Atv'nin yeni dizisi 'Kalp Yarası' senaryosu, başarılı oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. Antakya'nın iki köklü ailesinin bitmek bilmeyen çatışmasının ortasında yaşanan güzel bir aşkı konu alan dizide Şenay Gürler ile Mahir Günşıray, karı kocayı canlandırıyor. İkiliyle diziyi, set içindeki uyumlarını, hem de bayramı nasıl geçirdiklerini konuştuk...
Dizide 'Azade- Adnan Sancakzade' çiftini canlandırıyorsunuz. Sette nasıl bir uyum yakaladınız?
ŞENAY GÜRLER:
Biz Mahir'le daha önce de çalışmıştık. Ben açıkçası kadroda olduğunu öğrenince çok sevindim.
O yüzden kamera önünde anlaşamayan bir çifti oynasak da, çok iyi paslaşıyoruz ve çok da iyi anlaşıyoruz.
MAHİR GÜNŞIRAY:
Şenay Gürler gibi iyi ve disiplinli bir oyuncu ile çalışmanın avantajı ve keyfi bir yana, arkadaş olarak da iyi anlaşıyoruz.
Ayrıca oyuncu olarak da birbirimize yakıştığımız söyleniyor.
GÜÇLÜ DUYGULAR
Dizide hırs, intikam, aşk, güçlerin savaşı gibi birçok konuya değiniliyor. Sizin için bunlar ne ifade ediyor?
Ş.G.: Hayatın içinde olan, tanık olduğumuz, yaşadığımız, bu konularda kendimizi eğittiğimiz duygular bunlar. Aşk, sevgi çok daha pozitif, kendimi daha yakın hissettiğim duygular. Hırs tabii ki oyunculuk için kullandığımız ama dozunu ayarlamamız gereken bir duygu. İntikam ve güçlerin savaşı daha negatif, bana uzak ama dünyanın karmaşası içinde çok yakından bildiğimiz şeyler.
M. G.: Güçlü, çatışma yaratacak duygular. Hayatın içinde olduğundan izleyici de bu durumlarda ne tür tepkiler veriliyor, ne yaşanıyor merak ediyor.
Diziler izlenirliklerini bu çatışmalardan kuruyor.
Antakya'da çekim sonrası nasıl vakit geçiriyorsunuz? Yöre halkının ilgisi nasıl?
Ş. G.: Antakya değişik kültürleri buluşturan, tarihi geçmişiyle, her köşesiyle insanı hayrete düşüren bir yer. Yemekleri çok tehlikeli çünkü çok lezzetli.
Hele künefe! Halkı çok yardımcı, sevecen, misafirperver. Her gün yemek davetleri alıyoruz. Bu şehirde bir dizi çektiğimiz için çok mutlular.
M. G.: Hayran oldum bu şehre, burada yaşayan insanlara, her şeyin bir arada uyum içinde yaşanmasına. Çekimler dışında gece-gündüz sokaklara atıyorum kendimi, yine de görmediğim o kadar çok yer var ki. Ne zaman insanlarla karşılaşsam "Burayı ne güzel gösteriyorsunuz, size çok teşekkür ederiz" diyorlar, çok duygulanıyorum.
Dizinin bu kadar dikkat çekmesinin sebebi sizce nedir?
Ş.G.: Antakya'da çekilmesi çok önemli. Bu yöreyi bilmiyor insanlar. Burada insanlar çok modern, çok şık, değişik kültürler iç içe yaşamayı biliyor.
Ötekileştirmenin pek olmadığı bir yer. Hikayemizde birbirinden farklı karakterler, farklı ilişkiler ağı var. Hepimiz bu projeye inandık. Çok sıcakta çalışıyoruz, gerçekten çok yorucu ama içimize sinen bir sahne çektiğimizde bütün o olumsuz durumlar siliniyor kafamızdan. Bu da seyirciye geçiyor mutlaka.
M. G.: Senaryo, yapım şirketinin titiz ve uzman çalışması, yönetmenlerimizin ustalığı, sıcaklığı, samimiyeti, seti kucaklayan, seven gönülleri, oyuncuların yetenekleri, kendilerini bu işe adamaları...
BAYRAMDA ÇALIŞTIK
Bu bayramı nasıl geçirdiniz?
Ş. G.: Bayramda yine bu bölgedeydim. İskenderun ve biraz da Arsuz'daydım. Çalışırken gidemediğimiz yerleri gezdim. Sonra zaten bayramın ikinci günü itibariyle tekrar çalışmaya başladım.
M. G.: Bir gün teknede işler güçler ve dinlenme, birkaç gün taşınma, bayramın ikinci gününden itibaren yoğun çekimler...
Bayramda gelenekleri yaşatmaya devam ediyor musunuz?
Ş. G.: Maalesef ben ailemden uzaktayım. Sadece telefonla kutlayabiliyorum bayramlarını. Tabii bu arada pandemi hepimizin hayatını çok etkiledi.
Ama geçecek bunlar ve birbirimize sarılacağımız günler gelecek mutlaka.
M. G.: Ne yazık ki hayır. Bir üst kuşağımdan annem dışında kimse kalmadı. Anneannem hayattayken hepimizi toparlayan bir çekim gücü olurdu, zaman içinde yok oldu.
GEÇMİŞTE YAŞANAN DERİN YARALAR SANCAKZADE ÇİFTİNİ TÜKETECEK
Dizide bir çatışmanın ortasında kalan köklü bir aile var. 'Azade' ve 'Adnan'ın yaşamı ve sorumlulukları ne kadar zor sizce?
Ş.G.: 'Azade' disiplinle büyütülmüş, o yüzden çok sert ve güçlü bir kadın. Nasıl büyütüldüyse öyle davranıyor. Çocukları, ailesi, eşi hayatının merkezinde. Ama aynı zamanda aslında çok yalnız, duygularını belli etmeyen, adalet duygusu gelişmiş bir kadın. Çok fazla sorumluluk var üzerinde. Adını, saygınlığını, ailesini korumak için kendini yalnızlığa mahkum etmiş biri.
M.G.: Geçmişte yaşanan, derin izler bırakan kalp yaraları ileriki bölümlerde ortaya çıkacak. Gelecekteki sorunlar ve geçmiş ile hesaplaşmalar bizim üstesinden gelmeye çalışacağımız sorunlar olacak. Zaman zaman yorulup tükeneceğiz ama yeniden mücadele edeceğiz.