■ Sabancı Ailesi'nin mensubu olmak, nasıl sorumluluklar yüklüyor?
Çocukluğumdan itibaren Sabancı soy isminin sorumluluğunu taşıdım. Eğitim bizim aile için çok önemli. Lisede Fransızca eğitim aldım. Üniversitede ekonomi okudum. Sonrasında, şimdi çalıştığım sektörün eğitimini aldım. Denizcilik üzerine geliştirdim kendimi. Çok çalışkan bir öğrenciyim.
DEDELERİM BU ÜLKE İÇİN ÇALIŞTI
■ Rahmetli Sakıp Sabancı da eğitime çok önem veriyordu...
Evet. Kendisi muhteşem bir insandı. Dedem Özdemir Sabancı da öyleydi. Onları çok özlüyorum. Onlar hayatları boyunca bu ülke için çalıştı. Bu topraklardan kazandıklarını yine ülkemiz için harcadılar. Okullar, yurtlar yaptılar. İyi ki Sabancı Ailesi'nin bir mensubuyum, benim için büyük lütuf. Onlarla gurur duyuyorum. İyi ki böyle atalarım var.
■ Sakıp Sabancı mütevazı kişiliğiyle bilinen biriydi. O nedenle yaptığınız paylaşımlar dikkat çekiyor. Siz kendi yaşamınızı nasıl tanımlıyorsunuz?
Bu gerçekten zor bir soru. Kişilik olarak mütevazı biriyim. Şimdi mütevazı yaşıyorum desem yanlış anlaşılabilir, o yüzden iyi şartlarda yaşıyorum demeyi tercih ediyorum. Bunu da bana mensubu olduğum aile sağladı, bunun için hep şükrediyorum. Yalnız şunu da söyleyeyim; toplu taşıma kullanıyorum, en çok vapuru biniyorum. Tabii şimdi pandemiden dolayı biraz ara verdim toplu taşımaya. Çok düzenli bir hayatım var. İyi koşullarda yaşıyorum ama çok da çalışıyorum. Sabah 6'da kalkıyorum işe gitmek için, akşam 22.30 gibi de uyuyorum. Paranın kıymetini de, para kazanmanın zorluğunu da biliyorum. Benim için lüks harcamalar gereksiz. Benim lüks diye yaptığım tek harcama; sanata yaptığım yatırımdır. Bir tabloya para harcayabilirim ama bir arabaya asla o kadar para vermem.
■ Yurt dışında okudunuz ama Türkiye'de iş hayatınızı devam ettirdiniz. Orada kalmayı düşünmediniz mi?
Hayır, hiç düşünmedim. Ben üniversiteyi bitirir bitirmez Türkiye'ye döndüm. Benim vatanım burası. Ben burada doğdum ve büyüdüm. Ailem de, dostlarım da burada. Yurt dışından döndükten sonra 6 ay askerlik yaptım. Sonrasında da eğitimini gördüğüm denizcilik sektöründeki aile şirketimizde çalışmaya başladı. Çok mutluyum bu kararı verdiğim için. Yurt dışına gezmek için gidiyorum. Değişik kültürleri tanımayı severim ama Türkiye'den başka yerde yaşamayı düşünmem.
BEN DE AŞI OLACAĞIM
■ Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?
Hayatımızın pamuk ipliğine bağlı olduğunu gördüm. Bir virüs, en sevdiklerini senden alabiliyor. Materyalist şeylerin önemsiz olduğunu anladık. Maddi olarak ne kadar iyi olursan ol hayatın kısıtlanıyor. Aileyle vakit geçirmenin önemini daha iyi anladım.
■ Aşı olacak mısınız?
Aşı olacağım, başka çaremiz yok. Ben aşı olmasam yaşlıları riske atarız. Yani anneannemi ya da dedemi riske atmak istemem.
TÜRKİYE EKONOMİSİNDEN ÇOK UMUTLUYUM
■ Pandemi ülkelerin ekonomilerini de etkiledi. Siz Türkiye'nin ekonomik gidişatı için neler söylemek istersiniz?
Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Pandemi dünya ekonomisini çok olumsuz etkiledi. Ülkemiz de etkilendi bu süreçten. Ama biz ekonomik açıdan güçlü potansiyeli olan bir ülkeyiz. Türkiye bu süreçten sonra ekonomik olarak hızla toparlanmaya gidecektir. Ben Türkiye ekonomisinden çok umutluyum.
■ Ülkemiz sizce bu süreci nasıl yönetiyor?
Öncelikle sağlık çalışanlarımıza minnettarım. Onlar en ön cephede savaşıyor. Süreci çok iyi yönetiyoruz. Diğer ülkelerin durumuna bakınca bunu daha iyi görüyoruz. Sağlık altyapısıyla, hastanelerimizle, sağlık çalışanlarımızla çok güçlü bir ülkeyiz, diğer ülkelere göre çok iyi durumdayız. Şimdi aşılama süreci başlayacak, umarım salgını bir an önce atlatırız.
NAZLI İLE BU SENE EVLENMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ
■ Çapkın mısınız?
Asla değilim. Tek eşliliğe çok önem veriyorum.
■ Sevgiliniz Nazlı Kayı ile evlilik kararı aldınız. Nişan fotoğraflarınızı da sosyal medyadan paylaştınız...
en çok mutlu bir ailede büyüdüm. Babam gibi mutlu bir aile kurmak istiyorum. Nazlı ile çok huzurlu bir ilişkimiz var. Pandemiden dolayı hemen evlenemiyoruz ama bu sene evlenmeyi düşünüyoruz. Çok güzel bir duygu.
ÖLÜMCÜL SEVİYEDE OBEZDİM EVDEN ÇIKMAK İSTEMİYORDUM
■ Mide ameliyatı olup kilo verdiniz. Bu, hayatınızı nasıl değiştirdi?
Ben aslında çocukluğumda da, üniversite de zayıftım. 2010'dan sonra hızla kilo almaya başladım ve 130 kiloya kadar çıktım. Yemeyi de seviyordum, dikkatli beslenmedim de. Çok zordu bu kadar kilo ile yaşamak. İnanın kilo vermeyi çok denedim ama başaramadım. Beş-altı yıl gitmediğim diyetisyen kalmadı ama iradem kuvvetli değil. O yüzden ameliyat olmaya karar verdim. İyi ki olmuşum.
■ Fazla kiloyla yaşamanın zorluklarından da bahseder misiniz?
Obezite bir hastalık. Ben ölümcül seviyede obezdim, sağlığımı tehlikeye attım. Kilomdan dolayı hayatımı istediğim gibi yaşamıyordum. Evden dışarı çıkmak istemediğim zamanlar oldu.
ÖZGÜVEN SORUNU YAŞADIM
■ Özgüveninizle ilgili problem yaşadınız mı kilolu olduğunuz dönem?
Tabii yaşadım. Her şeyden önce alışveriş yaparken zorluk yaşıyorsunuz. Maddi olarak gücüm vardı ama bedenime uygun kıyafet bulamadığım için mağazaya girmek istemiyordum. Şimdi sosyalleştim. Her istediğimi giyebiliyorum. Her şeyden yiyorum ama az. Eskiden midem doysa gözüm doymuyordu. Formumu korumamı spora borçluyum. Haftanın beş günü spor yapıyorum.
SOSYAL MEDYADA YEMEK PAYLAŞMANIN DOĞRU OLMADIĞINI BİLİYORUM
■ Sosyal medyayı aktif kullanan birisiniz. 'Keşke şunu paylaşmasaydım' dediğiniz oluyor mu?
Evet, oluyor. Başıma birkaç defa geldi bu durum. Çok ağır eleştirilerin hedefi oldum. Fotoğraf koyma amacım iyi niyetli olsa da yanlış anlaşıldım. Çok üzüldüm böyle ağır eleştirileri görünce ama insanlara da 'Niye eleştiriyorsun beni?' diye kızmıyorum. Spor yaparken de fotoğraf koyuyorum, yediğim yemekleri de paylaşıyorum. Şimdi 'Niye yemek paylaşıyorsun?' diye eleştirebilirsiniz. Yemek paylaşmam doğru değil biliyorum. Kültürümüzde de böyle bir şey yok. Ama örneğin, hamburger yemeyi çok seviyorum ancak kiloma dikkat ettiğim için her zaman yiyemediğim için, yediğim zamanlar sosyal medyamda paylaşıyorum. Ama tabii şunu da söyleyeyim; artık çok daha dikkatli paylaşımlar yapıyorum yanlış anlaşılmanın önüne geçmek için.