Geçtiğimiz günlerde Demet Akalın'ın haklı isyanına şahit olduk... İsyanın nedeni ise kızı Hira'nın sosyal medya platformu üzerinden hayranı olduğu Özgür Balakar'a 7 bin TL değerinde hediye göndermesiydi. Kendinden habersiz şekilde çekilen bu parayı 'sahtekarlık' olarak değerlendiren Akalın'ın bu isyanı aslında ebeveynlerin nasıl bir tehlike içinde olduğunu da gözler önüne seriyor. GÜNAYDIN'ın önceki gün 'Çocuklar üzerinden soygun' başlığıyla manşete taşıdığı bu haber daha çok konuşulacağa benziyor. Sosyal medya platformlarının bu kadar etkin olduğu günümüzde, ailelerin çocuklarını böyle tuzaklardan koruması çok önemli. Ancak bunu yapabilmek de kolay değil. İşte ben de bunu konuşmak için Çocuk psikolojisi uzmanı Deniz Kurt'u aradım.
İKİ SAATLE SINIRLANDIRIN
Çocukların sosyal medya ağlarında geçirdiği zamanın arttığına dikkat çeken Kurt, "Aileler için bu önemli bir sorun haline geldi" dedi. Bunu engelleyebilmek için ailelerin çocuklarına doğru rol model olması gerektiğini söyleyen Kurt, şöyle devam etti: "Aileler, çocuklarının ekran kullanım süresini kontrol altına almalı. Bu süre günlük maksimum 2 saat olmalı. Çocuklar için özel olarak geliştirilmiş olan çocuk filtrelerinden yararlanılmalıdır. Çocukların erişimindeki cihazlardan, medya ağlarına para kaptırmamak için kredi kartı bilgileri kesinlikle kaydedilmemelidir.
Çocukların medya ağlarına ve uygulamalarına yoğun talep göstermelerinin olası nedenlerinden biri de yapılacak daha eğlenceli bir şey bulamamalarıdır. Bu sebeple tüm aile üyelerinin ortak katılım gösterdiği günlük aktivite saatleri düzenlemek faydalı olabilir. Mini aile toplantıları yaparak çocuğunuzun zamanını nasıl planlayacağı konusunda ona yardımcı olabilir ve yapmaktan hoşlandığı aktivitelerin listesini çıkarıp odasına asabilirsiniz. Bir diğer önemli nokta ise çocuğa doğru rol model olmaktır. Çocuğunuzun medya ağlarından uzak durmasını istiyorsanız bunu sadece sözel ifadelerle değil, davranışlarınızla da göstermelisiniz."
KALİTELİ VAKİT GEÇİRİN
Çocuk psikoloğu Kurt'a "TikTok ve benzeri uygulamalarda çocuklar beğeni alabilmek adına çok tehlikeli aksiyonlarda da bulunuyorlar, bunu nasıl önleyebiliriz?" diye sorduğumda ise şöyle cevap verdi:
"Pandemi nedeniyle eve kapanan çocukların ekran kullanım sürelerinde ciddi artış var. Bu artış çocukları hem bilişsel, hem de psikolojik açıdan olumsuz yönde etkilemektedir. Çocukların TikTok gibi medya ağlarına bu denli ilgi göstermesinin pek çok olası nedeni var. Çocuğun medya ağları üzerinden paylaşımda bulunması, videolar çekmesi ve milyonlar tarafından beğenilmeyi, takip edilmeyi arzulaması, duygusal dünyasında işlerin yolunda gitmediğinin işareti olabilir.
Bu tarz çocukların duygu dünyaları incelendiğinde; psikolojik dayanıklılıklarının düşük olduğu, yoğun yetersizlik ve değersizlik duyguları hissettikleri ve görünür olabilmek için medya ağlarını tercih ettikleri bilinmektedir. Anne ve babalar çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmeli ve onların benlik gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek iletişim yöntemlerini kullanmalı. Çocuklarının da bir birey olduğunu unutmamalı, karar verme şansı tanınmalı. Çocuklar sadece koşulsuz sevginin olduğu bir ortamda kendilerini değerli ve güvende hisseder. Değerli ve güvende hisseden çocuk kendi yeteneklerinin farkına varır ve gelişimini sağlıklı bir şekilde sürdürür."