Önümüzdeki ödül sezonunda adından bolca söz ettirecek gibi görünen 'Ay'da İlk İnsan' filmi vizyonda. Ay'a ayak basan ilk astronot Neil Armstrong'un aya gitme görevini anlatan filmde Armstrong'un karısı Janet Armstrong'u canlandıran Claire Foy, sorularımızı cevapladı...
* Filmde canlandırdığım Janet'ın öyküsü pek bilinmez ama aslında o Neil'ın hikayesinin ve ev hayatının bir parçası. Genelde bize kahramanların hikayesi anlatılır, o yüzden çoğu kişi gibi ben de Armstrong'un ailesini hiç düşünmemiştim. Janet'ı ailenin reisi olarak gördüm. 1960'ların Amerika'sında bir evin reisinin erkek olduğu düşünülür ama burada her şeyi bir arada tutan kişi Janet. Onunla ilgili birçok araştırma yaptım ama ne yazık ki kendisiyle tanışma şansım olmadı. Kısa bir süre önce de vefat etti. Onunla tanışmayı çok isterdim.
'GOSLING BİR DAHİ'
* Çiftin çocukları Eric ve Mark'la tanıştım. Onlarla tanışmadan önce içimde korku vardı. 'Sen kimsin de gelip annemin hikayesini anlatıyorsun?' diyebileceklerini düşünüyordum ama bana karşı çok sevecen davrandılar.
* Filmdeki partnerim Ryan Gosling bir dahi; çok yetenekli, inanılmaz zeki. Onunla kendimi çok güvende hissettim. Çok da iyi biri.
* Uzaya giden insanlar, çok büyük bir ruhsal deneyim olduğunu söylüyorlar. Çünkü aşağıya, dünyaya bakıyorlar ve 'Biz çok küçüğüz ama çok güzeliz' diye düşünüyorlar.
* Filmde Neil, Ay'a ayak bastığında 'Yaşasın!' demiyor. Çünkü bu süreçte NASA'dan arkadaşlarını da kaybediyor. İçinde suçluluk duygusu ve birçok kişinin ölümünün ağırlığı var. Ben Ay'a inişi izledim. Sadece insan olmanın ve orada durup gezegenimize bakmanın anlamını yansıtan katmanlar gördüm.
'NEDEN BEN?'
* Filmin yönetmeni Damien Chazelle çok cana yakın biri. Sette çok zarifti, herkesle ilgilendi ve herkesin rahat olmasını sağladı. Küstah ya da aşırı özgüvenli biri değil.
* Chazelle, bana 1960'lardaki Amerikalı bir kadını canlandırmam için teklifte bulunduğunda 'Neden bu rolü bana emanet etsin ki?' dedim çünkü bugüne kadar Amerikalı birini oynamamıştım. Beni 'The Crown'da izlemiş ve benim en doğru kişi olduğuma o kadar emindi ki... Ben de kendisine "Peki, madem eminsin, o zaman tamam" dedim. Seçmelere de katıldım, katıldığım için de çok mutluyum çünkü aksi takdirde çok güvensiz hissedecektim.
* Janet'ın kızı Karen'ın ölümü ve kocasına duyduğu sevgi beni etkiledi. Onunla gerçekten birçok nedenden dolayı evlendiğini, birlikte bir hayat kuracaklarını, eğleneceklerini, maceralar yaşayacaklarını düşünerek evlendiğini anladım. Sonunda evliliğinde sahip olmadığı bir şeye sahip olduğunu sandığını fark ettiği an çok üzücüydü.
VİZYON ÖNERİSİ
'Uzak İhtimal' ve 'Yozgat Blues' filmlerinin yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun'un bol ödüllü filmi 'Anons' bu hafta sinemalarda.1960'larda geçen bir darbe girişimini absürt bir mizahla beyazperdeye taşıyan film seyirciyi güldürüyor. Görsel detayların da güçlü olduğu yapım, anlattığı dönemin ruhunu çok güzel yansıtıyor. 'Anons', askeri darbeyle ilgili bir filmin böylesine apolitik kalması açısından iyi bir örnek.