Atv'nin perşembe gecelerine damgasını vuran dizisi 'Kanatsız Kuşlar'da 'Azime' karakterinin kendisi gibi hırslı kızı 'Emel'i, güzel oyuncu Sinem Gürtekin canlandırıyor. Gürtekin'le diziyi, rolünü ve kariyerini konuştuk...
Size teklif geldiğinde dizinin bu kadar başarılı olacağını tahmin etmiş miydiniz?
Mesleğimiz gereği birçok dizi ve film görüşmelerine gidiyoruz. Yapım şirketlerinin önceki başarıları, görüşmeye gittiğimiz işle ilgili fikir veriyor. Koliba ailesinden bana teklif geldiğinde çok heyecanlanıp mutlu oldum. İlk görüşme günümdeki heyecanımı hâlâ sete her gittiğimde yaşıyorum. Koliba bünyesinde bir projede yer almak çok güvende hissettiriyor. Bu güvenin ekibimizin başarısına çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca hayatta her şey çok hızlı, bu hıza ayak uydurmak içinde çok çalışmak da gerekiyor. Bizler bu başarıyı tesadüfe bırakmak yerine hep çok çalışıyoruz.
Dizide, 'Azime'nin en az annesi kadar hırslı, gözü kara kızı 'Emel'i canlandırıyorsunuz. 'Emel'i bir de sizden dinleyelim...
Hırs çok tehlikeli bir kelime; insan hırs yaparak elindeki birçok şeyi kaybedebilir ya da büyük başarılara ulaşabilir. 'Emel'in yapabileceklerinin sınırı olabileceğine inanmıyorum çünkü annesini rol modeli olarak görüyor. Annesinin olmadığı ortamda onun gibi kıvrak fikirlerle durumu kurtarmaya çalışıyor. Annesi, 'Emel'in güvendiği en büyük dağ yani annesi ne derse öyle yapıyor. O hırslı yapısının yanında, genç bir kız olduğu için duygularıyla hareket ettiği zaman yanlış kararlar alabiliyor. İlk zamanlarda 'Onur'a karşı büyük aşk besleyen 'Emel' için önemli olan; zengin olmak, rahat yaşamak, villanın hanımı olmaktı. 'Emel'in şu anda karşısındaki en büyük engel; kuzeni 'Zeynep'. 'Onur'a olan aşkı yüzünden öz kuzeni için en büyük tehlike 'Emel' oluyor.
'AZİZE' VE 'EMEL'E BULAŞANIN CANI YANAR
'Onur'a aşkı yüzünden türlü entrikalar üreten, annesine de bu konuda yardım eden 'Emel' mücadeleden vazgeçmeyecek mi?
'Emel' hedeflerini küçük yaşlarda belirlemiş bir kız. İhtişamlı bir yaşamın rahatlığına katkı sağlayan kolonlardan birinin parçası. Dolayısıyla o villanın hanımı olmadan bu mücadeleden vazgeçmeyecek. 'Azime' ve 'Emel'e bulaşanın canı çok yanar.
Sizce gerçek yaşamda 'Emel' ve annesi 'Azime' gibiler var mı?
'Azime' gibiler var tabii ki ama ben öyleleriyle görüşmemeyi tercih ederim. Her ailenin görüşmek istemediği akrabaları vardır. Ne demişler; akraba ile ye iç ama alışveriş yapma. Yüzüme gülüp arkamdan konuşan, iş çeviren varsa, bana onun gibi karşılık vermek yakışmaz; yapılan kötülüklere iyilikle karşılık veririm.
Özel yaşamınızda nasıl birisiniz? Boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Özel yaşamımda arkadaşlarımla vakit geçirmeyi, sinema ve müzikle ilgili kültürel sohbetler yapmayı çok seviyorum. 3 yaşında bir yeğenim var, her şeyimi onunla yaşıyorum, çocukluğuma götürüyor beni. Çocuklarla ilgilenmek iyi bir meditasyon ve mesleğimiz açısından çok etkili bir gözlem tekniği. Benim en büyük tutkum yeğenim diyebilirim. Sinemayı çok seviyorum, kült filmlerden ve yönetmenlerinden çok etkileniyorum. Sanat akımları ile ilgileniyorum. Seyahat etmeyi çok seviyorum.
'Kanatsız Kuşlar' dizisinde Sinem Gürtekin'in oynadığı 'Emel'; lüks içinde yaşamak için 'Onur'un yuvasını yıkmaya ve evin hanımı olmaya çalışıyor.
BİLİMSEL ÇALIŞMA ALANIM DİJİTAL DÜNYA
Şu sıralar sinema ya da tiyatro oyunu teklifi var mı?
Alıyorum fakat 'Kanatsız Kuşlar' hayatımın en önemli noktalarından biri, zamanımın çoğu sette geçiyor. Tiyatro yapmaya açıkçası bu sene fırsatım olmadı ama seneye çok istiyorum. Sinema filmi teklifi geldiği zaman set takvimime uyarsa ve sevdiğim bir iş olursa tabii ki değerlendirmek isterim. Bir insanın hayatına beyaz perdeden dokunup ona bir şeyler katabilmek en büyük hayallerimden. Sinema sektöründe akademik birikimimi kullanarak sektörde sağlam bir yer edinmek istiyorum.
Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor musunuz? Dijitalleşmenin çağımızın vazgeçilmezlerinden olduğunu düşünenlerden misiniz?
Yeni Medya bölümünde okuyorum yani bilimsel çalışma alanım dijital dünya. Dijital bir çağda yaşamak, çağı yakalamayı gerektirir. Bu fikirden yola çıkarak bu bölümü seçtim, dolayısıyla zorlanmıyorum. Aktif olarak tüm sosyal medya platformlarını kullanıyorum, benim için dozunu kaçırmak; yeni medya mesleği için ekmeğime yağ sürmek gibi.
İNSANIN ÖMRÜNÜ UZATACAK BİR SET ORTAMIMIZ VAR
Set nasıl geçiyor?
Set saatlerimiz çok keyifli, gülmediğimiz an yok. Hem çalışıyoruz, hem de güler yüzlü ekip sayesinde ömrümüz uzuyor. Dizide Kuzenim 'Cemre'yi canlandıran Gizem Güneş ve 'Tuba'yı oynayan Seda Türkmen ile çok keyifli zaman geçiriyorum. Annemi canlandıran Servet Pandur'u saymıyorum bile. Ona hayrandım, şimdi birlikte oynuyoruz. Kendisi bir melek ve çok iyi bir anne; aramızda aile ilişkisi var, birbirimizi tamamlıyoruz, onunla gülüp eğlenip sarılarak geçiriyoruz günümüzü. Çok gerçek bir hikayenin içinde çok usta isimlerin canlandırdığı karakterlerle samimi bir iş yaptığımıza inanıyorum. Aldığımız reyting sonuçlarını, hayatımızın gerçeklerini anlatmamıza bağlıyorum. Bizleri perşembe günleri yalnız bırakmayan seyircimize minnettarım. 'Kanatsız Kuşlar'ı her hafta kanatlandırdıkları için çok teşekkür ediyoruz.
SEYİRCİ BENİ YILANA BENZETİYOR
Seyirci, 'Emel'e olan tepkisini dile getiriyor mu?
'Emel' ayıplanan bir karakter çünkü evli bir adamla birlikte ve onun yuvasını yıkmaya çalışıyor. Sokakta genelde 'Çok kötü ve saf olmayı nasıl başarıyorsun?', 'Kötülük yapma, yazık o kıza' gibi tepkiler alıyorum. Oynadığım karakterle ilgili iyi tepkiler alıyorum diyemem ama makyajım, kıyafetlerim ve özel yaşamımla ilgili çok fazla soru alıyorum. İlgilenilmek hoşuma gidiyor. Seyirci sosyal medyada beni birkaç kez yılana benzetmiş, renkli yılan fotoğrafları yollamışlar bana. Ama beni izlemeyi sevdiklerini söylüyorlar yani karakterimin kötülüğünü bile sevdiler bu sayede.