YETKİN DİKİNCİLER
Kayıplarımız ve onlarla yüzleşmek bize çok şey kazandıracak. Kamyonlar dolusu duyguyu günde 2-3 cümle ile anlatmak zor. 'Kayıp Kamyon'da kendi kaybetmeye yüz tuttukları duygularıyla ve söyleyemedikleri bir kamyon sözle yüzleşecekler.
Herkes kendi ezberinden davranıyor filmde. Senaryonun ödül alması, o damarı yakalamış olması, bir oyuncu olarak senaryoyla ilgili heyecan duymak çok özel bir durum. Okur okumaz bir heyecan yarattı bende. Heyecanlarla yaşayan insanlarız.
Vasıf yola çıkıyor, Fehmi de ona yol arkadaşlığı ediyor. Hatta deyim yerindeyse terapist gibi eşlik ediyor. Hayatta gördükleri kendi yaraları, travmaları ona yaşı küçük de olsa küçük dersler vermesini sağlıyor. Fehmi, dede ile torun arasında tutkal vazifesi görüyor.
Dede torun sahneleri fazla ama Fehmi, Zeynep'e yancılık yapıyor. Güzel bir fayda ilişkisi oluyor aralarında. Samimiyeti unutmamayı, içtenliği ve sadece kendimizin olmadığını, bizim dışımızda da bir hayat olduğunu göstermeye çalışıyoruz.
Kendi hayat telaşımız içinde kendimizden hareketle hayatlar yaşıyoruz. Hepimizin dertleri, heyecanları var ama sadece biz yokuz. Hayatı başkalarıyla da paylaşıyoruz. Bu başkaları sadece insan değil. Hayvan, çiçek, bitki, dere, yeryüzü, toprak, gökyüzü varoluşun tüm nesnelerini gözünüzün önüne getirin. Bunlardan bir parçayız aynı zamanda en yakınımızdakini görmeyeceksek körleşme başlar. Görüp de hareket etmeyeceksek duyarsızlık başlar. Bu filmde hasretlerimizden de söz ediyoruz. Görmezden gelmemeyi hatırlatmak istiyoruz. 'Kayıp Kamyon' bir arayış hikâyesi. Aslında insanlar hâlâ sığınacakları onları anlayacak dinleyecek kalbi arıyorlar. Seyirciyle dertleşiyoruz.
Bülent Emin Yarar ile 15. yılımız, 'Profesyonel' oyununu beraber oynuyoruz. Kapalı gişe devam ediyor. Filmin yönetmeni Ekrem Aslan, ikimizi düşünmüş. Birbirimizden habersiz senaryoları aldık. Birlikte düşünülmemizin değerini, karşılığını verelim istedik. Bunca yıl sonra dört başı mamur iki güzel karakterle karşılıklı oynamanın tadını da yaşadık.
Bülent muhteşem bir oyuncu, öğrenciliğimden beri tanıklık ediyorum. Ne mutlu ki artık sahneyi de paylaşıyorum ve ne mutlu ki 'Kayıp Kamyon' filminde bir araya geldik.
Bülent ile Hilal'in dedikodusunu yaptık. Ne kadar akıllı uslu ve ne kadar değerli diye. Kendin kalabilmek çok zordur. Hilal öyle çok özel bir kız. Ustalık yaşla başla değil aslında. Hilal'den Hilallerden bizim de öğreneceğimiz çok şey var.
ÜLKÜ HİLAL ÇİFTÇİ
6 YAŞIMDAN BERİ SETLERDEYİM
Kayıp Kamyon'da bir dede ve torununun hikâyesini anlatıyoruz. Kuşak çatışması var. Ben Zeynep adında ukulele çalan konservatuvar okumak isteyen bir kız. Dedesi de altın bileziğin olsun diyen bir insan. Dedemin kayıp bir kamyonu var. Onu aramak için yola çıkıyoruz.
Zeynep karakterinin tam tersi bir durumum var. Çünkü Benim şu an konservatuvarda okumamın ailemin çok etkisi var. Çok desteklediler. Onlar her zaman sanatla iç içe olmamı istiyordu benim de çok hevesim vardı.
İki dedemi de çok göremedim. Çok hatırlamıyorum. Hatta ilk ya da ikinci sahnemizi çekerken Dedeciğim demem gerekiyordu. O bende olmadığı için ona çalışmıştık.
Bir buçuk ay boyunca çok güzel anlaştık. Güzel anılar biriktirdik. Sette nasıl bağ kurduğuma dikkat eden biriyim. Set bitince içimde burukluk kaldı. Bittiğine üzüldüğüm bir film oldu. Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler gibi isimlerle çalışmak çok kıymetli benim için.
Başta müzik okumak istiyordum ama emin olamadım. Tiyatroya geçtim. Şu an 1923 müzikalinde de oynuyorum.
Zonguldak'ta yaşıyorduk. Setlere çok küçük yaşlarımda gidip gelmeye başladım. Annem hemşirelik okumuş ama ev hanımı babam da fırıncı. İstanbul'a ilk geldiğimde 6 yaşında toplu taşımada gördüğümüz bir adamın tavsiyesiyle ajansa yazıldım. O şekilde gidip gelmeye başladım.
CANSEL ELÇİN
OĞLUMLA OYNAMAYI ÇOK ARZULUYORUM
Gerilim ve korku deyince aklımıza Stephen King geliyor. Pandemi döneminde Tuğçe'yle hep sinema tiyatro konuşurken aklımıza bu film geldi. Tekrar izledik filmi. Tiyatro oyunu da olur dedik. Baktık, 2017'de Bruce Willis'in oynadığı bir versiyonu varmış. Oyunu alıp çevirmeye başladım. Kayhan Berkin çok sevdiğim yönetmen. Onunla çalışmak istedim. Arada Çıplak Vatandaşlar oyununu yaptım. Tema Sanat'tan Sercan Bey bu işe girerim deyince yola koyulduk. Sedef'le de Şahane Hayatım dizisinde beraber oynuyorduk. Orada her zaman tiyatro hayalimiz vardı. Çünkü setteki diğer arkadaşlarımız Serkan Keskin'in, Yiğit Özşener'in oyunları vardı ve biz de tiyatro yapmalıyız dedik.
Ağustos ayından beri çalışıyoruz. Çok emek verdik.
Öyle çok korkutucu bir oyun yok hatta seyircinin gerçekten güldüğü anlar var. Hayranlık nereye kadar, neden hayran olursun sorularına yanıt arıyoruz. Entelektüel camiaya da bir eleştiri var.
Sedef'in espri anlayışı yüksek. En sevdiğim yanı o. Kompleksi yok, çok rahat. İşin iyi olmasını istiyor. Birbirimizi eleştirdiğimiz zaman kişisel algılamıyoruz.
Annie Wilkes bir sosyopat, bipolar. Ters köşe olsun istedik. Sedef bu karakter için biçilmiş kaftan.
Erkek çocuğum olacak kısmetse. Kucağına almayınca anlayamazsın derler. Tuğçe'ye yardımcı olmaya çalışıyorum. Buraya gelmeden önce köfte patates yaptım ona. Yemekle aram iyidir, iyi yaparım. Gurmeyimdir. Sadece yemek konusunda değil sürekli yardım etmeye çalışıyorum. Gece 2'de şeftali aradım onun için.
İsmine henüz karar veremedik. Odasını hazırlıyoruz. Hatta taşınmayı düşünüyoruz. Bahçeli bir site içinde olsun istiyoruz. Oğlumla oynamayı çok arzuluyorum.
Biz Tuğçe'yle gezmeyi çok severiz. Çocuğumuz olunca da gezmeye devam edeceğim. İlişkimizin iyi gitmesi için sürekli çalışmam, bir şeyler üretmem gerekiyor. Onu bir yerde izleyince çok gurur duyuyorum.
SEDEF AKALIN
KARAKTERIMI PSIKOLOĞA GÖTÜRDÜM
Bir anda oldu bu oyun. Bir sürü oyun okudum içime hiç sinmemişti. Cansel'le konuşurken oyun çevirdiğini öğrendim, hemen yolladı, biz bir hafta sonra provaya başladık.
Ben korku filmi ve gerilim kolay izleyemiyorum, çok etkileniyorum ama Kathy Bates'e bayılırım. Benim yaşımın kült işlerinden biri. Oscar alışını hatırlıyorum.
Ben oyunda Annie Wilkes adında eski bir hemşireyi oynuyorum. Annie, Paul Sheldon adında bir yazara ve onun kitaplarındaki karaktere hayran. Bir gün bir şekilde aynı ortamda sıkışıp kalıyorlar ve garip ilişkileri başlıyor. Annie'nin o kadar dayanılmaz bir hayatı var ki o pembe romandaki kız 'Misery'in hayatıyla var oluyor ve onun hayatını kendi hayatının önüne koyuyor. İçimizdeki boşlukları doldurmak için nasıl sapkınlıklar yapabileceğini gösteriyor oyun.
CANSEL'LE ÇOK İYİ ANLAŞTIK
Kitaptan alakasız bir oyun değil. Kitabı okuyanlara da filmi izleyenlere de duygu olarak istedikleri şeyi veriyoruz. İlk defa rol karakterini psikoloğa götürdüm. Arkadaşım olan psikoloğa anlattım karakteri. Yazılan karakteri sahneye tutarlı şekilde aktarmak ve gerçekçi kılmak için kusurlarını öğrenmek istedim. Baya ağır bir vaka çıktı.
Cansel'den önce eşi Tuğçe'yi tanıyordum. Onu da çok severim. Cansel'le de çok iyi anlaştık. Bazen tartıştığımız zamanlar oldu ama hep iş odaklı gittik.
2 oğlum var. Bana çok büyük hayat katıyor. Erkek çocuk büyütmek enerji istiyor, bana iyi geliyor. Enerjimin yüksek olmasının sebebi bu sanırım. Evde herkesin enerjisi yüksek.