Kısıtlı, bir nevi karantina altındaki yaşam şekline geçişimiz çok hızlı oldu. İlk olarak bu yaşam şekline İstanbul'da değil, Bodrum'da girmek istedim ancak bu kararım Bodrum'a adım attıktan 24 saat sonra değişti, 'Keşke gelmeseymişim buralara, İstanbul'dan uzak olmuyormuş' dedim. Aklım evimde, arkadaşlarımda, yaşadığım mahallede kaldı ve hızla İstanbul'a geri döndüm.
YAZLIĞA GİTMEYİN
Okullar tatil olunca şehir hayatından daha güvenlidir diye düşünen yüzlerce, belki de binlerce kişi Çeşme'ye, Bodrum'a göçmüş. Bunu fark eden belediye başkanları da "Gelmeyin, olası bir salgın halinde sizler için yeterli altyapıya, tıbbi destek ünitelerine sahip değiliz, hastane sayılarımız az" açıklamasını yaptılar. Evet, doğru olan yazlıklara göçmek değil, olduğumuz yerde kalmakmış. Kimisi de aile evine gitti, bu da yanlış çünkü risk artıyor. Hanedeki kişi sayısı arttıkça, hele halen işe giden varsa bulaştırma ihtimalinin de artmasına sebep oluyor. O yüzden evde kendi yaşam alanımızda kalmalıyız.
Ben şimdilik bir saatlik yürüyüş için evden çıkıyorum. Site etrafında, yürüyüş parkurlarında vakit geçiriyorum, sosyal mesafemi koruyarak temiz hava alıp hızla eve dönüyorum. Peki ya başka neler yapıyorum?
Aynı binada yaşadığım komşularımı aradım tek tek, hatta mevcut Whatsapp gruplarına dahil olacağım. Komşuculuk ilişkilerinin böyle dönemde gerekliliğini anladım. Bugüne kadar kapıyı suratına kapattığınız komşunuz acil durumda kurtarıcınız olabilir. Hele ki bir eksiğiniz olduğunuzda ya da sağlıksal bir yardıma ihtiyaç duyduğunuzda en acil çözüm onlarda.
FACETIME EN GÖZDESİ
Sosyal medyada daha çok vakit geçirmeye başladım. Birçok kullanıcı da böyle anlaşılan çünkü story izlenme oranları ikiye katladı. 'Kim ne yapıyor? Evinde nasıl sosyalleşiyor?' merakından birbirimizin yeni sosyal yaşamını didik didik eder olduk. Ayrıca artık daha az reklam görüyoruz. Son zamanlarda sosyal medya üzerinden her birimiz tüketim çılgınlığına kapılmıştık, art arda ürün tanıtım paylaşımları yapıyorduk. Öyle bir darbe oldu ki, kullanıcılar en doğal hallerini de paylaşmaya başladılar.
Facetime, en çok kullandığımız uygulama oldu. Hatta görüntülü grup sohbetleri için alternatif uygulamaları da akıllı telefonlarımıza indirdik. Imo, Icq, Zoom ve benzeri uygulamalarla aynı ev ortamındaymışcasına saatlerce sohbetler vazgeçilmezimiz oldu.
Instagram'ın canlı yayın özelliği ne zaman işe yarayacak diye düşünürken, işte tam zamanı. Yalın, John Legend gibi Türk ve yabancı ünlülerimiz evlerinden canlı performans sergileyerek evlerimize konuk oldular. Nicesinin art arda geleceğine eminim. Hadi bakalım çıplak sesine, enstrüman çalabilme yeteneğine güvenen açsın kamerasını, göstersin performansını.
HODRİ MEYDAN PAYLAŞIMLAR
Bir de tabii evdeki şıklığımızı, giyimimizi kuşamımızı göstereceğimiz challengelar, nam-ı diğer hodri meydan paylaşımları da art arda gelmeye başladı. Tabii bu paylaşımları yapanlar da sosyal medya fenomenleri oldu. Dila Tarkan, Rachel Araz Kiresepi gibi isimler, karantina altındaki en havalı paylaşımlarını yaptılar.
Kısıtlı yaşamlarımız altında olup biteni ve dahasını pazar günkü köşemde anlatmaya devam edeceğim, takipte kalın...