Atv dizisi 'Ben Bu Cihana Sığmazam' yeni sezonuna iddialı başladı. Hem diziye yeni isimler dahil oldu, hem de dengeleri değiştirecek olaylar yaşandı. Kadroya yeni giren isimlerden biri de ünlü oyuncu Levent Özdilek. BBCS'de Cezayir'in düşmanı, güçle ve zeki 'Erman' karakteriyle izleyici karşısına çıktı.
Özdilek ile bir araya geldik ve yeni sezonda yaşananları konuşarak başladık sohbete. Milli bir sporcuyken oyunculuğu seçip ekranlara adım atan Özdilek, 50 yıllık meslek hayatına birçok başarı sığdırdı. Ünlü oyuncu ile bu yolculuğunda yaşadıklarını, özel hayatını ve aşkı konuştuk.
'Ben Bu Cihana Sığmazam'ın yeni sezonunda ekibe dahil oldunuz. 'Erman' diziyi nasıl şekillendirecek?
'Cezayir' gibi güçlü bir karakterin düşmanı da en az onun kadar güçlü ve zeki olmalı. 'Erman Barka' işte o düşman ve bu rol bir oyuncu için çok çekici. Ben de kafamdaki 'Erman'ın kişiliğini, karakterini, hareketlerini yaratırken, etkileyici bir fiziki özellik katmak istedim. Bunu Oktay ve yönetmenim Mustafa Şevki Doğan'la paylaştığımda ikisi de heyecanla onayladı. Tek gözlü olmanın bir hikayesi var ama bunu bir süre sonra öğreneceksiniz. Düşmanlık ve entrikalarla dolu, hareketli bir sezon olacak.
EĞLENMEYİ SEVERİZ
Macera ve aksiyon projelerinde yer almayı seviyor musunuz? Maceracı bir ruhunuz var mı?
Evet, çok seviyorum. Maceracı bir ruhum var çünkü ben Adanalıyım. (Gülüyor) Düz bir karakteri fazla geliştiremezsin ama aksiyon ve macera işin içine girdiğinde, yaratıcılık alanın oyuncu olarak sınırsız ve daha etkileyicidir. Galiba hayatı sakin yaşamayı sevmeyen bir yapım var. İş hareketli olunca enerjim yükseliyor. Yakın zamanda Ahmet Kural'la oynadığım sinema filminde bir dövüş sahnemiz vardı ve o kadar keyif aldım ki! Aksiyon iyidir, ölçüyü kaçırmamak şartıyla tabii.
Dizinin iki sezondur artan bir ilgiyle izlenmesinin nedeni nedir?
Yüzyıllardır hep bağımsız kalmak, mutlu olmak ve hiç kimseye eyvallah etmemek için mücadele veren bir toplumuz. Bu coğrafya, kaçınılmaz şekilde bize bu uğurda savaşmayı öğretti. Tabii ki aksiyon ve macera kaçınılmaz. Dizimizde de işte tam bu bağımsız kalabilme mücadelesi verildiği için izleyici empati kurarak, kendini bu mücadelenin bir parçası gibi hissediyor. Dizinin başarısının sırrı bence bu.
Oktay Kaynarca ile daha önce birçok projede çalıştınız. Dostluğun iş hayatına yansıması nasıl oluyor?
Oktay'la en az 30 yıldır sağlam arkadaşız. Projelerde birlikte olmanın dışında birçok sevdiğimiz ortak arkadaşımız var. Özel hayatımızda da birlikte eğlenmeyi, gülmeyi, sohbeti severiz. Bu enerji ve aynı zamanda profesyonellik, karşılıklı oynadığımız zaman, etkileyici sahnelere dönüşüyor. Çünkü birbirimizin neler yapabileceğini çok iyi biliyoruz. Oyuncu olarak güvendiğiniz bir aktörle çalışmak, yaratıcılığı kamçılıyor. Oyunculukta paslaşmak önemli. Bu arkadaşlık sonucunda, harika goller atıyoruz.
OYUNCULUKLA SPOR ARASINDA SEÇİM YAPTIM
Gençlik yıllarınızda spor alanında çok aktiftiniz. Birincilikleriniz, yıldız milli olmuşluğunuz var. Neden devam etmediniz?
Evet, sporun farklı dallarında çok aktiftim. Basketbolda yıldız milliye kadar seçildim, yüzme, eskrim, su topu ve masa tenisinde şampiyonluklarım, Türkiye çapında derecelerim var. 50 yıldır profesyonel bilardo oynarım. Türkiye'nin dünya şampiyonu bilardocuları yakın arkadaşlarımdır. Spor ve sanat, ikisi de yetenek, çok çalışmak ve disiplin ister. Yani profesyonel olmak istiyorsan sadece birini yapabilirsin! Seçim yaptım ben.
Sporun sanat hayatınıza nasıl etkileri oldu?
İyi ki bu kadar farklı dalda spor yapmışım. Disiplin, özveri, sabır, vazgeçmemek... Bunları bana spor öğretti. Tüm bunlar oyunculuğun da olmazsa olmazı! Ve ben sporu da sanatı da iyi ki profesyonel olarak yapmışım. Spor benim hep fit kalmamı sağladı, hem de mücadeleci yanımı besledi.
Sarışın, renkli gözlü, hayatı boyunca dikkat çeken bir adam. Bu durum nasıl etkiledi hayatınızı?
Evet renkli, bu dizide gözümün biri beyaz. İlk gençlik yıllarımdan beri hep dikkat çektiğim doğru çünkü hep lider ruhlu, abartısız ve özgüvenliydim. Fiziğimin yanı sıra bu özelliklerim beni odak noktası yapmış olabilir. Bu durumdan hiç şikayetçi olmadım.
PARA TAŞIMIYORUM DAĞITIYORUM, PAYLAŞIYORUM
Para sizin için ne ifade ediyor?
Para... Para mefhumum yok ki benim. Pantolonumun, ceketimin ceplerinde unutuyorum ben onu. (Gülüyor) İşte tam da bu yüzden para taşımıyorum artık. Parayı dağıtıyorum ben, paylaşıyorum. Çünkü Para benim için paylaşmaktır. Yani para kazanmak için kendimi paralamam. Yoksulluğu da bilirim, zenginliği de.
HEDEFİ ŞÖHRET OLANDAN İYİ OYUNCU ÇIKMAZ
Birçok genç kolay yoldan şöhret olmak için oyuncu olmak istiyor. Onlara tavsiyeniz ne olur?
Oyunculuk çok meşakkatli bir yol. İyi oyuncu olmak başka şey, şöhret olmak bambaşka. Eğer oyuncu olarak başarılıysan, zaten izleyici seni baş tacı eder ve buna şöhret diyorsan, bu hak edilmiştir! İyi bir oyuncu olmak isteyenin hedefi şöhret değildir. Hedefi şöhret olandan da iyi oyuncu pek çıkmaz zaten. Önemli olan kalıcı olmaktır. Şöyle bir geriye dönüp baksak, kimler geldi kimler geçti! Eğer sağlam performanslar göstermezsen, şöhret hava gazı, uçup gider.
50 yıllık meslek hayatınıza neler sığdırdınız?
Biraz dik başlı olduğum, kimselere eyvallah etmediğim, yalakalık yapmadığım için hak ettiğim halde başkalarının benim yerime tercih edildiği ve hatta şöhret olduğu durumlar yaşadım. Eskiden bunları kafama takıyordum ama uzun zamandır gülümseyerek bakıyorum. Çünkü birçoğu yok ama ben hâlâ aynı tarzım ve duruşumla işimi yapmaya devam ediyorum. 50 yıldır tiyatroda, sinemada, televizyonda, mahallede, sokakta hep samimiyetle yaklaşıyorlar.
13 YILLIK İLİŞKİM BENİM REKORUM
Başınızdan 3 evlilik geçti. Sizin için aşk ne ifade ediyor?
Çok genç yaşta evlendim. Daha evliliğin ne olduğunu bile bilmiyordum. İyi ki dediğim, oğlum Can'dır! İkinci ve üçüncü evliliğimde tamamen ani verilmiş kararlarla oldu. Yani hatasıyla sevabıyla bana ait. Yine iyi ki, üçüncü evliliğimden prensesim Naz oldu. Kısaca hiç pişman değilim. Sorunun devamına gelirsek, aşk için mi evlendim? Bunu bilemiyorum. Sanırım aşk bambaşka bir şey! Aşkı ifade etmeye gerek yok, aşkı yaşamak var.
Uzun yıllardır Nilüfer Bıyıklı ile birliktesiniz. Sizi yeniden nikah masasında görür müyüz?
Gerçekten uzun yıllardır birlikteyiz, çünkü Nilüfer' i tanıdığımda 17 yaşındaydı ama birlikte olmadık. Bir araya gelmemiz uzun zaman almış olabilir. Bazen ikimizde neden diye düşünürüz ve deriz ki evren bizi doğru zaman da birleştirdi. Tekrar nikah masası? Belki de kimselere göstermeden yapmışızdır.
GALİBA BEN GELİŞTİM
En uzun ilişkim demiştiniz. Siz mi değiştiniz kadınlar mı?
Evet rekorumdur, 13 yılı tamamladık. Galiba ben geliştim. Ya da bu ilişkide, kimse kimseyi değiştirmeye çalışmadı! Biri sizi olduğunuz gibi kabul ettiğinde, aşk da varsa, ilişki tıkır tıkır yürüyormuş meğer. Partnerinin düşüncelerine, kararlarına saygı duyduğun, dayatmadığın, kendi kafandaki kişiye benzetmeye çalışmadığın, hesapsız kitapsız paylaşabildiğin, yol arkadaşı olabildiğin zaman bu uzun ilişkinin sırrı oluyor.