Dört mevsim, dört ayrı mod ve psikoloji yaşıyoruz ama doğru olanı da bu. Her mevsimin ayrı bir ruh hali varken biz bahar ayına takılmış gibi yaşıyorduk uzun süredir. Özellikle İstanbul'da yaşayanlar için durum vahimdi. Benzer kılık kıyafetle tüm yılı çıkarıyorduk. Değişen hava şartlarının psikolojimiz üzerinde o kadar güzel etkileri var ki, bunun ispatını da bu hafta sonu anladık. Cuma günü karla kaplı bir güne uyandım. Özellikle Bebek-Arnavutköy hattı bembeyazdı. Yüzümü gülümseten, gardırobumun en sıcak tutan kıyafetlerini üstüme geçirirken, keşke daha da yağsa da çıkıp kar topu savaşı yapsak dedim. Bir an kafamda ne korona ne de başka bir telaş, endişe kaldı.... Kafamda pozitif düşünceler uçuşurken keşke her mevsimi eskisi gibi tatsak dedim. Bizim Ankara zamanlarımız böyleydi. Filmin aynı sahnesine takılı kalmış gibi hissetmekten bunaldığımız şu günlerde birazcık kar ruhumuza da bedenimize de iyi geldi.
ŞU SIRALAR DİKKATİMİ ÇEKEN MEVZULAR
Döneminin en popüler fotoğrafçısı David La Chapelle'in uzun aradan sonra tekrar hortlaması ve Dua Lipa'yı yine kendine has tekniği ile fotoğraflayıp kendini hatırlatması. Böylelikle pop art akımının tekrar gündeme gelmesini de sağladı. Rolling Stones'a kapak olarak çektiği Dua'ya ne diyorsunuz, bir dönemin Madonna, Katy Perry, Rihanna karelerini akla getirmedi mi?
Dolce Gabbana'nın yeni makyaj koleksiyonunu erkek modeller kullanarak tanıtması da ilginç bir kafa. Gerçi sosyal medyada her gün makyaj yapan erkek videolarına denk geliyorum. Bana ters, 'Yok artık' dedirten bir durum. Hiç normalleştiremiyorum ancak belli ki bu tarz ters köşe işler daha çok etkileşim getiriyor.
BİR UÇUŞ GÖREVLİSİNİN MACERALARI
Mayıs ayında yayın hayatına başlayan bir dijital platformda nefes kesen içerikler keşfettim. Son zamanlarda beni ekrana kilitleyecek kalitede içerikler önüme düşmeye başladı.
Keşfetmekte biraz geciktiğim Kasım ayında seyirciyle buluşan 'The Flight Attendant' sekiz bölümlük mini biz dizi. Komedi, dram ve gizem türünde olan dizide bir uçuş görevlisinin deli dolu hayatına konuk oluyorsunuz ve bir gece Bangkok'ta bir otel odasında akşamdan kalma bir şekilde yanında ölü bir adamla uyanıyor başrol karakterimiz. Hiçbir şey hatırlamadığı bu gecenin ardından da hiçbir şey olmamışcasına olay yerini hızla terk edip New York'a dönüyor.
İzlerken özlediğiniz hareketli sosyal hayatınız şöyle bir gözünüzün önünden geçecek ve eğlenceli anlar yaşatacak bu dizi sıkıcı geçen karantina günlerinize heyecan katacak. Benden söylemesi.