Atv'de pazartesi akşamları yayınlanan 'Kalp Yarası' adlı dizide Varoğlu Ailesi'nin yaşadıkları dikkat çekiyor. Sancakzade Ailesi'yle çatışma içinde olan Hüseyin-Zümrüt Varoğlu çifti, kızları 'Hande' yüzünden zor zamanlar geçiriyor. Dizide karı-kocayı canlandıran Rıza Akın ve Meltem Gülenç ile bir araya geldik... 'Kalp Yarası'ndaki çatışmayı, gündelik hayattaki hırsları ve ebeveyn çocuk ilişkisini konuştuk...
RIZA AKIN
'HABERCİLİK YAPMAM OYUNCULUĞUMU ÇOK BESLEDİ'
■ Evlat sahibi olmak ve evlatla ilişki kurmak dünyanın en zor işlerinden biri. 'Hande' de zor bir evlat. 'Hüseyin'in kendini tahlil etmesi, empati kurması gerekiyor. Bu onun için zor çünkü kötü bir çocukluk geçirmiş. Çocuğu olanların iyi ebeveyn olmayı bilmeleri gerekiyor. Bütün bu sözlerin toplamına karşılık söylenecek tek söz, eğitim.
■ 'Hüseyin' kirli işlere bulaşmış bir adam, kendini yoktan var etmiş... Ona kızmıyorum, onu anlıyorum. Evlendiği insanın isteklerini yerine getirmek için yasadışı işlere bulaşmış. Bu yüzden kızmıyorum, üzülüyorum diyebilirim. Hatta 'Hüseyin'in bir kader kurbanı olduğunu hissettiren duygulu bir aile babası olarak göstermeye de gayret ediyorum.
■ Oyunculuk yaptığım yıllarda ulusal ve yerel medyada haberci olarak da çalıştım. Benim büyük kazançlarımdan biri de budur. Orada karşılaştığım, gözlemlediğim çok 'Hüseyin' oldu. Bu nedenle kendime ona yakın hissetmiyorum ama onun gibileri çok iyi tanıyorum.
SEVGİ EKSİKLİĞİ
■ 'Hüseyin'in sırtında tuğla taşıyan bir adamdan saygın bir müteahhitliğe uzanan bir öyküsü var
. Bu başarısının sırrı kısmen de olsa hırs ama bu daha çok kendini kanıtlama, ailesine yeterli bir adam olduğunu ispatlama hırsı. Belki daha çok sevilme isteği. Hırsının nedeni kendi ihtiyaçlarından çok sevgisini kazanmak istediği insanlardan kaynaklanıyor.
MELTEM GÜLENÇ
'HANDE'NIN ŞIMARIKLIĞININ NEDENİ BABASI'
■ 'Zümrüt' ve 'Azade' arasında gizli bir çekişmevar. Çünkü her iki kadının da hayata bakışı ve yetiştirilme biçimleri birbirlerinden çok farklı. 'Zümrüt' orta halli bir ailenin çocuğu, sevgi dolu ve sıcak bir yuvada büyümüş. Sevmeyi, kucaklamayı biliyor. 'Azade' ise zengin, otoriter ancak sevgisiz bir ailede büyümüş. 'Zümrüt' ve 'Azade'; çocukluk arkadaşı, kader ortağı aslında ama birbirlerini içten içe kıskandıkları için birbirlerini rakip olarak görüyorlar.
■ Güç kelimesi çoğu kişi tarafından para, unvan, mevki gibi algılanır. Hırs ve rekabet bu tanım üstünden yapılır oysa ki güçlü insan kendine güvenen insandır. Bence kendine güvenen her insan, bu hayatta karşısına çıkan bütün zorluklarla başa çıkabilir.
'HATASINI ANLAMALI'
■ Ben anne değilim ama benim için annelik, evladının her anında koşulsuz şartsız yanında olmak demektir. Yaptığı hatalarda ona yol göstermek, düştüğünde kaldırmak, her zaman arkasında olduğunu hissettirmektir. Eğer 'Zümrüt'ün kızıyla yaşadığı bu zor süreci ben kendi kızımla yaşamış olsaydım, yaptığının büyük bir hata olduğunu fark etmesini sağlayıp kendisiyle yüzleşmesini ve doğru yolu bulmasını sağlardım.
■ 'Hande'nin şımarık olmasının tek sebebi babası. 'Zümrüt', her ne kadar az önce bahsettiğim gibi bir anne olmaya çalışsa da, baba, evladının hatalarını görmezden gelerek, her defasında onu hediyelere boğarak şımarık olmasına sebep oluyor.