Esas adı şu şekilde; Mercedes Benz Fashion Week İstanbul. Yazının devamında ben kendisine kısaca Moda Haftası diyeceğim. O zaman devam.
Efendim geçen haftanın İstanbul'daki moda olayıydı kendisi.
Madem öyle, perşembe günü Beyoğlu'nda gerçekleşen etkinlikteki iki defileye gitmek üzere yola çıktım; Deniz Berdan'ın DB Berdan'ı ve Tuvana Büyükçınar'ın Tuvanam'ı.
Bir kere peşin peşin şunu söylemek isterim, defileler için seçilen Beyoğulu'ndaki AVM Grand Pera işin çapını düşürmüş, gazozunu kaçırmış. Hiç de konuya uygun, bütünlük sağlayan, davetlilere coşkuyu girişten veren bir yer değil.
Yanlış seçim!
RUHUNUZ NEREDE?
Grand Pera'ya girmek de, çıkmak da bir dert. Hele ki Moda Haftası'na uygun giyineyim fikrindeysen. Ünlü kısmının AVM'nin arka kapısına otomobilleriyle giriş çıkışları, arka kapının tek yönlü, dar ve kaoslar yaratan sokağının hali evlere şenlikti.
Kapıdan giriyorsunuz AVM. Hay bin AVM.
Tamam AVM'yi seçtiniz, peki ruhunuz nerede?
İki güvenlik, üç hostes dikerek organizasyon yapılmıyor ki! Önce 'Grand Pera'nın giriş katındaki dış tarafta yer alan tarihi binada olan DB Berdan defilesine girmeye çalıştık.
Dışarıda iki-üç kafenin olduğu bir avlu var.
Avluda davetliler de var, o anda AVM'ye teşrif etip kahvelerini içenler de. Kim davetli, kim merakla gelenleri izliyor belli değil.
Defilelerin saatleri en az yarımşar saat atmış durumda. İki kombin yapanın moda blogger'ı olduğu sosyal medya dünyasından tanınmayan, bilinmeyen, konuya hakim olmayan onlarca arkadaş geziniyor.
Ben bu kadar rüküş insanı bir arada görmedim diyebilirim.
Onlar da bana, 'Ay sen ne anlarsın kiiii' çekebilir, valla göz var izan var. 'Siz önce kendinizi bir anlatıverin arkadaşlar, olayınız ne sizin?' der, konuyu deşebilirim ama yapmıyorum.
Bende böyle tabansız işler karşısında patlak veren acayip bir sinir var, susuyorum.
DB Berdan defilesine giriş kaosundan darlanıp, 'Ben gidiyorum, bu nasıl bir organizasyon?' kafasına girecekken, yanımdaki arkadaşım kolumdan çekip beni içeri sokuyor. Daha doğrusu, kapıdaki güvenlik tanıdığı çıktığı için sokuşturuyor.
ATMOSFERSİZ, PLANSIZ...
Deniz Berdan ve kızının selfie, cep telefonu ve internet çılgınlığı üzerine kurduğu koleksiyonları davetlilerin durmadan sosyal medya paylaşımı yapmaları eşliğinde gerçekleşiyor (içerik cuk!). Seviyorum Deniz Berdan kafasını; özgür, dalgacı, yaratıcı, cesur buluyorum.
Deniz Berdan'ın ardından Tuvanam defilesi var. Bu kez AVM'nin beşinci katındaki 'Emek Sineması'na gitmemiz lazım.
AVM'nin içinden geçip merdivenleri çıkarak gidiyoruz. Esasen biz ne yaptığımızı bilmiyoruz, artık o seviyeyi atlamışız, devreleri yakmışız yani.
Burası Moda Haftası mı, AVM'nin iki ayrı yerinde defile etkinliği mi var çözemiyoruz. Tuvanam defileleri her zaman müthiş olur. Zarif, büyüleyici, dişi kıyafetlerini etkileyici atmosferlerde sunar Tuvana Büyükçınar. Sizi alır kendi hayal dünyasına götürür. Yine çok emek vermiş, vermiş de;
'Emek' Sineması bu iş için olmamış.
Kıyafetler harika ama ortam sebebiyle kıyafetlerin güzelliğini idrak edemedik. Eminim Tuvana Büyükçınar gibi işine aşık, detaycı biri organizasyon kurbanı olmuştur.
Çünkü cümlemiz olduk.
Yani bu yıl Moda Haftası olmadı, sevgili okurlar. Suçu alır organizasyon yapanların kucağına atarım, ama'ları falan kabul etmem.
Böyle kötü, böyle yanlış, böyle plansız, atmosfersiz bir organizasyon olamaz!
Yazık ve de ayıp. Biz her işte daima geriye mi gideceğiz kardeşim!