İstanbul'la yarışacak soğuklukta bir metropole, New York'a adım atıyorum...
Benim için bu şehir; bir haftada üç kilo alarak geri dönmenin, patlayana kadar yemek yemenin yegane şehirlerinden. Yılın son günlerinde buradayım... İlk günden jetlag olur muyum korkusu sarmıştı ama olmadım, bravo bana. Peki, şehirde neler oluyor?
İşte New York notlarım...
- Şehrin her noktasında bir başka sergi var. Whitney Museum, Moma, Guggenheim müzeleri bir kenara, ben koşarak Mickey Mouse sergisi için Meatpacking'e gittim. 200 lirayı bu sergiyi gezmek için feda ettim ama küçüklüğümün ikonik karakterine ait her tasarımı yakından inceleme fırsatı yakaladım.
YENİ BİR SOHO HOUSE
- Dumbo House, Brooklyn'de açılmış.
Evet Soho House'cuların yeni üyelikli adresi burası. Etrafında tasarım ürünler satılan birçok mağaza, gizli saklı restoranlar, galeriler bulunuyor.
Brooklyn ve Manhattan köprülerini arkanıza alıp fotoğraf çekmeden buradan dönmeyin.
- Mr. Turk isimli bir markanın mağazasında erkek mankenin üzerinde duran bir etek gördüm. Oldu mu şimdi, erkek adam etek giyer mi? Burası öyle marjinal ürünler satan bir mağaza da değil halbuki, önemli bir tasarımcıya ait bir dükkan. Yok hayır, bizim milletimiz bu akıma henüz hazır değil.
Çıkarın beyler dolaptan şalvarlarınızı.
INSTAGRAM'A UYGUN
- Makarna severler, Instagram'sız yaşayamayanlar, tam sizlik bir mekan var şehirde;
Pastagram (Pasta ve Instagram birleşiminden üretilen isim). Çok akıllıca. Makarnalar lezzetli, mekanın renkleri tam sosyal medyalık.
- Akıllı otel kavramı ile tasarlanan Yotel, konaklamak için adresim oldu. Odalar, birinci sınıf lüks havayolu seyahati kavramından ilham alınarak tasarlanmış. Oda değil, kabin olarak adlandırılıyor. Lüks otellerin vazgeçilmez unsurlarını daha küçük ve akıllı alanlara taşımışlar. Önümüzdeki aylarda üçüncü havalimanımız İstanbul Havalimanı'nda bizim de bir Yotel'imiz olacak.
- Manhatta ve Reception, şehrin şu sıralar en popüler kokteyl barları. Özellikle Reception'da Kore usulü kokteyller var. 'Ben bu trend işlerini sevmem' diyorsanız, Manhatta'da klasikler sizi bekliyor.
- Gelmişken bir klasik olarak Chelsea Market'a da uğrayın; hem yılbaşı alışverişi yapabilir, hem de içinde yer alan Los Tacos'da atıştırabilirsiniz. Üç arkadaşın Meksika usulü tacolarına bayılacaksınız.
BUZ PİSTİNDE EVLİLİK TEKLİFİ
- Yılın bu zaman için olmazsa olmazı Rockefeller Yeni Yıl Ağacı'nı da gördüm. Her yıl hemen önünde kurulan buz pistinde mutlaka birisi sevgilisine evlilik teklifinde bulunuyor. Bu sefer ben de şahit oldum. Çift, buz pistinde baş başa kaldı, evet çığlığını kulaklarımla duydum.
ADIM BAŞI KORE RESTORANI
- New York'ta 2018 yılı boyunca art arda açılan restoranlar; ağırlıklı olarak Vietnam, Çin, Hint ve Kore mutfağına ait. Özellikle Kore mutfağı almış başını gidiyor. Yolunuz buraya düşerse, mutlaka Eeater. com üzerinden bir yer seçip gidin. Ama tavsiyemi dinlemek isterseniz; Atomix, en popüler adreslerden biri. Şimdiden afiyet olsun.