Atv'de yayınlanan 'Şahin Tepesi' adlı dizide 'Verda'yı canlandıran Aybüke Pusat'la bir araya geldik. Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü mezunu olan Pusat, yaşadığı sakatlık sebebiyle baleyi bırakmak zorunda kalmış.
2014'te Miss Turkey yarışmasında üçüncü olan Pusat; 'Medcezir' ve 'Söz' dizilerinin ardından şimdi 'Şahin Tepesi'nde oynuyor.
Pusat'la diziyi, rolünü, hedeflerini konuştuk.
- 'Verda' nasıl biri?
Özgüvenli, başarılı, hayata karşı dik durmaya kendini adamış genç bir kız. Çok genç yaşta babasının ölümüyle ve para sıkıntısıyla karşı karşıya kalmış. Yaşadıkları onu küçük yaşta olgunlaştırmış.
- Senaryoyu ilk okuduğunuzda neler hissettiniz?
Olay örgüsü beni hemen içine aldı, hikaye su gibi aktı. Çok heyecanlandım. Oyuncuları da öğrenince heyecanım 20 ile çarpıldı. Böyle bir işin içinde var olabilmek büyük başarı. Setteki ilk gün şaşkınlık içindeydim. Çok hazır olduğumu düşünüyordum karaktere ve işin dünyasına ama tam anlamıyla savruldum.
'Verda' ile beraber kat edecek çok yolum olduğunu gördüm.
AŞK SONSUZ GÜVEN DEMEK
- Hilal Saral gibi Türkiye'ye Emmy ödülü getiren bir yönetmenle çalışmak size ne katıyor?
2014'te oyunculuğa başlarken ilk deneme çekimimi Hilal Saral'la yapmıştım. Günün birinde onunla çalışacağımı biliyordum sanki. Öyle anaç ve öğretici biri ki. Çok mutluyum bu yaşımda kendisiyle çalıştığım için.
Dediği her şeyi harfiyen yerine getirmeye çalışıyorum.
- 'Verda'nın tanıtımında 'Dikkat çeken bir güzelliği var ama bunu öne çıkarmayı sevmiyor' deniliyor...
Konu sadece fiziksel güzelliğe gelince biraz üzülüyorum. 'Güzel' dediklerimizin bütün hayatı boşa geçmiş varsayılıyor; okudukları okullar, erdemleri... Bu tanımı sadece görselliğe indirgeyemeyiz.
Bence burada sadece fiziksel güzellik kastedilmemiş, Verda'nın iç dünyasından; doğaya, insanlara olan sevgisinden, saygısından bahsediliyor. 'Verda' dış güzellikle sorunu olan, bunu göstermek ya da gizlemek isteyen yüzeysel bir kız değil. Önemli olan herkesin, 'güzel değil' denilen şeyin içinden güzelliği çıkarıp alabilmesi.
- 'Verda'- 'Efe' aşkı için neler söylersiniz?
Ben 'Efe' ve 'Verda'yı, 'Romeo' ve 'Juliet'e benzetiyorum ilişki dinamikleri bakımından; düşman aileler, zenginlik-fakirlik, farklı düşünme tarzları, yetiştiriliş biçimleri. Ama tabii ki hiçbiri aşkın karşısında duramayacak.
Ne zaman durabilmiş ki?
- Dizinin tanıtımlarındaki soruyu size de sorayım: Aşk, her yerinizi sarsa ne hissederdiniz?
Aşk, benim dünyamda sonsuz güvenin tam yanında duruyor.
- 2014'te katıldığınız güzellik yarışmasında üçüncü oldunuz.
Bu deneyim hayatınıza ne kattı?
Aslında böyle bir derece beklemiyordum.
Oraya kadar gelebileceğimi bile düşünmedim.
'İnsanlar nasıl cesaret ediyor böyle şeylere' diyordum. Sonra birden kendimi tam ortasında buldum. Hayat ne acayip! Deneyim ve kazanım olarak çok mutluyum orada bulunmaktan. Kendi hikayemizi yazmak için yaşıyoruz.
Yol kat etmek, öğrenmek ve öğretmek için. Ben o süreçte çok fazla şey öğrendim.
OYUNCU OLMASAYDIM BALE ÖĞRETMENİ OLURDUM
- Oyunculuk hayaliniz hep var mıydı?
Hayır, yoktu. Hatta balede okurken bazı sahnelerde zorlanırdım.
- Peki oyuncu olmasaydınız ne yapardınız?
Bale hocası olurdum. Çocuklara dans etmeyi öğretirdim ama bir gün bunu da yapacağım.
- Bale tamamen çıktı mı hayatınızdan?
Bir süre önce evimi değiştirdim ve bir odasını tamamen bale stüdyosuna dönüştürdüm. Şu sıralar en çok vakit geçirdiğim yer dans odası sanırım. Orada zihnim, kalbim ve bedenim aynı anda çalışıyor ya da aynı anda dinleniyor. Bu birlikteliği hissetmek bana büyük bir güç veriyor.
ARKADAŞLARIM KAFAM DAĞILSIN DİYE YARIŞMALARA BAŞVURDU
- 2014'te 'Kim Milyoner Olmak İster?'yarışmasına katılmış, yedinci soruda elenmiş, yarışmadan 7 bin 500 lirayla ayrılmışsınız. Hangi amaçla katılmıştınız?
2013'te dans kariyerimi sekteye uğratacak kadar büyük ve geri dönüşü olmayan bir sakatlık yaşadım. Bu durum canımı çok sıktı. Arkadaşlarım kafam dağılsın diye birkaç yarışmaya başvurdu; biri 'Kim Milyoner Olmak İster?', diğeri de Miss Turkey'ydi. Kazandığım parayla dünyayı gezecektim, öyle de yaptım. - Ankara'dan İstanbul'a hangi hayallerle geldiniz? Bir hayalin peşinde gelmedim, biraz da kapı kapıyı açtı. Aslında hayatım kolaydı Ankara'da; evim vardı, ailem yanımdaydı. Okulum bitmek üzereydi. Biraz macera peşinde koştum. 'En fazla başladığım yere dönerim' diyordum. Ama tam anlamıyla oyunculuğun içine çekildim. Her gün üzerine koya koya ilerledim ve daha önce deneyimlemediğim bir konuda başarılı oldum.
YORUMLAR BENİ UTANDIRIYOR
- Sosyal medyada sizinle ilgili çok olumlu yorumlar var. Neler hissediyorsunuz?
Çok utanıyorum. Ben biraz takıntılıyım; bir şey olacaksa ya en iyisi olacak ya da hiç olmayacak. Bunları görmek, duymak, iyisini yapmak yolunda doğru bir şeyler yaptığımı gösteriyor.
AFRİKA'YA GİTMEK İSTİYORUM
"Seyahati seviyorum. En etkilendiğim yer; Tromso, Norveç. İki yıl önce Kuzey Işıkları'nı görmek için gitmiştim. Orada hissettiğim tek şey boşluktu. Yaşamım ve alışkanlıklarımla ilgili pek çok şeyin farkına vardım. Sırada Afrika var."