Aylin Sözer, Selda Taş ve Vesile Dönmez'in tek ortak yönleri vardı; erkekler tarafından öldürülmeleri! Sadece isimler değişiyor vahşet aynı! Ülkemizde bu yıl 381 kadın öldürüldü.
★
Kadınların cinayetlere kurban gitmesinin ekonomik, psikolojik, sosyolojik, kültürel vs. birçok nedeni var. Bence ilk neden kadınlarla erkeklerin eşit olmadığı düşüncesinin hala yaygın olması.
★
Ebeveynler erkek evlat yetiştirirken kadın-erkek eşitliğini öğretmeliler. 'Kadınlar erkeklere hizmet eder', 'Erkek boşanmak istemediği sürece kadın boşanamaz' vs. gibi birçok yanlış düşünce daha çocukken erkeklere öğretiliyor! İlkokullardan başlayarak modern, eşitlikçi erkekler yetiştirmeliyiz.
★
Erkek şiddetini eleştirirken kadınlardan yardıma muhtaç, zayıf bir cins olarak bahsetmek bile psikolojik şiddet aslında. Bu psikolojik şiddet en çok da yerli dizilerde karşımıza çıkıyor.
DİZİLER DE SORUNLU
Daha önce de bu konuya değişmiştim: Dizilerimizde genelde kadınlar sürekli boyun eğen, ağlayan, acı çeken, itilip kakılan, zayıf tipolojiye sahipler.
★
Maço erkeklerin kadınlara sert davranmaları bile bazen aşk diye sunuluyor. Sanki bir kadına 'atar yapmak', bağırıp çağırmak aşkın dili gibi yansıtılıyor. Aşk, sürekli kadınları aşağılamak, süründürmek mi?
★
En hastalıklı durum ise; dizilerde kirli sakallı, kırıp döken, maço, mafyatik tiplerin aşık olunacak erkek olarak lanse edilmesi.
★
Dizilerdeki erkek egemenliği ve kadın düşmanlığı, insanların bilinçaltına işliyor. RTÜK, dizilere biraz da kadın- erkek eşitliği açısından baksın!
HEP BÖYLE ŞİRİN KALIN!
Ürettiği robotlarla ilgili paylaştıkları videolarla dikkat çeken Boston Dynamics şirketinin robotları bu kez hünerlerini dans ederek sergilediler.
Robotların 'Do You Love Me?' şarkısıyla yaptıkları dans sosyal medyada epeyce paylaşıldı.
Videodaki şarkıyı 'Ankara'nın Bağları'yla değiştirip robotları yerli ve milli yapıp paylaşım yapanlar da güldürmedi değil.
Umarım gelecekte robotlar bu son videoda olduğu gibi sevimli olurlar. Bilimkurgu filmlerindeki robotların insanoğluna karşı isyanı en çok işlenen kıyamet senaryolarından biri.
İsyan edişlerini görmeye ömrümüz yeter mi bilmem ama gelecekte savaşlarda robotların büyük sorumluluk alacaklarını söylemek için kahin olmaya gerek yok.
SORUN EVRENSEL
Ülkemizde kadına yönelik şiddet büyük sorun ama bu sorunu sadece Türkiye'ye özgü bir durummuş gibi lanse etmek doğru değil.
■ Örneğin medeniyetin beşiği Fransa'da 2019 yılında 149 kadın eşi veya sevgilisi tarafından öldürüldü.
■ Almanya'da 2018'de 114 bin 393 kadın fiziki şiddete maruz kaldı ve 122 kadın cinayete kurban gitti.
■ Polonya'da her yıl ortalama 65 bin kadın şiddete uğrarken, 400'den fazla kadın eşleri ya da partnerleri tarafından öldürülüyor.
■ Litvanya'da yılda 30 bin kadın şiddete maruz kalırken, Belaruslu kadınların yüzde 77'si hayatlarında en az bir kere şiddet görüyor.
■ Çekya'da kadınların yüzde 34'ü cinsel ve fiziksel şiddete maruz kaldıklarını belirtirken, Slovakyalı kadınlar içinse bu oran yüzde 36.
■ Macaristan'da kadınların yüzde 27'si cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddete uğruyor. Romanya'da her yıl ortalama 84 kadın öldürülüyor.
■ Belçika'da her yıl 45 bin kadın erkek şiddetine maruz kalıyor. 2019 yılında İngiltere'de 111 kadın öldürüldü.
Kadın cinayetleri ve kadınlara yönelik şiddet, tecavüz ve taciz olayları tüm dünyanın ortak sorunu! Elbette sorunun ortak olması da bir şeyi değiştirmez! Ülkemizde bu yıl 381 kadın öldürüldü. Kadınlarımızı korumak için daha çok çalışacağız.
AMAN DİKKAT!
Yılbaşında evlerde toplu eğlencenin yasak olduğu açıklandı ama ortada bir kafa karışıklığı var.
Örneğin Bolu Valisi Ahmet Ümit, "Bir evde eğer normalin üzerinde insan varsa o evdeki herkese cezai müeyyide uygulanacak" dedi. Peki, normal kabul edilen sayı kaç?
Dört kişilik çekirdek ailenin yanında büyükanne, büyükbaba, teyze vs. olunca normali aşacak mı? Dörtbeş gencin yaşadığı öğrenci evleri var. Bu gençlerin kız arkadaşları da evde olursa ceza mı yiyecekler?
Diyelim ki anne ve babanız yaşlı ve ailece onları yılbaşında ziyaret ettiniz, bu da mı yasak?
Elbette villa kiralayıp parti düzenleyen, gece kulübü ortamı yaratanlara cezai müeyyide uygulansın ama birkaç öğrenci ya da kalabalık bir aile eğleniyor diye de ceza kesilmesin.
Kısacası sosyal medyada 'Yaşam tarzımıza müdahale ediliyor' paylaşımlarının yapılmasına zemin hazırlanmamalı; aman dikkat!
Herkesin yeni yılını kutluyorum, umarım 2020 gibi bir yıl bir daha yaşamayız.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BİLİM KURULU
Ekim, Kasım aylarını mevsim normallerinin çok altında yağışla geride bırakmıştık. Daha önce yaşamadığımız kadar sıcak bir Aralık ayını geride bıraktık.
Hürriyet'e konuşan uzmanlar "İstanbul'un biyolojik ritmi bozuldu. Betonlaşma sonucu İstanbul 4 derece ısınacak" diyor. Elbette ormanların azalması, betonlaşmanın etkileri de var ama iklim değişikliğini de unutmayalım. Dünya da ritmini kaybetti.
Ani yağışlarla oluşan sel ve su baskını faciaları da başka tehdit! Kuraklığın etkilerini ayçiçek yağındaki fiyat artışlarıyla şimdiden görmeye başladık.
Ağaçlandırma ve su tasarrufu artık çok önemli, bu konuda yeni projeler üretilmeli. İklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmek için de bir bilim kurulu oluşturulmalı.