Hülya Koçyiğit, 'Film Gibi Hayatlar'da gazetecilikten senaristliğe ve yapımcılığa uzanan hayat hikayesiyle Reis Çelik'i ağırladı. Koçyiğit'in "Sinemanın emekçisi" diye karşıladığı Çelik; İstanbul'a 1974'te geldiğini bir anısı eşliğinde anlattı: "Ardahan'dan geldik amcamla. Otobüsten indik. Donmuşuz. Bir kahve gördük. İttik kapıyı. Eşik yüksek. Karşımızda bir garson. Adam 'Kapı dururken niye pencereden girdiniz?' dedi. Meğer girdiğimiz yer pencereymiş. Ben de eşik niye yüksek diyorum. Biz böyle pencere görmemiştik. İstanbul'a pencereden girmiş oldum." Kendisini yönetmen değil anlatıcı olarak tanımlayan Çelik "Bana kalsa anlatımlarımı sette yapacağım ama oyuncuya senaryo gerekiyor" dedi.