Bayramın birinci günü bizim 'Zap'tiye' kutusuna yazdığım "Glikoz, mısır şurubu, tatlandırıcı... Şekerimizi elimizden aldılar ama Şeker Bayramımızı almalarına müsaade etmeyeceğiz. Allah, ağzımızın tadını bozmasın..." şeklindeki yazıda geçen 'Şeker Bayramı' ifadesine bir okurumuzdan eleştiri geldi, "Onun adı Ramazan Bayramı'dır. Biz şeker yemek için bayram yapmıyoruz" şeklinde bir itirazı oldu. Görüşüne sonsuz saygı duyuyorum. Ancak benim de söyleyecek iki çift lafım var: Bir tek bayramın ismi bizi bölmemişti, sonunda o da oldu. Oysa ne "Şeker Bayramı" diyenler -haşa- Ramazan düşmanı, ne de "Ramazan Bayramı" diyenler ağız tadının karşıtı. Söyleyin sevgili dostlar, bayramdan çıkartacağımız mana bu mu olmalı? İdrak edin, hatır sorun, el öpün, öptürün, sevinin, sevindirin, af dileyin, affedin. Kısaca, kutlayın gitsin yahu!