BKM'nin patronlarından Necati Akpınar, 'Organize İşler:Sazan Sarmalı'nı Netflix'e para için değil, Türk sinemasını dünya vitrinine çıkaracakları için verdiklerini söylemiş. Sevgili Necati, şimdi bu mantıklı bir açıklama mı oldu? Film, iki ay vizyonda kaldıktan sonra Netflix'te yayınlansaydı dünya vitrinine çıkmayacak mıydı? Ne yani Amerikalı, Fransız izleyiciler 'Olmaz, biz iki ay bekleyemeyiz' mi dediler?
Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu da, 'Bir Netflix yapımı olan 'Roma', Oscar'dan zaferle ayrılırsa bu Yılmaz Erdoğan'a yarar' diye yazmış. Ne yarayacak anlamadım? Erdoğan haklı mı çıkacak? 'Roma', dünya sineması ölçülerine göre düşük bütçeli bir TV filmi. Oscar'da yarışabilmek için de ABD'de göstermelik bazı sinema salonlarında vizyona sokuldu.
Sakın TV filmi diye aşağıladığımı düşünmeyin, harika bir film ama 'Roma' tarzı yapımlar festival filmi kategorisine giriyor.
'ROMA' ÖRNEĞI YANLIŞ
Örneğin 'Roma', Türkiye'de Netflix ile aynı anda sadece 34 salonda gösterime girdi. 'Sazan Sarmalı' ise 1400 salonda gösterildi. Zeki Demirkubuz ya da bir Nuri Bilge Ceylan filmi vizyondayken Netflix'te gösterilmesini sinema sektöründe kimse umursamaz. Çünkü 'Roma' ayarında yerli bir festival filmi yüzünden salon sahipleri zarara uğramaz ama 'Sazan Sarmalı' gibi Şahan Gökbakar'ın ya da Cem Yılmaz'ın filmleri de vizyondayken Netflix'te gösterilirse o zaman sinema sektörü çöker! Aslında Şahan ve Cem de önce kendileri zarar edecekleri için böyle bir şeye izin vermezler!
Yılmaz'ın yaptığı şark kurnazlığıydı, filmini salonlara sattı, sözleşme imzalattı, Şahan ve Cem filmlerinin vizyon tarihini ertelemek zorunda kalınca da meydanı boş buldu.
"Benim filmimin yerine başka bir yapım oynatamazlar" dedi ve 'Sazan Sarmalı'nı Netflix'te yayınlattı. Olayın özeti budur. Necati ve Yılmaz hiç boşuna kafa karıştırmasınlar. Cengiz sen de bu yazıyı bir daha oku, kafan karışmasın!