Orhan Pamuk, Karar gazetesine verdiği röportajda ara sıra izdivaç programlarına 'takıldığını' söyleyince yer yerinden oynadı. Oysa ben hiç şaşırmadım. Hatta Pamuk'u bu konuda yürekten destekliyorum. Çünkü eli kalem tutan yazarların, senaristlerin arada bir izdivaç programlarına göz atmalarında büyük fayda görüyorum. Orada öyle bir 'ilham hazinesi' var ki, anlatılır gibi değil. Hele televizyon dizileri için entrika ve aşk üçgeni yazma zorunluluğu olan senaristler için bizim izdivaç programları bulunmaz nimet.
Geçen salı günü Flash TV'nin Dest-i İzdivaç programını izlerken gördüklerime, duyduklarıma inanamadım. Yaş ortalaması 65 civarındaki adayların kısmet aradıkları programda Nevzat Bey, Pak Hanım'a talip oldu. Ancak Pak Hanım'ın gönlü Hasan Bey'deydi. Gelin görün ki, Hasan Bey de kalbini Nesrin Hanım'a kaptırmıştı. Teyzelerimizin, amcalarımızın kalpleri, adeta tren katarı gibi birbirine bağlanmış, 'meçhule' doğru yol alıyor.
Şimdi anladınız mı yazarların, senaristlerin neden arada bir izdivaç programları izlemeleri gerektiğini?