Başörtülü kızlara "Burası Arabistan mı?" diyerek tacizde bulunan Deniz Çakır "O sözleri karşı tarafa hitaben, onların duyacakları şekilde söylemedim" demişti. Ancak kafenin iki görevlisi, Çakır'ı yalanladı: "Bu sözleri başörtülü kızlara hitaben ve yüksek sesle söyledi"
Başörtülü oldukları için oyuncu Deniz Çakır'ın saldırısına uğrayan kadınlar konuştu!
Deniz Çakır'ın, 30 Aralık Pazar akşamı ünlü bir AVM'nin popüler kafelerinden birine alkollü şekilde gidip yan masada sohbet eden başörtülü kadınlara "Burası Arabistan mı? Ne geziyorsunuz burada!" diyerek sözlü tacizde bulunduğu haberimiz gündemi sarsmıştı. Olayın mağdurları savcılığa giderek ünlü oyuncu hakkında şikayette bulunmuş, şikayet sonrası Deniz Çakır hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatılmıştı. Çakır da savcılığa giderek ifade vermişti.
Deniz Çakır'ın başörtülü kızları taciz ettiği görüntüler ortaya çıktı!
Bazı çevreler ve Çakır'ın kendisi tarafından yalanlanan olayın güvenlik kamera kayıtlarını ilk kez GÜNAYDIN ele geçirdi. Görüntülerde; Çakır'ın saldırgan tavrı, başörtülü kızları telefonu ile çekmeye çalıştığı, el kol hareketleri yaptığı, Çakır'ın yanındaki arkadaşlarının ve kafe personelinin ise onu sakinleştirmeye çalıştıkları görülüyor. Ayrıca GÜNAYDIN, kafenin operasyon müdürü S. A. ve şube müdürü M.T.'nin savcılık ifadesine de ulaştı.
BAŞÖRTÜLÜ KIZLAR TAKİPSİZLİK KARARINA İTİRAZ ETTİ
Savcılık, Çakır hakkındaki 'mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmamasından dolayı hakaret suçundan yürütülen soruşturmanın devam ettiğini belirtti. Aynı zamanda Çakır hakkında 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' ve 'özel hayatın gizliliğini ihlal' suçlarından takipsizlik kararı verdi. Başörtülü kızlar, bu karara avukatları Enes Bayraktar aracılığıyla itiraz etti. Soruşturma devam ediyor.
'ÜZERİME ATILI HİÇBİR SUÇLAMAYI KABUL ETMEM'
Deniz Çakır, savcılıktaki ifadesinde şunları söylemişti: "Arabistan kelimesinin geçtiği tek cümle, kendi masamdaki arkadaşlarımın duyacağı şekilde bir ses tonu ile 'İçkili bir mekanda içtiğim içkiye, çektiğim fotoğrafa karışılıyor, yargılayarak bakılıyor. Burası Arabistan mı? Burası Atatürk'ün Türkiye'si'ydi. Ancak bu söylemimi kesinlikle karşı tarafın duyacağı ses tonuyla veya onlara hitaben söylemedim. Yanımda garsonların olup olmadığını bilemiyorum. Üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmem."
'İKİ ÇOCUK BABASIYIM BENİ İŞSİZ BIRAKMA'
İşte sözlü taciz olayının yaşandığı kafenin iki çalışanın, savcılıkta Deniz Çakır aleyhine verdikleri ifadeleri:
S.A. (Operasyon müdürü): Garson çocuklardan tartışma olduğunu öğrenince 7-8 kişilik grubun yanına gittim. 'Yan masadaki Deniz Çakır bizim resimlerimizi çekiyor' dediler. Ben de 'Kusura bakmayın, kendileri ile konuşurum' diyerek Çakır'ın masasına yöneldim. Çakır'ın yanındaki kadından, eğer fotoğraf çektilerse o fotoğrafları silmelerini rica ettim. Bunun üzerine Çakır, 'Neden türbanlıları alıyorsunuz, burası alkollü mekan' dedikten sonra karşı tarafın duyacağı şekilde 'Arabistan değil burası' diye bağırdı. Kızlar 'Bize hakaret ediyor, uyarır mısınız?' dedi. Ben de Çakır'a bu mekana herkesin gelebileceğini, saygısızlık yaptığını söyledim. Grubun yanına giderek onlardan özür diledim."
M. T. (Şube müdürü): Çakır, başörtülü kızların masasının yanından geçerken onlara hitaben 'Ne bakıyorsunuz be' diye sesini yükseltti, daha sonra da 'Sizin yeriniz burası değil, Arabistan'a gidin' dedi ve aralarındaki tartışma büyüdü. Kafenin operasyon müdürü S.A. ile her iki masada da oturanları sakinleştirmeye çalıştık. Çakır, telefonla grubun olduğu tarafa doğru mekanın görüntüsünü almak istedi. Grup, ona 'Niye çekiyorsunuz?' dedi, Çakır da onlara 'Benim fotoğraf çekme özgürlüğüm var, sosyal medyada yayınlarsam müdahale edebilirsiniz' diye karşılık verdi. Arkadaşı telefonu alarak gruba Çakır'ın fotoğraf çekmediğinigösterdi. Ben Çakır'ın elini tutarak 'Sizi dizilerden seviyoruz, ailece sizi seyrediyoruz. Burada olay çıkması sonucunda işten atılacağım. İki çocuk babasıyım. Beni işsiz bırakmayın' dedim. Çakır çıktıktan sonra grubun yanına giderek kendilerinden özür diledim. Kahve ikram ederek özür mahiyetinde hesap almadım."