Olcay Zagata... Bizim köşeye tespitleriyle katkı sağlayan müdavimlerimizdendi. Uzun süredir sesi soluğu çıkmıyordu. Ama öyle bir yazıyla döndü ki, peh peh... Okurumuzun değme televizyon yazarlarına taş çıkartan, 'İşte benim okurum!' diye beni kasım kasım kasıltan dört başı mamur yorumlarını keyifle paylaşıyorum:
"Selam Yüksel Bey, yoğun çalışma temposu içinde televizyona zaman bulduğumda aklıma, gözüme takılanları sıraladım.
Tam size yazayım derken sayfada abartılı oyunculukla ilgili yazınızı gördüm. Herkes çok sever kendisini ama 'Paramparça'daki Gülseren (Nurgül Yeşilçay) çabuk sinirleniyor, çok bağırıyor, ses tonu da zaten pek hoş değil. İzlediğim tek dizi ama o sinirlendiğinde ben direkt televizyonun sesini kapatıyorum.
SELİM SEREZ ÖRNEĞİ
Kızım izlediği için, onunla zaman geçirmek adına, geçen yıllarda Medcezir'i izledim. Bir baktım, bir yaz dönemi sonunda Selim Serez (Barış Falay) burada. Hem de aynı Selim Serez. Dar, kısa paçalı pantolonlar, koca koca rugan ayakkabılar, aynı mimikler, aynı saç... Bazen dalıyorsun, 'Yaa bu adamın karısı ölmüştü' ya da 'Bu adamın oğlu nereye gitti?' diyorsun... Anlatabiliyor muyum? Ara vermeden başka diziye geçiyorsun, bari tipini, giyimini biraz değiştir ya da biraz ara ver. Kötü bir adam rolündesin ya; ne bileyim, saçının şeklini, rengini değiştir, top sakal falan yap, değişik mimikler geliştir, kadınlara hep aynı bakma, aynı pantolonları giyme. Selim Serez örnekleri çoğaltılabilir, yani şahsi algılanmasın.
Bir de herkes 'güzel' görünme derdinde... Özellikle de hanımlar. Aşk-ı Memnu'dan sonra hiç Zerrin Tekindor izlemedim. Ama tanıtımlar falan zapping yaparken hep gördüm kendisini. Hep aynı saç. Hatta bütün kadın oyuncularda hep aynı tip saçlar. Ortadan ayrık, maşalı... Eee, yeni estetik trendleri gereği herkeste aynı kaş, aynı dudak (daha çok da gençlerde). Singapur Havayolları'nın kabin ekibi gibi, mümkün değil ayırt edemiyorsun (havaalanında çalışıyorum da). Ki, Zerrin Hanım iyi oyuncudur ama biraz imaj değiştirebilir. Kadınlarda imaj değişikliği daha kolaydır. Demet Akbağ'a bu konuda bayılıyorum. Hiç, güzel görünme derdi yok. Rolüne uygun en güzel tiplemeyi yapıyor. Charlize Theron'un Cani filmindeki gibi bir performans beklemiyorum. Ya da Tolga Çevik'in İsfendiyar Abi'ye dönüşümü gibi. Ama Selim Serez olarak da bir başka diziye girme, Harun ol!
ŞARKILARIMIZI BOZMA
Gelelim bir başka konuya...
Lütfen reklam müziklerini bizim eski şarkılarımızı çevirerek yapmasınlar. (Ben 1970 doğumluyum) Bazen mutfakta şarkı söylediğimde kızım geliyor 'Anne yanlış söylüyorsun, o öyle değil' diyerek reklam versiyonunu söylüyor. Sırf bu yüzden 2000'li nesil, şarkıları yanlış biliyor. Lütfen reklamların kendine özgü müzikleri olsun. Yaratıcı olalım. Eskileri yıpratmayalım. Şimdilik aklıma gelenler bunlar... Bir bakış açısıdır dedim, yordum sizi Yüksel Bey.
Hoşçakalın...