O nasıl mahşeri bir kalabalıktı öyle... Önceki gün Yenikapı Miting Alanı ve çevresinde 5 milyon insanın olduğu tahmin ediliyor. Kalabalığın büyüklüğünü anlamak için şöyle bir örnek vereyim: Uruguay'ın nüfusu 3 milyon 407 bin, Hırvatistan'ın 4 milyon 253 bin, Bosna Hersek'in 3 milyon 829 bin, İrlanda'nın 4 milyon 595 bin (2013), Gürcistan'ın ise 4 milyon 477 bin kişi... Bu 5 milyon kişinin, 36 derece sıcakta beklediğini de unutmayalım! 81 ilde meydanlarda dev ekranlarda mitingi takip edenlerle birlikte rakamın 10 milyon olduğu söyleniyor. Dini mitingleri bir kenara koyarsak, belki de dünya tarihinin en kalabalık mitingini gerçekleştirdik.
Sadece Türkiye'nin farklı illerinden değil, dünyanın çeşitli ülkelerinden de insanlar vardı alanda. Bosna Hersek ve Afganistan bayrağı taşıyanlar gördüm.
Yenikapı mitingine sanatçıların teknesiyle gittim. Sanatçılar için tekne yolculuğunu organize eden yapımcı Polat Yağcı, "Allah göstermesin bu tekne batsa, sanat dünyasından kimse kalmaz" diyordu, haklıydı. Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Yılmaz Erdoğan, Halit Ergenç, Demet Akbağ, Kenan Doğulu, Berguzer Korel, Özcan Deniz, Wilma Elles, Zerrin Özer, Nilgün Belgün, Yavuz Bingöl, Mustafa Erdoğan, Hande Yener, Şahin Irmak, Zafer Algöz gibi onlarca yıldız aynı teknedeydi. Spor dünyasından Ersin Düzen, Tuncay Şanlı ve Oktay Dereli gibi ünlü isimler de oradaydı.
Kenan İmirzalıoğlu, ailesi ve yakınları için özel bir tekne tuttu. Deniz yolculuğu sırasında tekneler arası transfer de yaşandı. Kıvanç Tatlıtuğ ve Çağatay Ulusoy, İmirzalıoğlu'nun teknesine geçti.
ÜNLÜ METROBÜSÜ!
Tekne yolculuğu boyunca sanatçılar bol bol selfie çekti. En çok fotoğraf çektiren ise İbrahim Tatlıses'ti. Korumaları ve oğlu İdo, Tatlıses'in yanından hiç ayrılmadı. Bastonla yürüyen Tatlıses, saatlerce süren mitingte, yorulmaması için tekerlekli sandalyede oturtuldu. Zerrin Özer de tekerlekli sandalyeyle alana geldi.
Miting alanına vardığımızda, tekneden inip tüm sanatçılarla birlikte belediye otobüsüne bindik. Yolculuk kısa sürdü ama klimalar çalışmadığı için sanatçılar terden sucuk gibi oldu. Kısa süreliğine de olsa metrobüs izdihamını deneyimlemiş oldular.
Alan ve çevresinde 5 milyon kişi olmasına rağmen, bayılanlar dışında kalabalıktan kaynaklanan büyük bir sorun yaşanmadı. Miting alanında her önlem alındı; acil durumlar için bariyerlerle koridorlar oluşturuldu. Sanatçılar kendileri için ayrılan protokol bölümünde, şehit yakınlarıyla birlikte mitingi takip etti.
BERGÜZAR AĞLADI
İbrahim Tatlıses ve Orhan Gencebay; siyasetçiler, bürokratlar, şehit aileleri ve gaziler için ayrılan A Protokolü'nden mitingi takip etti. Tatlıses, rahatsızlığı ve Gencebay da ilerlemiş yaşı nedeniyle yorulmaması için A Protokolü'ne alınmış olabilir. Fatih Terim, Abdullah Avcı, Yıldırım Demirören gibi bazı isimler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tokalaşmak için A Protokolü'ne girdi. Aldığım duyumlara göre, Cumhurbaşkanı'nın yanına gitmek isteyen Gülben Ergen, kendisine izin verilmeyince korumalarla tartışmış. Sibel Can ise daha akıllıca davranıp muhabirlerin yardımıyla Erdoğan'ın yanına gidebilmiş.
Sıcaktan bunalan sanatçı ve sporcular, dağıtılan soğuk sularla serinlemeye çalıştı. En çok bayrak sallayan Kenan İmirzalıoğlu ile Kıvanç Tatlıtuğ'du. 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen kahramanların isimlerinin tek tek söylendiği an unutulmazdı. Bergüzar Korel, bu anlarda gözyaşlarını tutamayıp hüngür hüngür ağladı. Korel, Kur'an-ı Kerim okunurken de dua etti.
Muhalefet partilerinin mitinge katılmasıyla sağlanan birlik ortamının benzeri ünlüler arasında da yaşandı. Gezi Parkı protestolarına destek veren ve bu yüzden tepki gören bazı sanatçılar da mitinge katıldı. Toplumda olduğu gibi sanat dünyasında da sağcısı, solcusu, Kürtçüsü, Kemalisti, dindarı, birçok farklı görüşten sanatçı ve sporcu; 15 Temmuz ruhuna destek verdi, FETÖ'ye karşı tek yürek oldu.
Bazı sanatçılar, basın bölümüne geçip TV ropörtajları verdi ama keşke bütün sanatçılar sahneye çıkarılsaydı... FETÖ terörüne karşı siyasi parti liderlerinin tek yürek olması, sanat ve spor dünyasında da var aslında. Keşke sanatçılar sahnede ele ele tutuşup FETÖ'ye ve darbelere karşı tek yürek olduklarını gösterseydi...
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı belki de ilk kez halka seslenirken gördük. Akar bir asker ve ondan siyasetçiler gibi akıcı konuşmasını bekleyemeyiz. Cumhuriyet tarihinin en kalabalık mitinginde konuşmak Akar için zor bir sınavdı. Normalde siyasetçiler, halkın yoğun tezahüratlarıyla konuşmalarının kesilmesine engel olmayı başarır. Akar ise halkın yoğun sevgisi nedeniyle birçok kez konuşmasına ara verdi ve sürekli "Sağolun" demek zorunda kaldı.
ŞİİRLER NAZIM'DAN
Siyasi liderlerin konuşmalarına Nazım Hikmet şiirleri damga vurdu. Hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hem de Başbakan Binali Yıldırım; Nazım'dan dizeler okudu. Yıldırım'ın konuşmasına Ahmet Arif'ten dizeler katması da büyük alkış aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok iyi bir hatip olduğunu bir kez daha gösterdi. Güneşin altında saatlerce beklemekten yorulan halk, Erdoğan'ın konuşmasıyla enerji buldu. Erdoğan konuşurken yer gök inledi. Milyonlarca insanın aynı anda tezahürat yapması, cep telefonlarının ışıklarını yakması müthişti.
Demokrasi ve Şehitler Mitingi, Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ terörüne karşı tek yürek olduğunun en güzel kanıtıydı. Bu birliktelik ruhunu özlemişiz. Bizi birleştiren şeyin bayrak olduğunu tekrar gördük. İçimizdeki hainler ve 15 Temmuz'da ne yaşandığını bir türlü anlamak istemeyen Batı dünyası, gerekli mesajı almıştır. Türk halkı özetle, 'Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır' dedi.