk çoban öldürülüyor, sonra Türkler masum bir Rum çobanın canını alıyor... Gerisi malum, bir hiç uğuruna kardeşin kardeşi boğazlaması... Zaim'in 'kim haklı, kim haksız' tartışmasını filmin geneline yaymaması da önemli. Aslında haklıyı ararsan çözüme ulaşamazsın. Tek bir gerçek var, o da; insanoğlunun karanlık doğası! 'Karagöz ve Hacivat' oynatıcısının film boyunca "Belki bir gün aklımız ve ruhumuz arasında bir denge olur, iyi insanlar olur ve mağaradan çıkarız..." demesinin bir sebebi var! Bir masum çoban için başka bir masum çobanı öldürmediğimizde mağaradan çıkacağız! 'Gölgeler ve Suretler' sadece felsefi açılımlarıyla değil, oyunculukları, kurgusu ve sinema diliyle de etkileyici. Bence Kıbrıs sorununa dair bugüne kadar çekilmiş en başarılı film vizyona giriyor. Filmi asıl başarılı yapan ise insanoğlunun karanlık dünyasına yelken açan evrensel dili.