Şu sıralar 'Cesur ve Güzel' dizisinde oynayan Devrim Yakut'un doğum günü kutlaması sırasında çıkan kavga, mahkemeye taşındı. Kavganın nedeni ise Nuri Bilge Ceylan ve Cannes'da aldığı ödül...
SABAH gazetesinden Cansu Şimşek'in haberine göre; Devrim Yakut, doğum günü akşamı eşi Alper Kut'la Cihangir'deki bir kafeye gitti.
Yakut, bu sırada öğrencisi Güldestan E.'yi gördü ve yanındaki arkadaşı Sidar Ayman'la birlikte masalarına davet etti. O esnada masaya oyuncu ve yönetmen Rıza Sönmez de geldi. Sönmez, Cannes Film Festivali'nden döndüğünü ve ödül aldığını anlattığı sırada, masada bulunan Sidar Ayman, ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan'la ilgili eleştirel bir yorumda bulundu. İkili arasında yaşanan gerginlik, tartışmaya dönüştü.
Sidar Ayman, Rıza Sönmez'i darp etti.
Soruşturma sonunda Sönmez'i darp eden Ayman hakkında kasten yaralama suçundan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Evet, yanlış okumadınız; kavga Nuri Bilge Ceylan tartışması yüzünden çıkmış. Mahkemede tanıklık yapan Yakut'un ifadesi de bunu doğruluyor.
Sidar adlı genç, Ceylan hakkında ne dedi, misafir olarak masaya gelen Rıza Sönmez fularlı bir oyuncu olmasına rağmen neden genç bir sinema meraklısıyla yumruk yumruğa kavga eder çok merak ediyorum.
Bu genç Türkiye'nin en çok ödül kazanan yönetmeni Ceylan hakkında en fazla ne diyebilir ki? 'Sinema filmi değil, fotoroman çekiyor', 'Toplumun sorunlarına eğilmiyor, apolitik kartpostal yönetmeni o' falan der en fazla, haklı mıdır o da ayrı tartışma konusu!
Bu ülkede bir arkadaş ortamında sanat ve sinema için de kavga edilmesi eşine az rastlanan bir olay. Bu tarz kavgalar, 12 Eylül öncesi yaşanırdı. 'Sanat sanat için midir yoksa sanat toplum için midir?' diye farklı fraksiyonlardan devrimciler birbirlerine girerdi.
NURİ İÇİN DÖVÜŞMEK
İki erkeğin Nuri Bilge Ceylan ve yedinci sanat için kavgaya tutuşacağı günleri de mi görecektik? Vallahi son dönemde gördüğüm en güzel kavga nedeni bu. Kafe ortamında kavgalar genelde kız meselesinden, yan bakmaktan çıkar. Sönmez tam bir Cihangir enteline yakışacak derecede Nuri Abi'sini savunmuş, minimalist sinema uğruna kafasına inen yumruklara hiç aldırış etmemiş. Bence bu kavga bir işaret; Türkiye'deki kültürel uyanışın ilk tohumları bu kavgada atılmış olabilir.