24 'üncü Adana Film Festivali'nin ödül töreninde usta sinemacı Semih Kaplanoğlu'nun elini sıkmayan Meltem Cumbul, büyük bir skandala imza attı.
Sebep çok basitti:
Cumbul, Semihoğlu'nun siyasi görüşlerini beğenmiyormuş.
Cumbul, kendini savunurken de "Eşitler arası selamlaşma ve yakınlaşma ritüeli olan el sıkışmayı; kendinden olmayanlarla ötekileştirenle fakiri zengine böldürenle, güçlüleri tutup zayıfları hor görenle yapmayı reddediyorum" dedi. Eşitlik söz konusu değildi ki bu harekette. Bu bir sinemacıyı yok sayma eylemidir. Hem ödül alana, hem de oy kullananlara, jüriye büyük saygısızlıktır. O sahnede sunucunun takdir hakkı yoktur.
Gerçek profesyonel; hoşnutsuzluğunu sahneye yansıtmaz.
Bu nefret suçudur, tepki değil ucuz bir şovdur. Muhalif alkışlar için bu bağnazlık bu faşistlik rezaletten başka bir şey değildir. Ayrıca Cumbul'un sahnede "Onur Ünlü'nün açıklamasını tercüme etmek gerekirse Antalya Film Festivali ulusal yarışma bölümü kalkmamalı" diye araya girmesi, yabancı konukların açıklamalarını tek kelime bile tercüme etmemesi, Faruk Teber'in zarfı açmayı unuttuğundaki çocuk azarlar gibi tavrı ardından Teber'e sarılıp "Yaa canım" şeklindeki samimiyetsiz yapmacıklığı ayrı bir şovdu.
'KENDİNİ GÖSTERİR'
Olay sonrası Semih Kaplanoğlu'nu aradım. "Ne diyorsunuz hocam, sahnede yaşananlar ve Meltem Cumbul'un tavrı için?" diye sordum.
Kaplanoğlu, "Her şey ortada.... Kabalık, ahlaksızlık... Ben filmlerimi yapan birisiyim, filmleri yapmaya da devam edeceğim.
Ona (Meltem Cumbul) destek çıkanlara da hiçbir şey söyleyemem, herkes kendini yaptıklarıyla kendini gösterir" dedi.
Adana Film Festivali sahne skandalları kadar ödüllerdeki değerlendirmelerle de dikkat çekti. Bu yıl jüri başkanı olan Erden Kıral, vakti zamanında Ümit Ünal'ın jüri başkanlığında yarışan filminin ödül alamamasının intikamını bu yıl aldı. Ünal'ın filmi 'Sofra Sırları' hiçbir ödül alamadı.
SKANDAL!
Hazar Ergüçlü, Halil Babür gibi başarılı oyuncular ise umut vâdeden oyuncu ödüllerini aldı. Bu iki oyuncu da başarılarını ispat etmiş oyunculardı.
Bir skandal daha ise; Cannes Film Festivali'nden ödülü olan yönetmen Andrey Zvyagintsev'in merdiven boşluğuna bakan çok kötü bir otelde kalıyor olmasıydı.
Durumu fark eden birkaç sinemacı hemen müdahale edip "Lütfen bu çok önemli bir sinemacı, otelini değiştirelim" diyerek onu Hilton'a aldırdı. Bunun yanı sıra sektörü üç yıl önce bırakmış sinemacı ve sinema yazarlarının en iyi otellerde kalıyor olması da ayrı bir faciaydı.
Sözün özü, "Nasıl festival yapılmaz?" sorusuna bu yıl en iyi cevabı 24'üncü Adana Film Festivali komitesi verdi. Tebrikler!