Ezel dizisi devam ederken, Ramiz Dayı'nın gençliğinin anlatıldığı 70'li yıllarla ilgili flashback (zamanda geriye dönüş) sahnelerinin, dizinin konusundan daha büyük ilgi gördüğünü fark etmiş ve Ay Yapım'cılara bu sütunlardan bir öneride bulunmuştum.
Demiştim ki, "Ezel'in içinden ayrı bir dizi daha çıkar. 70'li yılların kabadayı hikayelerini anlatan bir diziye ne dersiniz?" atv'nin Karadayı dizisini izlerken aklıma o yazı geldi.
Ezel ve Kuzey Güney tecrübesine sahip Ay Yapım'dan zaten bu kulvarda kötü bir dizi beklemiyordum, umduğumdan fazlasını buldum. İlk bölüm adeta Kenan İmirzalıoğlu ile Çetin Tekindor'un oyunculuk düetine sahne oldu. Akıllıca bir tercihti. Zira pek çok dizi ilk bölümünde ağır toplarını ateşleyemediği için reyting mücadelesinde geri kalıyordu.
Karadayı öyle yapmadı. İlerleyen bölümlerde Bergüzar Korel'in de ağırlığının hissedilmesiyle dizi daha bir tatlanacağa benziyor.
NEDEN KIRMIZI?
Karadayı'da çokça Ezel, biraz Suskunlar, hafiften Kuzey Güney esintileri burnuma çalındı. Bu kokteyl, ekran başındakileri mutluluk sarhoşu etmeye yeter de artar bile. Hele işin içinde bir de Kenan İmirzalıoğlu varsa, hanım izleyiciler şimdiden abone demektir.
Hem ağlamak, hem gülmek, hem sevmek, hem nefret etmek bir erkeğe bu kadar mı yakışır?
Dizinin flashback sahnelerinde kullanılan sadece kırmızı renge duyarlı montaj tekniğini ilk kez Schindler'in Listesi filminde görmüştüm. Yahudiler'in toplama kampına götürüldüğü sahnede sadece küçük bir kızın kırmızı paltosu renkliydi. Aynı tekniği Karadayı da kullandı. Ancak Schindler'in Listesi'nde bu tekniğin görsel bir amacı vardı. Zira üstüste yığılmış insan bedenleri arasında o küçük kızı fark etmemizi sağlamıştı ama Karadayı da bunun ne amaçla kullanıldığını anlamadım.
Bir de 1.90'lık Kenan İmirzalıoğlu'nun kullandığı minicik Renault 4'e takıldım. Kenan otomobile binmiyor da sanki ayakkabısını çekecekle giymeye çalışıyor gibiydi. Bu durum, acıklı sahnelerin tüm dramatik unsurlarını bertaraf edecek kadar komikti!
Pazartesi akşamlarında yıllardır Arka Sokaklar'ın sözü geçiyordu ama belli ki artık raconu Karadayı kesecek...