İki yıl önce turizmci arkadaşım Canan Arıksoysal ve Müzeyyen Gümrükçü, "Haydi İtalya'ya gidiyoruz" demişlerdi. Beş şehirlik turun Milano, Venedik ve Verona ayaklarına katılabildim. Baglioni Otelleri ve aile fertleriyle de orada tanışma fırsatı buldum.
Grubun marka ve iletişim danışmanı Luca Magni; bize Roma, Floransa, Venedik, Milano, Floransa ile Fransa ve İngiltere'deki otelleri, konseptlerini, gelecekle ilgili planlarını anlatırken
"İstanbul'u hiç düşünmez misiniz?" diye sormuştuk.
"Zaten Türk müşterilerimizden dolayı İstanbul'a aşinayız.
İstanbul da planlarımız arasına girebilir" demişti. Butik otel konsepti ile hizmet veren Baglioni Otelleri'yle tanışmam böyle oldu.
Ve iki yıl sonra Baglioni Otelleri'nin sahibi Guido Polito, başkan yardımcısı Maurizio D'Este ve Luca Magni İstanbul'a geldi.
DÜNYANIN CAZİBE MERKEZİ
Feriye Lokantaları'nda, İtalyan şeflerin hazırladıkları lezzetlerle Türk konukları ağırladılar, kendilerini ve otellerini anlattılar.
Dünya nasıl da küçüldü, görüyor musunuz?
Nereden nereye...
Dün biz ordaydık, bugün onlar burada...
Dünyanın yeni cazibe merkezi olan İstanbul herkesi büyülüyor.
İtalyanlar, o gece Feriye'de; Boğaz'ın kıyısında, ışıl ışıl yanan köprü ışıklarının altında, otellerinde yaşatmayı vâdettikleri masalı anlatırken, biz de onlara İstanbul'u anlattık.
BİR BAGLIONI DE İSTANBUL'DA
Ve sonra dedik ki;
neden bir Baglioni de İstanbul'da olmasın?
Ve Polito, Marakeş'te açılacak otelden sonra İstanbul'un planları arasına girebileceğini söyledi. İstanbul, gerçekten de dünyanın yeni cazibe merkezi.
Bugün pek çok yabancı yayın organında, İstanbul böyle lanse ediliyor. Kültürü, tarihi, doğası, Boğaz'ı, otelleri, rengi, kokusu ve sürprizleri ile İstanbul, dünyada en çok görülmek istenen şehirler arasında yer alıyor.
Tabii yabancı yatırımcıların gözü burada...
CAVALLI'NİN KULÜBÜ AÇILACAK
Ünlü modacı Roberto Cavalli'nin kendi adını taşıyan kulübü Milano, Moskova ve Dubai'den sonra İstanbul'a açılacak.
Lübnanlı bir yatırımcı, Cavalli Club İstanbul için 40 milyon dolar yatırım yapacakmış.
İstanbul'daki yeme-içme eğlence sektörünün geçtiğimiz yıl 11 milyar lira ciro yaptığı düşünülürse, yabancı yatırımcının gözünün, kulağının neden burada olduğunu anlamak çok da zor olmaz.
Bize düşen; İstanbul'a sahip çıkmak.
Onu anlamak ve anlatmak.
Ve tabii yaşamak.