ABD'nin güney eyaletlerini vuran Ida Kasırgası'nda binlerce kişinin evi tahrip oldu. Hayatını kaybedenlerin sayısı 60'a yaklaştı. New York ve New Jersey'de bile bazı bölgelere elektrik verilemedi. Afetzedeler ise kasırganın üzerinden bir haftadan fazla zaman geçmesine rağmen kendilerine verilen yardım sözünün hâlâ yerine getirilmemesini eleştiriyor.
Afetzede James Arona haberlere konu olan isyanında bakın neler diyor: "Çok çalıştım. 53 yaşındayım. Biriktirdiğim her şey yok oldu. Şu an yatacak evim yok. Otel parası vermiyorlar. Yiyecek yardımı bile yapılmadı. Günlerdir Federal Acil Durum Yönetim Ajansı'nı bekliyoruz ve hâlâ kimse yok. Joe Biden burayı ziyaret etti. Bazı sözler verdi ama kimse yardıma gelmedi."
Bu köşede Almanya'da sel mağdurlarının "Devlet yardım etmiyor" isyanını da yazmıştım. "Almanya'da yaşanan sellerin üzerinden ise iki ay geçti. Bazı bölgelerde hâlâ sular akmıyor, elektrikler kesik! Manavgat'ta ise İbrahim Deniz ve felçli eşi Ayşe Deniz'in yanan evleri 15 günde yeniden yapıldı" diye yazınca, bazıları buna çok kızdı! Bir linç yemediğim kaldı!
"Devlet o evi göstermelik, şov olsun diye yaptı" diyenler bile oldu.
En son Manavgat'taki orman yangınlarında traktörleri kullanılmaz hale gelen 16 çiftçiye, yeni traktör verildi. 45 yaşındaki Mustafa Köse, "Benim traktörüm 77 modeldi, bu traktör 2021 model, devletimizden Allah razı olsun. Devletimiz bize sıfır traktör verdi" dedi. Bu yardıma da göstermelik, şov amaçlı diyenler olur mu acaba?
Traktörler küçük bir jest belki de. Orman yangınlarında yaşanan hasarın maliyeti yüksek. Hepsini devletimiz karşılıyor. Sivil toplum kuruluşları ve hayırsever vatandaşlarımız da yardımlarını esirgemiyorlar.
Biraz geriye gidelim. Elazığ depreminin ardından TOKİ'nin merkezde 24 bin 83 ve kırsalda 7 bin konuttan yaklaşık 20 binini 1.5 yılda teslim etmesi de mi göz boyama?
Giresun'daki sel felaketinden sonra yapılan 216 konut ve 72 iş yerinin yakında sahiplerine teslim edilecek olması da mı şov?
İzmir depreminden sonra yapılan 3 bin 500 konutun bitmek üzere olması da mı göstermelik?
ABD süper güç, Almanya dünyanın en güçlü 4. ekonomisi ama hem afetzedelere insani ve ekonomik yardımda hem de kurtarma çalışmalarından bizden gerideler.
Örneğin sel felaketinin yaşandığı Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde tam 37 sivil toplum kuruluşu çalıştı. 3 bin 149 jandarma, 3 bin 200 gönüllü personel, toplam 6 bini aşkın insan görev aldı.
Devletimiz eşya yardımı, kira yardımı, taşıma yardımının yanı sıra ilk etapta hemen 720 milyon lira nakdi yardımda bulundu. Vatandaşlarımızın da katkılarıyla selzedelere bin 348 TIR yardım gönderildi. Vatandaşlarımızın 464 evi taşındı.
Elektrik, su, yol, köprü vs. altyapı çalışmaları hızla devam ediyor. Onların maliyeti daha yüksek! En önemlisi Bozkurt ve çevresinde 100 üzerinde yıkılan binaların yenisi yapılacak.
Hep yazıyoruz; ABD'de özel sigortan yoksa tedavi zor olursun! İngiltere'de, Almanya'da evsizsen sokakta yaşar ve ölürsün!
Dost kara günde, güçlü devlet ise doğal afetlerde belli olur… ABD gibi süper güç değiliz, ekonomimiz Almanya kadar güçlü değil ama sosyal devletiz. Türkiye'de afetzedeler kaderlerine terk edilmez. Gerekirse yanan ev 15 günde yapılır, traktörlerin de yenisini verilir.
Buradan yemek yardımı bile yapılmadığı için isyan eden ABD'li selzede James Arona'ya sesleniyorum: Come to Turkey!
***
BİZİM AŞI KARŞITLARI MEDENİ
Fransa'da Paris başta olmak üzere birçok şehirde 'aşı' protestoları kaosa dönüşmeye başladı. Aşıyı savunanlar, aşı karşıtlarına saldırdı. Taraflar birbirlerini yumruk ve sopalarla darp etti. Ortalık savaş alanına döndü.
Yunanistan'da da aşı karşıtları meydanları yakıp, yıkıyor!
Türkiye'deki aşı karşıtlarına kızıyoruz, düzenledikleri mitingde "Bill Gates, Allah seni kahretsin Bill Gates, sen de yargılanacaksın" gibi sloganlar atanlara gülüyoruz. Yiğidi öldür hakkını yeme! Bizim aşı karşıtları Avrupa'daki protestoculara göre gayet medeniler, hiç taşkınlık yaratmıyorlar. Fikirlerine karşıyım ama düşüncelerini kırıp dökmeden, medeni bir şekilde anlatmalarına saygı duydum.
***
BU CEZA CAYDIRICI DEĞİL
Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu, Türk Telekom adını kullanarak vatandaşlara internet satmaya çalışan 0850'li hat işleticilerinden B.G. ve M.A. adlı şahıslara 11 bin 429'ar lira idari para cezası uyguladı. Şahısların Türk Telekom ortak markası TTNET A.Ş. ile herhangi bir bağı yokmuş, 'oltalama' diye tabir edilen yöntemle vatandaşı dolandırıyorlarmış.
Uygulama güzel ama ceza çok az. Bahse varım; dolandırıcılar 11 bin 429 lirayı birkaç saatte kazanıyordur!
Bu ceza caydırıcı değil, dolandırıcıları teşvik bile edebilir.
***
BOŞ EVLERİN VERGİSİ ARTSIN MI?
İstanbul ve Ankara'da kira fiyatları çok yükseldi. Arz az, talep çok! Öte yandan Birgün gazetesinde "İstanbul'da 400-700 bin, Ankara'da ise 1 milyon 300 bin 'boş ev' olduğu tahmin ediliyor" diye bir haber çıktı.
Bir insanın ikinci, üçüncü evi olabilir ama dördüncü, beşinci evi boş dururken, insanların kiralık ev araması adil değil!
Peki, oturmaya müsait ama yıllardır satılmayan veya kiraya verilmeyen evlerin vergisi artırılmalı mı? İnsanlar yüksek vergi ödemek yerine ev fiyatı ve kirada indirim yapar mı? Böylece hem ev hem de kira fiyatları düşer mi? Araştırılmalı ve tartışılmalı.
***
BÖYLE Mİ YILDIZ YETİŞTİRECEĞİZ?
Trabzonspor-Galatasaray maçında Abdülkadir Ömür'ün kaptırdığı top gol oldu. Sahaya giren bir taraftar genç futbolcunun üzerine forma attı ve 'Düzgün top oyna' dedi. Morali bozulan Abdülkadir 37. dakikada oyundan alınınca yedek kulübesinde ağladı.
Fenerbahçe kalecisi Altay Bayındır ise topu kaptırınca penaltıya sebebiyet verdi. Taraftar Altay'a da çok kızdı.
Genç yeteneklerin yıldız olmasını istiyorsanız, sabredeceksiniz, hep destekleyeceksiniz! Onlar hata yapa yapa yıldız olacaklar. Sahaya girip futbolcuyu ağlatırsanız onu kaybedersiniz. Özgüven gitti mi zor geri gelir!
***
Altyazı
"Bir ıstakozla bir yengecin hayatı aynı değerdedir. Istakozun daha değerli olduğunu söyleyen kapitalizmdir, doğa değil." (Aşkın Halleri)